Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/624 E. 2020/772 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/624 Esas
KARAR NO: 2020/772
DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ: 02/10/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkilinin davalı şirketin çalışanı olduğu sırada iş kazası geçirdiğini, İş kazası sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davası sonucu—————sayılı gerekçeli kararında davacı lehine tazminata hükmedildiğini, kararın —— tarihinde kesinleştiğini, ve davalı hakkında —————– dosyada genel haciz yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını,
İcra müdürlüğü tarafından icra emri —- tarihinde davalı ————- vekiline tebliğ edilmesine ve tebliğden şimdiye kadar — aydan fazla zaman geçmesine rağmen davalı ———- dayalı borcunu hala müvekkiline ödemediğini, —— sayılı dosyadaki icra takibinin takip çıkış tutarı ——olduğu, — Dosya Bilgilerine göre ——— bütün taşınır mallarının leasing yoluyla kiralandığı için haciz yapamadıklarını,
——— tarihli sayısında davalı —- oranındaki hissesine ———— oranındaki hissesine —– oranındaki hissesine ——– sahip olduğu,
———-tarihli sayısında ——————— olduğu,
——- tarihli sayısında ————– olduğu,
Bu – —– ortaklık yapısında amaçlanan; davalı —– borçları için alacaklıların ortak gerçek ve tüzel kişilere başvurmalarını engellemek olduğunu,
Nitekim —– fabrka girişinde —–ait herhangi bir isim yada amblem olmadığı gibi sadece ———— mevcuttur ki adeta —————– görüntüsü verdiğini, bu ise alacaklıları yanıltmak içimn muvazaama ötesinde tam bir tuzak mahiyetinde kötü niyet olduğunu, hukukun kötü niyeti himaye etmeyeceğini, açıklanan nedenlerle davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Müvekkili şirketin —— yılından beri faaliyet gösteren ——— üretiminde sektörün öncü firmalarındandır. Müvekkil şirket ihracat alanında —- önemli katkıları olduğu gibi çalışan sayısı ile de bir çok kişinin istihdam etmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle sektörde ——- markası ile birçok sosyal yardımlaşma projelerine destek olduğunu,
Müvekkili şirketin ——yılından bu yana aktif bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedir. İlk günden bu yana alıveriş zincirinin öncülerinden ———– reyonlarda sürekli yer almış ve en çok ürün satan firma olarak yıllardır ticari ilişkilerini devam ettirmiştir. Yıllar boyunca sürekli büyüme eğilimi gösteren müvekkil şirketin esas sermayesi yıllar yılı artarak —– olmuştur. Böyle bir hacme sahip şirketin iflasından söz edilemeyeceği, bir şirketin iflasından söz edilebilmesi için —— göre ——— yarısının zarar nedeni ile karşılıksız kalması halinde söz edilebilir. Müvekkil şirketin ticari defterleri ve kayıtları incelendiğinde böyle bir durumun söz konusu olmadığı açıkça ortaya çıkacaktır. Müvekkili şirkete ait ekte sunmuş olduğumuz bilanço incelendiğinde net satış tutarı olarak ———-mal satımı yaptığı görülmektedir. Müvekkil şirket piyasalarda yaşanan ekonomik durumdan dolayı ödemelerini tahsil etmekte zorlanmış ve ödemelerini bundan dolayı geç yapmaktadır. Böylesine bir dönemde müvekkil şirket davacının alacağını ödemek istemiş ve davacı ile olan görüşmelerinde davacı anlaşma talebimizi kabul etmediğini, müvekkil şirkete ait — markasının değeri ———- olup, bu durum dahi müvekkil şirketin markasının değeri ile alacaklının alacağının garanti altında olduğunu açıkça gösterdiğini,
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde icra dosya borcunun ne kadar olduğu da muallak olduğunu, davacı icra dairesinden dosya borcuna ilişkin bir dosya kapak hesabı yaptırmadığını, yani müvekkilin yapacağı ödeme tutarı dahi belirli olmadığını,
Ayrıca Müvekkili şirket ile hissedarı olan ———-muvazaalı bir ilişki olduğu şeklindeki beyanı hukuki mesnetten yoksun iddiadır. Bir şirketin hissedarı farklı bir şirket olabilir. Bu husus olağan bir durumdur. Müvekkil şirket ile hissedarı bulunduğu şirket ayrı ayrı vergi ödemekte, farklı markalar altında üretim yapmakta ve farklı çalışanlara sahiptir. Bu hususlar bile şirketler arasında muvazaalı bir durum olmadığını açıkça göstermediğini, müvekkili şirket yetkililerinin huzurda dinlenmesi gerektiğini, Şirketin reel durumunun, satış faaliyetlerinin, marka durumunun ve güncel haliyle borca batık olup olmadığının sorulması gerekmektedir. Müvekkil şirket yetkilileri piyasadaki ekonomik krize rağmen faaliyetlerine devam etmekte ve ödemelerini yapmaktadır. Müvekkil şirket yetkilileri dinlendiğinde huzurda açılan davanın suiniyet barındırdığı açıkça ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin borca batık olmadığı ve faaliyetlerine aktif bir şekilde devam ettiğinden bahisle davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle davalı şirketin iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce İİK’nun 166. Maddesine ön görülen ilanlar yaptırılmış, dava konusu ———— sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafın adli yardım talebi kabul edilerek İİK 160. Madde hükmü gereğince alınması gereken iflas avansını hazineden karşılanmasına karar verilmiştir.
——– sayılı takip dosyasından—— tarafından verilen ———–sayılı ilamı icra takibine konu edilmek suretiyle düzenlenen icra emri davalı borçlu şirkete —————- tarihinde tebliğ edilmiş, icra emrinde belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödemenin yapılmadığı görülmüştür.
İİK’nun 177/4 maddesi gereğince evvelce takibe hacet kalmaksızın alacaklının talebi ile iflas halini düzenleyen İİK 177/4 madde hükümlerinde ilama müstenit alacak icra emri ile istenildiği halde ödenmemişse, iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.
İflas talebi mahkememizce İİK 166/2 maddesindeki usulle ilan edilmiş, alacaklıların iflas talebinin ilanından itibaren —– gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri bildirilmiştir.
İİK 37 maddesi uyarınca icra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödeyemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir.
İİK 177 maddesinde alacaklının önceden takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği haller sayılmış olup, İİK 177/4 maddesine göre, ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse —— bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.
Mahkememizce davalı-borçlu şirket yetkilisi duruşmaya davet edilmiş, şirket yetkilisi ——yetkilisi olduğum şirket alanında —— en eski şirketlerinden biridir, şirketin ortaklarından —– olan şirket —– çekildi, bütün borçları diğer ortaklar olarak karşılamaya çalıştık, müvekkil şirket hakkında çok sayıda takip yapıldı, bunların hemen hemen hepsi ile anlaştık ve borçlarını ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz, davacı taraf ile de sulh olabilirsek borcumuzu ödemek istiyoruz, iflas kimsenin çıkarına değildir, —– çalışanımız vardır iflas halinde bunlarda işsiz kalacaktır, kamu borçlarımızı da ödemekteyiz bunları yapılandırdık” demiştir.
Somut olayda, davacının ilama dayalı alacağının ödenmediği, şirket yetkilisinin alınan beyanı ile bu durumun doğrulandığı, alacaklının davalı borçlu şirketin iflasını istemekte haklı olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
1-DAVANIN KABULÜ ile ;
——— nosunda kayıtlı —– İFLASINA,
İflasın ———- açılmasına,
Kararın ilanına,
Hemen ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 10,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 15.000 TL iflas avansı ve 1.171,8‬0 TL ilan ve posta ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Suçüstü ödeneği olarak gönderilen ve artan avansın karar kesinleştikten sonra ————– iadesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 70,00 TL posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/11/2020