Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/611 E. 2019/1026 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/611 Esas
KARAR NO: 2019/1026
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/10/2010
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyası ile borçlular hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, borçluların süresi içinde, takibin yürütüldüğü Kadıköy icra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, borçlu olmadıklarını iddia ederek borca itiraz edip, takibi durdurduğunu, borçluların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin, gayrimenkul danışmanlığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, taşınmazların satımı ve kiralanması hakkında aracılık yaptığını, davacı müvekkilinin, davalılardan … ile kendisine ait olan ———– adresindeki taşınmazın kiralanması hakkında ——- tarihli aracılık sözleşmesi akdedildîğini, sözleşmenin 5.1. maddesi uyarınca davalı şahsın, taşınmazının kiraya verilmesi karşılığında taşınmazın yıllık kira bedelinin % 12 + KDV’sini hizmet bedeli olarak müvekkili şirkete ödemesi gerekirken, söz konusu bedelin taşınmazın diğer davalı olan …’ya kiraya verilmesine rağmen ödenmediğini, diğer davalı …’nın ise, aracılık sözleşmesine konu taşınmazı kiralamak üzere müvekkili şirket ile gayrimenkulu görme ve hizmet bedeli sözleşmesinin akdedildiğini, söz konusu taşınmazı kiralayan davalının, sözleşmede kiraladığı takdirde yıllık kira bedelinin % 12 + KDV’sini müvekkili şirkete hizmet bedeli olarak ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen, söz konusu borcu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin hizmet bedeli alacağının tahsili amacıyla, her iki şahıs için Kadıköy 8, İcra Müdürlüğünün ———– sayılı dosyasından takibin başlatıldığını, ancak davahlarca ileri sürülen haksız ve mesnetsiz itirazlar nedeniyle takibin durması üzerine huzurdaki iş davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, davalıların, müvekkili şirkete takibe konu edilen borçlarının olmadığı yönündeki itirazlarının tamamen haksız ve kötü niyetli olarak ileri sürüldüğünü, izah edildiği gibi takip konusu borcun taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğduğunu ve mevcut olduğunu, davalılardan, …’nın Kadıköy İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu yönündeki iddiasının da yerinde olmadığını, zira, söz konusu gayrimenkulü görme ve hizmet bedeli sözleşmesinde ihtilaf halinde Kadıköy Mahkeme İcra Dairelerinin yetkili olacağı şartının öngörüldüğünü ve bu durumun taraflarca imza altına alındığını, mevcut yetki şartmm varlığına rağmen takibin yürütüldüğü icra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunun iddia edilmesinin, itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunun açık göstergesi olduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptaline takibin devamına, borçluların % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalılardan … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin, diğer davalıdan davacı tarafın kendisine gösterdiği yeri değil, farklı bir işyerini kiraladığını, davacı tarafın diğer davalı ile imzaladığı ———— tarihli sözleşme ile —————-adresinde bulunan işyerinin kiralanması hususunda bir aracılık sözleşmesi yaptığını, davacı tarafın müvekkili ile imzaladığı Gayrimenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesi sonrasında müvekkiline ———– adresindeki işyerini gösterdiğini, ancak müvekkilinin ——-tarih ve ———- TL bedelle kira akdinde de görüleceği gibi diğer davalıdan, ———— adresinde bulunan işyerini kiraladığını, dolayısıyla müvekkilinin davacının gösterdiği yeri değil, farklı bir yeri kiralaması nedeniyle davacının müvekkilinden bir ücret komisyon hak etmediğini, davacı tarafın başlattığı icra takibinden müvekkiline tebliğ ettiği ödeme emrine borcun sebebini yazmadığını, davacının Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün ——— E. sayılı dosyasından müvekkiline tebliğ ettiği ödeme emrinde senet ve tarihi ve senet yoksa borcun sebebi bölümüne sadece —- asıl alacak ——– şeklinde bir yazı yazdığını, bu ifadeden borcun nedeninin anlaşılamadığını, bu nedenle müvekkilinin sebebini bilmediği borca itirazının haklı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirket ve diğer davalı şirket ile toplam 2 adet sözleşme yaptığını, davayı kabui anlamında olmamak üzere, bu sözleşmelere göre davacı şirketin hem müvekkili şirketten hem de diğer davalı şirketten ayrı ayrı —- (Toplam: ——-TL) alacaklı olduğunu, ancak davacı şirketin icra takibinde hangi sözleşmeye dayandığını,——— TL alacağı hangi şirketten talep ettiğini belirtmediğini, hukuka aykırı şekilde aralarında müteselsil sorumluluk bulunmayan müvekkili ve diğer davalı şirketin müteselsil sorumlu tuttuğunu, davacı şirket ile diğer davalı şirket arasında ——— tarihli Aracılık Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmenin 5.2. maddesinde;———— eğer kiraya verme işlemine aracılık ediyorsa müşteri yıllık kira bedeli olarak belirtilen bedelin % 12 + KDV’sim hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder…” hükmüne amir olduğunu, davacı şirket ile müvekkili arasında imzalanan gayrimenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesinin en altında ise; “…Kiraladığım takdirde yıllık kira bedelinin % 12 + KDV’sini ———-hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum…” şeklinde bir düzenleme bulunduğunu, her iki sözleşmeye göre davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ederek müvekkiline ve diğer davalıya karşı takip başlattığını, her iki sözleşmeye göre davacı iddialarında haklı ise her iki davalıdan —- TL olmak üzere toplam —— TL alacaklı olduğunu, ancak davacının takibini ve alacağını hangi sözleşmeye dayandırdığını açıklamadığını ve sadece 1 adet — TL talebinde bulunduğunu, eğer davacmm istediği bu —-TL davacı ile diğer davalı arasında imzalanan sözleşme dolayısı ile isteniyorsa, davacının 5 nolu işyerini tamamen başka bir 3. kişiye kiralamışsa davacının bu sözleşmede imzası bulunmayan müvekkilinden bir alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, eğer davacının müvekkili ile arasındaki sözleşmeye dayanırsa bu durumda diğer davalının bu sözleşmeden sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının başlattığı takipte kötü niyetli olduğunu, davacının müvekkili ve diğer şirketle imzaladığı sözleşmelerin ———- adresindeki işyeri île ilgili olmasına rağmen davalılar arasındaki kira akdinin 7 nolu işyeri ile ilgili olmasının davacı şirketin icra takibini başlatırken kötü niyetli olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddine, davacının % 40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılardan …’nın duruşmalara katılmadığı gibi dava konusu ile ilgili olarak da herhangi bir savunma da bulunmadığı anlaşılmıştır.
İLK KARAR;
Mahkememizce —- esas ve ——– sayılı kararı ile davalı … aleyhine açılan davanın reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
Yargıtay –.Hukuk Dairesinin — tarih ve — esas — karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, benimsenen bilirkişi asıl ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalılar arasında imzalanan her iki sözleşmenin konusunun da ——– adresinde yer alan taşınmaz olduğu ve taşınmazın kiralandığı ancak malikten ücret talep edilemeyceği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden yıllık kira bedeli ——TL’nin % 12 + KDV hizmet bedeli olan ——TL davacıya borçlu olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiş, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan … vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, davacının davalılardan …’ya yönelik temyiz itirazına gelince, taraflar arasında düzenlenen ———- tarihli aracılık sözleşmesi imzalandığı tarihte davalı taşınmazın maliki olup, “müşterinin yükümlülükleri” başlıklı 5. maddesi uyarınca davacıya karşı sorumluklukları bulunmaktadır. Mahkemece, bu husus yönünden inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Mahkememizce usulüne uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İKİNCİ KARAR
Mahkememizce ———Karar sayılı kararı ile ;
1-Davalı … hakkında verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile, Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile,
Takibin ; ———-TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI :
Yargıtay —Hukuk Dairesinin ——– esas —- karar sayılı ilamında;
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HMK m.297. maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HMK m.297. maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırı nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usulüne uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Taraflar arasında düzenlenen ——— tarihli aracılık sözleşmesinin imzalandığı tarihde davalı …’nın taşınmazın maliki olup, Sözleşmenin ” Müşterinin yükümlülüklerini” başlıklı 5. maddesi gereği, davalı …’nın müşteri olarak ———–eğer kiraya verme işlemine aracılık ediyorsa müşteri dördüncü madde de belirtilen hizmet karşılığında —— üçüncü madde de taşınmazın yıllık kira bedeli olarak belirlenen bedelin % 12 + KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmü gereği davacıya karşı sorumluluğun bulunduğu,
Kiraya veren——- olsada bu tarihte davalı——– taşınmaz maliki olduğu, ———– tarihli sözleşme süresinin 90 gün olduğu,
Kiraya veren —-ile kiralayan———–arasında düzenlenen ——- başlangıç tarihli sözleşmenin Taşınmazın satılması/ Kiralanması hakkındaki aracılık sözleşmesinin süresi içinde imzalandığı, bu tarih itibariyle her iki sözleşmenin konusu olan taşınmazın malikinin davalı … olduğu, dolayısıyla ——– tarihli sözleşmenin 5. Maddesi gereği yükümlülüklerinin devam ettiği,
5.4 mad. ” Müşteri, iş bu sözleşmenin süresi boyunca gerek bizzat gerekse başka kişi ve kuruluşlar aracılığı ile taşınmaza ilişkin satış ve/veya satış vaadi/kiralama işleminde bulunmamayı peşinen beyan kabul ve taahhüt eder ” hükmü gereği davalının yükümlendiği yükümlülüğe aykırı davranarak oğlu veya yakını aracılığı ile sözleşme konusu taşınmazın kiraya verildiği, sözleşmeye aykırı davrandığı, davalı … Tumbal’ın sözleşmenin 5.7. Maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu belirlenmekle aracılık sözleşmesi gereği —– TL x % 12 =—- TL + —– TL KDV = —– TL talep edebileceği belirlenmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … hakkında verilen karar kesinleştiğinden yeninden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile,
Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin ——— TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
3-Davacının alacağı likit olduğundan % 40 inkar tazminatını davalıdan tahsiline,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 522,29 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 75,32 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 446,97 TL nin davalı …’dan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıd …’dan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafça yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 446,98 TL peşin karar harcının davalı …’ya yükletilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 2,75 TL vekaletname harcı ile bozmadan önce yapılan 51,00 TL tebligatlar gideri ile 1.000-TL bilirkişi inceleme gideri ve 400 TL ek bilirkişi inceleme gideri ve bozmadan sonra yapılan 100,95 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.554,7 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2019