Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/586 E. 2021/71 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/586 Esas
KARAR NO : 2021/71

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, cari ilişki dahilinde müvekkili şirketin————-ödemeyi yapmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin bakiye alacağı için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün——- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete —– tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin n vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettiği tüm deliller, —- kayıtları, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına ilişkin olarak 76.574,66.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 17/01/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 24/09/2020 tarihli raporda özetle; davacı yana ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 26/03/2018 tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı yana toplam 200.352,66 TL tutarında 20 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafça 3 parça halinde toplam 123.778,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, dosyada yer alan —– kayıtlarına göre davacı tarafça düzenlenen faturaların tamamının davalı tarafça vergi dairesine bildirildiği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 76.574,66 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; cari hesaba konu faturalar düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay——- Sayılı İlamı)
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça icra takibine yapılan itiraz ile akdi ilişkinin varlığına itiraz edilmiş ise de, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, bu nedenle lehe delil oluşturduğu, davacı tarafça düzenlenen ve takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 20 adet faturanın davacı yanın ticari defterlerine kayıt edildiği, karşılığında toplamda 123.778,00 TL ödemede bulunulduğu, takip tarihi itibari ile davacının toplam 76.574,66 TL alacağının bulunduğu, belirlenen inceleme gününde usulüne uygun davetiyeye rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, söz konusu faturaların davalı———- formları ile ——– bildirildiği, bu hali ile söz konusu faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kayıt edildiğinin kabulünün gerektiği, davalı tarafça dava konusu cari hesabı oluşturan faturalara itiraz edildiğine ilişkin olarak herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı, anılan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere; davalının dava konusu faturayı ticari defterlerine kayıt etmesinin fatura konusu hizmetin verildiğine —————— teşkil ettiği, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte takip konusu borcun %19,50 oranında faizi ile birliket ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay——– Karar Sayılı İlamı, Yargıtay ——– Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %19,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan 76.574,66.-TL alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %19,50 oranını aşmayacak faiz ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müd. Nün —– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 5.230,82.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 924,84.-TL peşin harç ve icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 382,87.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.307,71.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.923,11‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasından ve iş bu dosyadan yatırılan toplam 1.307,71.-TL peşin harç ve 44,40.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.352,11.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 186,20.-TL posta gideri olmak üzere toplam 936,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen 10.754,71.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Davalı tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.