Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/585 E. 2022/849 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/585 Esas
KARAR NO:2022/849

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/08/2019
KARAR TARİHİ:18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (özel sigorta sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — depoculuk ve muhafaza işi ile uğraşan esnaf olduğunu, icra ettiği iş üçüncü kişilerin her türlü mallarını deposunda istiflemek, korumak ve muhafaza etmek olduğunu, sigorta şirketleri ile düzenli çalıştığını ve meydana gelebilecek her türlü zarar ve ziyan kapsamda gerek kendisini ve gerekse de kendisi dışında üçüncü kişileri sigorta ettirmeyi öngören basiretli bir esnaf olduğunu, müvekkili—davalı sigorta şirketi olan— nezdinde, 05/05/2017 tarihinde,— nolu poliçeyi yaptırdığını, — adresinde 27/07/2017 tarihinde, hem işyeri sahibi olan davacı müvekkili — hem de üçüncü kişi niteliğin ola diğer davacı müvekkili şirket —- malları diğer üçüncü kişilerin malları ile birlikte hasar gördüğünü, meydana gelen hasarın yaklaşık 299 bin Euro civarında olduğunu, davalı sigorta şirketine, müvekkili dışında, vekil sıfatıyla 22/07/2019 tarihinde ayrıca başvurulduğu ancak olumsuz sonuçlandığını; açıklanan nedenlerde fazlaya ve davaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre 1.000,00 TL ( her bir müvekkili için 500,00’şer TL olacak şekilde) uğranılan zararın, her iki davacı yönüyle ayrı ayrı tahsili ile temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bildirilen —numaralı poliçenin müvekkili şirkete ait olmadığını, davacıların — kimlik numarası, şirketin vergi numarası ile isim ve unvanlarından yapılan araştırmalarda da davacıların müvekkili şirketten düzenlediği herhangi bir poliçeye rastlanmadığını, herhangi bir poliçe ibraz etmedikleri gibi hasar ihbarında da bulunulmadığını ve hasar dosyasının da açılmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddi gerektiğini, davacının davasının zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin fahiş olduğunu, davacı taraf tüm iddialarını sigortalı olduğunu, sigorta teminatları dâhilinde zararının bulunduğunu, zarar miktarının, müvekkilinin sorumluluğunu hukuken kabul edilebilir deliller ile ispat etmeleri gerektiğini, davacıların iddialarının ispatı halinde müvekkili şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davacının ispat edilemeyen haksız davasının reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Tartışılması;
Dava, üçüncü şahıs — poliçesine dayalı alacak isteminden ibarettir.
Davacılar özetle, müvekkillerinden —-sözleşmesi kapsamında üçüncü kişilerin mal ve ürünlerini ardiye/depolama işi ile iştigal ettiğini, ticari ilişkisi olan bu üçüncü kişilerin mal/ürünlerine gelen zararları teminat altına almak için davalı sigorta şirketi ile 5/5/2017 tarihli — numaralı —düzenlendiklerini, 27/7/2017 tarihinde meydana gelen yıldırım (doğal afet) neticesinde işyerindeki diğer müvekkili şirket olan— ait malların hasar görmesi nedeniyle yaklaşık 299 Bin Euro zararın oluştuğunu, gerçek zararın mahkemece yapılacak araştırma neticesinde ortaya çıkacağını belirterek zararın poliçenin teminat kapsamında olduğu iddiası ile tazminat davası ikame etmiştir.Bir kişinin, para ile ölçülebilir bir menfaatinin sigorta sözleşmesi kapsamında zarara uğraması durumunda, sigortalının uğradığı gerçek zararın sigortacı tarafından tazmin edilmesinin üstlenildiği sigortalar,— sigortalarıdır.— sigortalarında, sigortalının uğradığı somut ve gerçek zararın tazmin edilmesi esastır, bu husus —-sigortalarını —-sigortalarından ayıran en önemli özelliktir—- sigortalarının bir diğer özelliği, zenginleşme yasağının, yani tazminat ilkesinin uygulanmasıdır; bunun gereği olarak sigortacının halefiyeti esası uygulama bulur. — sigortalarında, sigortacının bir kazanç aracı olmasına da müsaade edilmez.—sigortaları, kendi içinde —- sigortaları ve —sigortaları olarak ikiye ayrılır.6102 sayılı Yasanın 1453-1472 maddelerinde düzenlenmekle birlikte tanımı yapılmamışsa da —sigortaları, sigortalının bir mal üzerindeki menfaatinin zarar görmesinden dolayı sigortalının malvarlığının aktifinde oluşan/oluşabilecek eksilmesinin önlenmesinin amaçlandığı bir —sigortası türüdür. —sigortasından bahsedilebilmesi için öncelikle bir aktifin, yani bir kimsenin malvarlığında bulunan ve ekonomik karşılığı olan bir değerin mevcut olması gerekir. Ayrıca bu değer ile sigortalı arasında para ile ölçülebilir bir bağın bulunması gerekir.
Davaya konu dayanak yapılan poliçe ile üçüncü kişilere verilecek zararların teminat altına alındığı anlaşılmaktadır. Söz konusu poliçedeki üçüncü şahıs—sigortası, üçüncü kişiler bakımından meydana gelebilecek maddi ve manevi riskleri teminat altına alan bir — sigortası türüdür. —sigortası bu haliyle sigorta ettirenin üçüncü kişilere verebileceği zararlardan ötürü bu zararların giderilmesi için sigorta ettirenin malvarlığındaki azalmayı önleyen, sigorta ettirenin eyleminden zarar gören üçüncü kişilerin zararlarının giderilmesini amaçlayan sigortadır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, savcılık dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun sonuç kısmında,
“Tüm inceleme tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen;
a.Davacı —- yasal defterlerinde 153 Ticari Mallar hesabında yer alan 1.299.382,89.-TL
değerindeki ticari malının zayi olduğu gerekçesi ile 10.10.2017 tarihinde—-nolu yevmiye maddesi ile 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar hesabına virmanlandığı görülmüş olup;
Diğer Davacı — tüm muhasebe defter ve belgeleri yandığını beyan ederek incelenmesi üzere belge ibraz etmemiştir.
Yasal Defterlerini incelenmesi üzere ibraz eden davacı — yasal defterlerinin açılış ve kapanış defter tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
228.814,13.-Eur ve 29.466,74.-USD değerindeki malzemenin ithalat beyannameleri ile depolanması için —tarafından — teslim edildiği, teslime ilişkin her iki taraf kaşe ve imzası bulunan tutanakların düzenlendiği görülmektedir
b.Yangın açısından sonuç;
Davacı—ait Yanan malzemelerin cinsi ve miktarı yukarda 4.1.c maddesinde
verilmiştir.
Davacı — firmasına ardiye bedeli olarak yangın tarihine kadar
her ay belirli miktar ödeme yapmıştır. Her iki firma arasında bir ticari faaliyetin olduğu anlaşılıyor.
Binanın yangın yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığı tarafımızdan bilinmemektedir.Çünkü binada yıldırımdan korunma —sistemi olsa idi yangın önlenebilirdi. Sigorta Şirketi
— bu riski bilerek sigortalama işlemi yaptığı kanaatindeyiz.
Sigorta yönetmeliğinde göre sigortacının sigortalanacak yere gidip gördükten sonra sigorta yapması gerektiği vurgulanmaktadır.
c.Dosyaya Ana taşınmaza ilişkin herhangi bir proje ve yapı kullanma izin belgesi sunulmadığından binanın yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığına karar verilemediği,
d.Sayın Mahkemece Yıldırım Düşmesi sebebiyle meydana gelen — poliçesinde 14.maddesinde yer alan bir muafiyet olduğuna kanaat getirildiği ihtimalde, dava konusu hasarın sigorta poliçesi teminatı dışında kalacağı, buna karşılık Sayın Mahkemece yangın rizikosu teminat kapsamında değerlendirildiği ihtimalde ise ispat edilen hasar miktarının sigorta bedeliyle sınırlı kalmak üzere poliçedeki tenzili muafiyet oranı düşülmesi gerektiği,” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, zararlandırıcı eyleme dair rapor ve tutanak içerikleri ile poliçe kapsamına göre; davacı — sözleşmesi kapsamında bırakılan üçüncü kişi/diğer davacı —- ait mal/eşyanın, poliçe tarih aralığında meydana gelen ve doğal afet niteliğindeki yıldırım düşmesi neticesinde hasar görüp yok olduğu, 05/05/2017-2018 tarihli—-numaralı poliçenin, “— Teminat Kapsamı, Özel Şartları ve Muafiyetleri” başlıklı paragraf içeriğinde;
“Bu sigorta ile sigortalının, poliçede adresi belirtilen kapalı alana sahip depo(ların) sınırları içerisinde gerçekleştireceği depolama faaliyetlerinden dolayı, bir sözleşmeye bağlı olarak depolama amacı ile sigortalının muhafaza, emanet ve kontrolüne bırakılan üçüncü şahsılara ait emtianın depo sınırları içerisinde yer değiştirme, istifleme, yükleme, boşaltma faaliyetleri sırasında meydana gelebilecek kazalar sonucu söz konusu emtiada oluşabilecek fiziksel hasar dolayısıyla sigortalıya yüklenebilecek yasal sorumluluklarını poliçede belirlenen Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Genel şartları, özel şartlar ve limitler dahilinde —- hukuki sorumlulukla ilgili mevzuatı hükümleri dairesinde ve işbu poliçede tespit olunan meblağlara kadar temin eder.Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Genel Şartları ve Genel Şartların 3A-8a maddesinde belirtilen “3.Şahıslara ait olup, iare, icar veya tevdi sebepleriyle veyahut muhafaza, nakil, tamir edilmek veya işlenmek üzere veya diğer herhangi bir maksatla sigortalının, aile efradının veya müstahdemlerinin ellerinde veya nezaretleri altında bulunan malların uğrayacağı zarar ve ziyandan doğan talepler” maddesi teminata dahil edilmiştir” hükümlerinin yer aldığı;
Ayrıca her ne kadar “İstisnalar” başlıklı kısımda “yangın hasarları vb.” şeklinde belirtme mevcutsa da yangının doğal afet mahiyetindeki yıldırımdan kaynaklanması nedeniyle poliçe ile mevcut zararın da teminat kapsamında olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı sigortalının işletme faaliyetleri sırasında meydana gelen kazalar sonucunda üçüncü kişilerin ölmesi, yaralanması veya sağlığının bozulması ya da üçüncü kişilerin mallarında maddi bir zarar meydana gelmesinin poliçe kapsamında olduğu; diğer davalı —- ise sigorta şirketine (davalıya) doğudan başvuru hakkı bulunmadığı kabul edilerek davanın — bakımından taleple bağlı kalınmak suretiyle kabulüne, diğer davalı —bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1.Davacı —Bakımından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2.Davacı şirket bakımından taleple bağlı kalmak sureti ile KABULÜNE,500,00.-TL nin temerrüt tarihi olan 01/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
3.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’nin, dava açılırken yatırılan 44,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 36,30.-TL harcın davalı —- tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL peşin harç, 44,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80.-TL harcın davalı—- verilmesine,
5.Davacı tarafından sarfedilen 107,15.-TL posta gideri, 5.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 5.107,15.-TL yargılama giderinin, davalı —-verilmesine,
6.Davacı — kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan—göre belirlenen 500,00.-TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
7.Davalı —Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 500,00.-TL vekalet ücretinin davacı —-alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde — BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.