Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/574 E. 2020/740 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/574 Esas
KARAR NO : 2020/740

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; dava dışı———- sigortalı olduğunu, sigortalı tarafından ——- dava dışı yabancı firmaya ———–emtiası satıldığını, emtianın özel kağıt ve etrafı ———kadar ——— anlaşıldığını, bu firmanın ise nakliye işini —————— plakalı araca yüklendiğini, yüklemenin sigortalı personelleri, yük sabitletmenin nakliyeci firma tarafından yapıldığını, —- firmanın tesislerine vardığını, yapılan kontrollerde emtianın tamamının araç içerisinde dağılmış olduğunun görüldüğünü, CMR üzerine hasar notu düşülerek emtianın sigortalıya iade edildiğini, —- tarihinde yapılan ekspertiz çalışması sonucunda sigortalıya —- ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla ———Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının halefiyete dayanarak müvekkiline rücu edebilmesi için öncelikle sigortalıya ödemede bulunmuş olması gerektiğini, uyuşmazlığa ilişkin olarak CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğunu, dava konusu hasarın yükleme ve istifleme hatasından kaynaklandığını hasarın meydana gelmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığının müvekkili taşıyan şirket ile taşıtan firma—yapılan taşıma sözleşmesinin 4. Maddesinde de taşıyıcının yükleme ve boşaltmaya nezaret edeceğinin ve doğru istifleme yapıldığından emin olacağının kararlaştırıldığını yükleme ve istiflemenin gönderen sigortalının sorumluluğunda bulunduğunu, davacının talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğunu, düzenlenen ekspertiz raporunun tek taraflı incelemeye dayalı olarak hazırlandığını ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddini yargılama harç ve giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, … Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
… Anadolu—- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine rücuen tazminat alacağına ilişkin olarak—– alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa kamu bankalarınca uygulanan yıllık %6 oranında faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 13/05/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 23/10/2020 tarihli raporda özetle; dava konusu olayda davalı ———— fiili taşıyıcı olduğu, meydana gelen hasarın— ——- olduğu, zararın davalı fiili taşıyıcı sorumluluğunda olan sabitlemenin yetersizliği sonucunda meydana geldiği, davacının hesaplanan zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacının talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 189,01 USD olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından sigortalanan emtianın davalı yanın taşıması sırasında hasara uğradığı hususunda uyuşmazlık bulunmayıp; uyuşmazlığın, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, taşınan emtianın sabitlenmesinin kimin sorumluluğundan olduğu ve hasarın miktarı şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça, sigortalı ile imzalanan sözleşme uyarınca sabitlemeden gönderen firmanın sorumlu olduğu savunulmaktadır. Anılan taşıma sözleşmesinin 3. Ve 4. Maddelerinde; yükleme ve boşaltmanın taşıyıcı dışında diğer kişiler tarafında yapılacağı, taşıyıcının ise bu yükleme, boşaltma ve istiflemeye nezaret edeceği, yükün ambalajının hasarlı ya da yetersiz olması, yüklemenin veya istiflemenin hatalı olarak yapılmasından kaynaklı hasarlardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı belirtilmekle beraber; istiflemenin kim tarafından yapılacağı belirtilmemiştir. Sektör teamüllerine göre; araç üzerine yükü sabitleme elemanları olarak kullanılacak elemanları taşıyıcı temin etmekte, sabitlemeyi de taşıyıcı yapmaktadır. Bu hali ile, sabitlemenin yetersiz olması nedeniyle oluşacak hasarda davalı taşıyıcının sorumlu olacağı kanaatine varılmakla, davalı yanın bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Somut olayda, sigortalanan—– davalı tarafından—-taşınmak üzere teslim alındığı, ancak teslim esnasında emtianın hasarlandığının tespit edildiği, bu hususun CMR belgesine de şerh edildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve ekspertiz raporu ile hasarın; araç içi sabitlemenin yetersiz yapılması nedeniyle, seyahat esnasında yükün maruz kalmış olabileceği yatay ve —-marifetiyle meydana gelmiş olabileceğinin tespit edildiği, meydana gelen zarar nedeniyle hem akdi hem de fiili taşıyıcının sorumluluğunun bulunduğu, meydana gelen hasarın 20.671,18 USD olarak tespit edildiği, tespit olunan hasar bedelinin sorumluluk sınırı altında kaldığı, sovtaj bedeli olarak tespit olunan 7.458,63 USD’nin kadri maruf bulunduğu, bu tutarın mahsubu ile sigortalının gerçek zarar bedelinin —– olduğu, davacı … tarafından sigortalısına—– yapıldığı, rücu koşullarının oluştuğu, alınan bilirkişi raporunun mahkememizce de benimsendiği, davacı alacağının —olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça, dava açılırken asıl alacak miktarının dava değeri olarak gösterilmiş, takip ile talep edilen işlemiş faiz alacağına yönelik olarak yapılan itirazın dava konusu edilmemiştir. Bu nedenle işlemiş faiz istemine yönelik mahkememizce bir değerlendirme yapılmamıştır.
Takip konusu alacağın yabancı para alacağı olduğu dikkate alınarak, 3095 SK md. 4/a uyarınca, takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %6 oranında faiz isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay —– Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yıllık %6 oranını aşmayacak, kamu bankalarının USD mevduatına uyguladığı en yüksek faizi ile tahsili şeklinde hüküm kurulması gerekmiştir.
Dava konusu alacağın belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı dikkate alınarak; davacının icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Sabit olan ———— alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a md. Uyarınca kamu bankalarının USD mevduatına uyguladığı en yüksek faizi ile ve yıllık %6 oranını aşmayacak şekilde ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının … Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemlerin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 5.054,28 TL’den dava açılırken yatırılan 1.384,19 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.670,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken 1.384,19 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ve vekalet ücreti 6,40 olmak üzere toplam 1.437,99 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 65,95 TL posta gideri olmak üzere toplam 865,95 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %91 oranında olmak üzere 788,01 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen 10.418,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan— göre belirlenen 541,13 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde … BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu