Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/549 E. 2021/764 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/549 Esas
KARAR NO: 2021/764
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı —-gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan bir ihbarda şirket çalışanlarının müvekkili şirket yetkilileri ve sorumlularının bilgisi dışında, müvekkili şirket adına dava dışı şirketlerden emtia alımı yaptıkları, alınan emtiaların faturalarının şirketleri adına tanzim ettirdikleri, satın alınan emtiaları müvekkili şirketin işyeri ya da depolarına teslim etmeden davalıya teslim ettikleri, şirket muhasebesine sahte belge ve beyanlar sunarak faturaların müvekkili şirket adına düzçenlendiğini, emtia bedellerini ——– ödettirdiklerini, şirketlerince bedelleri ödenen emtiaların davalıya tesliminden sonra bedellerini kendi belirledikleri kişi veya kişilerin hesabına gönderttikleri ve davalının da ödemeleri bilerek ve isteyerek bu kişilerin hesaplarına gönderdiği tespitlerinin yapılmasından sonra şirket çalışanları ——sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunuklarını, soruşturma aşamasında alınan ifadelerde: ”Şüphelilerden —— profili satın aldığını, bu malzemeleri şantiyelere gönderdiğini söyleyerek faturaları kendisine imzalattığını, sonra da ödeme için şirket yetkilisi —– imzaladığını, gerçek uygulamada ise ——-malların satın alınması akabinde kendisinin malları şantiyelere gönderdiğini, şikayete konu olayda bilgisi dışında malların şüpheli —- tarafından — isimli nakliyeci vasıtası ile davalıya teslim edildiğini’ beyan ettiğini, davalı şirket yetkilisi—– şüpheli sıfatı ile verdiği ifadede —- üç ay önce kendisini arayarak —– yapıp yapmayacağını sorduğunu, müvekkili şirkete güvenerek malları teslim aldığını, malların bedellerini ise peyder pey ——bildirdiği hesabı gönderdiğini, bu eylemi — müvekkili şirketle arasını bozmasından korktuğu için yaptığını” beyan ettiğini, ———içinde —-almış olduğu —– bulunan —-isimli iş yerine şüphelilerden —– götürdüğünü, —– malları teslim ettikten sonra tekrar gelerek —— para alacağını söylediğini, —— isimli iş yerine iki kez sevkıyat yaptığını, sevkiyat bedellerinin müvekkili tarafından hesabına havale ile gönderildiğini, sevkıyatların tamamında kendisine ait kamyonun dolu olduğunu, —— yerine yaptığı teslimatı kimseye söylememesi konusunda kendisine telkinde bulunduğunu ve para teklif ettiğini, aynı kişinin emniyet güçleri tarafında düzenlenen yer gösterme tutanağında davalıya ait iş yerini teslim ettiğini, ——– aynı binada oturduğunu, ——– üzerinden attığı mesaj ile hesap numarasını istediğini, şüphelenmediği için babasına ait hesap numarasını gönderdiğini, bu hesaba —– tarafından peyder pey gönderilen parayı babasından daha evvel aldığı vekalet ile banka hesabından çektiğini, paraların gönderilmesinden önce —–kendisini arayarak hesaba para geleceğini söylediğini, gelen parayı —– hesabına gönderdiğini, —– ticari ilişkisi olmadığını, ortaklarını tanımadığını, ayrıca —-isteği ile —-ve —- bedelli iki adet çeki ——tarihinde tahsil ederek —– banka hesabına yatırdığını, ayrıca — polis tarafından alınmasından sonra elinde davalı şirket tarafından cirolanmış olan —- ve iki adet —- bedelli çekleri gördüğünü beyan ettiğini, davalıya — tarihinde teslim edilen — keşide tarihli keşidecisi müvekkili şirket olan —- bedelli —- ait ,—-tarihinde teslim edilen —-keşide tarihli keşidecisi müvekkili şirket olan —- bedelli —- tarihinde teslim edilen —- keşide tarihli keşidecisi müvekkili şirket olan ——- ait, çeklere dayalı olarak alınan ürünlerin şirketin ihtiyacından fazla sipariş verildiğini, çek bedellerine karşılık sipariş verilen ürünlerin şirkete teslim edilmediği, şüphelilerce üçüncü kişilere satıldığı ve bedelinin tahsil edildiğinin tespit edildiğini, davalıya teslim edilen—–bedelli çeklerin keşide tarihlerinde bankaya ibraz edildiğini ve bedellerinin davalı tarafça tahsil edildiğini, davalı tarafın davaya konu edilen—-tarihinde teslim edilen — keşide tarihli keşidecisi müvekkili şirket olan —- bedelli—- çekin tahsili için müvekkili aleyhine ——dosyası ile yasal takibe geçildiğini, takip dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinden ——- tarihinde şirket yetkililerince haberdar olunduğunu, dava konusu çekin bedelsiz olduğunu, davalı tarafın çek bedeline mahsuben müvekkile mal teslimi yapmadığını, davalının müvekkilin aleyhine haksız zenginleştiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ——- sayılı dosyası ile başlayan takibin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacının müvekkili şirket aleyhine iftirada bulunduğunu, müvekkili şirket üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediklerini, davacının kendi bünyesinde meydana gelen mal kayıplarını ve firması içerisindeki sorunları müvekkili şirkete yansıttığını, müvekkilinin hakkı olan dava konusu çeki ödemediğini, müvekkilinin —-vade tarihli—– bedelli çek hakkında hukuka aykırı olarak tedbir kararı verildiğini, arabuluculuğa gidildiğini ancak tarafların uzlaşamadığını, davacı tarafın borcu icra kasasına yatırdığını, dava konusu —– sayılı dosyası ile icra edilen ödeme emri gönderilen ve —- tarihinde icra dosyası açılan çekin dayanağının —– adet fatura olduğunu, bu faturalar karşılığında teslim edilen mallara binaen bu çekin ödeme vasıtası olarak müvekkili firmaya teslim edildiğini, faturalar karşılığı malların davacı firmaya götürüldüğünü malların davacı firma yetkililerince teslim alındığını, teslim alındığına ilişkin imza atıldığını, malların bu şekilde parça parça teslim edildiğini ve bu malların karşılığında dava konusu —– bedelli çekin verildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olarak tedbir koydurmasından dolayı müvekkiline alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —- numaralı çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
——esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden dosyaya kazandırılmış, incelenmesinde ; davalı şirketin davacı şirket aleyhine—— seri numaralı keşidecisi davacı —– bedelli çek için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, davacının ise —– numaralı dosyasıyla takipten önce çekin ibrazında ödenmemesi ve yazılmaması talepli ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemece tedbirin talebinin —tarihinde kabul edildiği, iki gün sonra — tarihinde ise çekin dosyamız davalısı lehdar—– tarafından bankaya ibraz edildiği, bankaca tedbir kararı dayanak gösterilerek ödeme yapılmadığı ancak bunun üzerine davalı lehdarın —– sayılı takip dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başladığı anlaşılmıştır.
—–esas sayılı takip dosyası,—-numaralı dosyası, —- numaralı dosyası, — soruşturma sayılı dosyası,—— dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davanın açılmasına müteakip —-teminat mukabilinde talep doğrultusunda İcra dairesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair —-tarihli tedbir kararı verilmiştir.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının mahkememiz yargı çevresinde bulunmaması nedeniyle, —-Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davalı tarafın davacıdan olan cari hesap alacağı için aleyhine —- asıl alacak— ihtiyati haciz vekalet ücreti, — ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam — üzerinden— adet faturaya dayalı icra takibi başlattığı, davacı şirketin —– dosyasına yatırdığını, tahsilat makbuzunda ”diğer teminat bedeli tahsilatı- alacaklıya ödenmemek üzere—- sorgu numaralı —— açıklaması yapıldığını, daha sonra icra takibine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davacının ve davalının işlenmiş yasal defter ve belgeleri — yılındaki iade faturaları hariç—- borç/alacak yönünden— birbirini teyit ettiğini,—- tarihli faturalardaki malların kendileri tarafından teslim alınmadığından bahisle—adet iade faturası düzenlendiğini, bu iade faturasının sonrası davalıya borcunun — kaldığını, ancak faturaların davalı tarafından kabul edilmediğinden taraf defterlerinde —- fark fatura ortaya çıktığını, menfi tespit davasının konusu olan —– tarihinde her iki tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, borç ödeme aracı olan çekin mal alım/satım karşılığı verilmiş olduğunun tespit edildiği, hukuki değerlendirmesi ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının dava konusu dönemlerine ait —– yılı sahibi lehine delil kudretine haiz yasal defterlerinden ve tüm dosya kapsamından yapılan inccleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; çeke konu malların alınmadığı gerekçesi ile açılan menfi tespit davasında, davaya konu edilen ——— tarihinde davacı tarafından davalıya verildiği ve ödeme aracı olan çekin tarafların yasal defterlerine cari hesaba mahsuben açıklamasıyla kayıt edildiği, davacının, yukarıda isimleri yazılı eski çalışanları ile davalı tarafın organize halde hareket ederek davacıyı maddi zarara uğrattığı gerekçesi ile savcılığa suç duyurusunda bulunduğu, —– alınmış savcılık ifadelerinde, davalı şirketin sahibi ve davacının eski çalışanlarının ifadelerinin yer aldığı, davaya ışık tutması açısından —– sonucunun beklenmesinin uygun olabileceği, her türlü takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın takipten sonra açılan menfi tespit davası olduğu, davacının davalıya keşide ettiği çek sebebiyle borçlu olmadığının tespitini istediği, davaya konu çek incelendiğinde meşru hamilinin davalı —- keşidecisinin ise davacı —— olduğu, çekin bir ödeme aracı olduğu, taraflara verilmesinin altında yatan sebebin kıymetli evrak hukukunun temel ilkesi olan mücerretlik ilkesi sebebiyle önem arz etmediği, çek üzerinde teminat senedi olduğu v.b herhangi bir kaydın da bulunmadığı, çekin ödeme aracı olduğu , davacı vekilinin çekteki imzaya da itirazının bulunmadığı, hatta davaya konu etmediği ancak dava örgüsü içerisinde davaya konu ettiği çek ile beraber aynı ilişkiler çerçevesinde düzenlendiği iddia edilen —keşide tarihli keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan —- bedelli ve — keşide tarihli keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan —– bedelli çekleri davalıya ödediği, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun gerekçeli , bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, menfi tespit davasına konu edilen —– tarihinde her iki tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, borç ödeme aracı olan çekin mal alım/satım karşılığı verilmiş olduğunun tespit edildiği, davacının lehine delil kudretine haiz yasal defterlerinden ve tüm dosya kapsamından yapılan inccleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; çeke konu malların alınmadığı gerekçesi ile açılan menfi tespit davasında, davaya konu edilen —– bedelli çekin —- tarihinde davacı tarafından davalıya verildiği ve ödeme aracı olan çekin tarafların yasal defterlerine cari hesaba mahsuben açıklamasıyla kayıt edildiğinin rapor edildiği, malların teslimine dair davacı şirketin çalışanları tarafından imzalanan irsaliye ve faturaların malların teslimini ispat ettiği, bu meyanda davacı vekilinin irsaliyelerdeki müvekkili olduğu şirket personelinin imzasına sahtelik ithaf etmesinin ise mahkememizce varit görülmeyerek bu iddiaya itibar edilmediği, ezcümle açılan menfi tespit davasının esasının kambiyo senedi olan çeke dayandığı bu sebeple mahkememizce yapılan incelemenin de bu çerçevede olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundan da açıkça anlaşılacağı üzere davaya konu çekin her iki tarafın ticari defterinde de kayıtlı olduğu, borç ödeme aracı olan çekin mal alım/satım karşılığı verilmiş olduğunun tespit edildiği, faturaya konu malların tesliminin de sabit olduğu, bu durumda mahkememizce ceza soruşturmasının sonucunun beklenilmesinin esasa dair bir öneminin olmadığı zira davaya konu çekin illetten mücerret olduğu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği kendi çalışanları ve davalı tarafından dolandırıldığına dair iddianın ileride ceza mahkemesi kararıyla sabit olsa bile davacı yetkilisinin imzasını dahi inkar etmediği çek sebebiyle yapılacak yargılamada soruşturma sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine karar verilmiş, davacının mahkememizden almış olduğu tedbir kararı ile icra dairesine yatan paranın alacaklı olan davalıya ödenmemesine karar verildiği ve bu sebeple davalının alacağını geç aldığı mahkememizce anlaşılmakla 2004 sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davalı aleyhine tedbir uygulandığından asıl alacağın %20’si oranında davalı yararına tazminata da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-İİK 72/4 maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 20.000 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30-TL maktu harcın dava açılışı esnasında peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.648,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 13.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.096,27-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.24/06/2021