Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/544 E. 2021/836 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/544 Esas
KARAR NO: 2021/836
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ : 10/09/2012
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– arasında davalı şirkete ait beton santrallerinde işletme formeni olarak çalıştığını, hiçbir haklı nedeni olmaksızın işten çıkarıldığını, müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine —— esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, diğer davalının müvekkilinin iş yerinden arkadaşı olduğunu, müvekkilinin çalışması devam etmekte iken nakit paraya ihtiyaç duyduğunu, — ayında davalı şirketten —borç para aldığını, aldığı bu paraya karşılık —– adet sıra senetlerini imzaladığını, davalı şirekte verdiğini, taraflar dava konusu senet bedellerinin her ay müvekkilinin ücretinden kesilmesi ve geri kalanında müvekkili tarafından tamamlanması konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin borcunu ödemek için kredi çekip bir kısım senet bedellerini ödediğini, müvekkilinin bedelleri ödenen senetlerin iadesini istediğini, davalının vermediği tüm parayı ödediğinden senetleri vereceğini söylediğini, çalışması devam ettiğinden işini kaybetmemek için herhangi bir hukuki bir işleme başvurmadığını, müvekkili ile davalı taraf arasında anlaşmazlık çıkınca davalı şirketin müvekkilini işten çıkarıldığını ve tazminatlarını ödemediğini, müvekkilinin tehdit edildiğini, davalı elindeki senetleri işçisi olan davalı adına icraya koyduğunu, —- kötü niyetli olduğunu aynı yerde çalıştıkları için borçlanmasının mümkün olmadığını, zaten bu kadar parayı verecek maddi durumunun olmadığını, birinci senedin —- eğer dava konusu senetlerin bedeli zamanında ödenmemiş olsaydı, yasal işlemin daha önceden yapılacağını, müvekkilinin — sayılı dosyası takibe konulan —– bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasının iptalini, davalıların haksız icra tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde; davacının 3.şahısla arasındaki borç alacak ilişkisi nedeniyle müvekkili şirketi hasım göstermiş olmasını anlamadıklarını, diğer davalı—- çalışan ya da ortak olmadığını, davacının müvekkili ile borç ilişkisinin olmadığını, davacıya müvekkili şirket tarafından ——— para verme olasılıklarının hayatın olağan akışına uymadığını, davacının borca karşılık maaşından kesinti yapılma iddiasının gerçek dışı olduğunu, iddiaya konu senetlerin ödendiği iade edilmediği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacının işten çıkartılma sebebinin emniyeti suistimal suçu işlemesi nedeni olduğunu, bu sebeple — duyurusunda bulunduklarını——- ile birleştirme talebinin usule uygun bulunmadığını, davaya husumet itirazları olduklarını, birleştirme talebi husumet ve davanın esası hakkındaki defi ve itirazlarının dikkate alınarak davanın reddini haksız ve kötü niyetli dava nedeniyle davacının kötü niyetli tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile diğer davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle tanıştıklarını, davacı tarafın bu beyanının doğru olmadığını, müvekkilinin diğer davalı —arasında hiç bir zaman işçisi olmadığını, —– firmada ticaret yaptığını, davacının tacir olduğunu, tavuk çiftliği aldığını burada zarar ettiğini bu nedenle ——tutarında kredi aldığını, bunları ödeyemediğini belirterek tacir olduğunu ikrar ettiğini, müvekkiline verilen senetlerin amacının müvekkilini tavuk çiftliğine ortak olmasını sağlamak olduğunu, davacının müvekkiline bazı işlerde yardım ederek güvenini kazanmaya çalıştığını, müvekkili de ortaklık umuduyla davacıya güvendiğini, senetteki imzaları davacı tarafça ikrar edilmediğini, imzaların sahteliğine yönelik bir iddia olmadığını, davacı tarafın ve beyanlarının birbiriyle çeliştiğini, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, iş yerlerinden alınan senetlerin sıralı ve bedelleri yazılarak alınamayacağını, böyle bir senedin ticari ilişki sonucunda verilebileceğini, öncelikle görevsizlik kararı verilerek görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini ve birleştirilmesi talebinin reddini, aksi halin davanın esastan reddini, davacının %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafından karar verilmesini talep etmiştir.
—- Karar sayılı karar ile davanın; davalı —- Yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalı—– yönünden ise davanın devamı sırasında vefat ettiğinden ve mirasçıları da mirası reddettiğinden, bu davalıya ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, —–sayılı ilamı ile onanmış, davacı yanın karar düzeltme başvurusu sonucunda —-
—–sayılı ilamı ile kararın “Taraf ehliyeti dava şartlarından olup öncelikle ve resen mahkemece incelenmesi gerekir. Davalı alacaklının en yakın mirasçılarının mirası reddetmesi de taraf ehliyeti ile birlikte dikkate alındığında miras hükümlerine göre somut olayın çözümlenmesi gerekir. Zira, mirası reddeden mirasçılara artık husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Bu durumda TMK’nun 612. maddesi uyarınca reddolunan mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Kanunun bu hükmünün icrasının sağlanması için mahallin Sulh Hukuk Mahkemesine durum bildirilmeli alacaklının mirasının tasfiyesi sağlanmalı, Sulh Hukuk Mahkemesince atanacak ve yetkilendirilecek temsilcinin huzuru ile davaya devam olunması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, davacının bu yöndeki karar düzeltme isteminin kabulü ile ——— sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda, davalı—- terekesinin tasfiyesi için tasfiye memuru tayin edilmesi için ——– müzekkere yazılmış, mahkemece tasfiye memurunun bildirilmesi üzerine kendisine duruşma gün ve saati tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibari ile icra takibine konulan ——- adet bonodan dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalıların lehdarı ve hamili olduğu bonolar hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle, bonoların bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle, davalılara borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinini savunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ilk verilen—- sayılı karar ile davalı ———-Yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, verilen kararın—— tarafından bu yönüyle onandığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, işbu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı ——yönünden ise; davacı tarafça takip konu bonoların kendisi tarafından düzenlendiğinin kabul edildiği, ancak bono bedellerinin ödendiğinin savunulduğu, bu hali ile ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamında bono bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir yazılı bir belge veya delilin bulunmadığı, davacının bono bedellerini ödediğini ispat edemediği anlaşılmakla, işbu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı ———Yönünden; mahkememizce daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2.Davalı ——- yönünden açılan davanın REDDİNE,
3.Alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 720,25.-TL harcın mahsubu ile bakiye 660,95‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
5.Davalı —– tarafından yapılan 8,00.-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 08/07/2021