Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2021/89 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/520 Esas
KARAR NO : 2021/89

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/07/2012
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının, davalı firmaya yapmış olduğu ödeme karşılığı bir kısım ürünleri almasına rağmen bir kısım ürünleri alamadığını, davalının vermediği ürünlerin karşılığı olan —- tahsili amacı ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının haksız yere itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde, davacıya bir kısım mallar teslim edildiğini fakat takip ve dava edilen tutara ilişkin malların alınmadığını, cari hesabın feshedilmediğini, malların davacının siparişi üzerine üretildiğini, davacı tarafa borçlu olmadıklarını öne sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR;
Mahkememizce —– sayılı kararı ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin —– karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının onanmasına karar verilmiş ancak davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ve Yargıtay —- tarih ve——– karar sayılı ilamı ile;
“Davalı vekili cevap dilekçesinde, uyuşmazlık konusu üretilen bir kısım malların davacının talimatı doğrultusunda 3. kişilere satıldığını belirtmiş, satılmayan bir kısım malların ise iadesine hazır olduğu konusunda beyanda bulunmuştur. Mahkemece halen davalının elinde bulunan ve davacıya teslimi gereken ürünlerle ilgili olarak BK’nın 106. (TBK 123) maddesi uyarınca borcun ifa edilmesi yönünde uygun bir süre verilmediği ve BK’nın 107. ( TBK 124) maddesinde belirtilen derhal fesih hakkının koşullarının oluşmadığı şeklindeki gerekçesi yerinde ise de, halen davalı tarafından davacıya teslime hazır herhangi bir malın bulunup bulunmadığı, miktarı belirlenip şayet taraflar arasındaki sözleşme uyarınca satıma konu teslime hazır mal var ise bu mallar yönünden davacı tarafından BK’nın 106. maddesindeki feshi ihbar koşulları yerine getirilmediğinden davalı elinde teslime hazır tutulan malların bedelini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde davacının talimatı üzerine bir kısım malların 3. kişiye satıldığını belirtmiş olup bu durumda davalının beyanında belirttiği söz konusu mallara ilişkin teslime ilişkin ifanın yerine getirilmesi mümkün bulunmamaktadır. İfası mümkün olmayan bu mallarla ilgili olarak davalının davacı tarafından 3.kişiye satışı yönünde talimat verildiğini ispatlaması gerekir. Şayet davalı, davacı tarafından böyle bir talimat verildiğini ispatlar ise bu durumda talimat gereği bu mal bedelinin davacıya ödendiğini ayrıca ispatlamalıdır.
Mahkemece bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekirken dairemizce onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Mahkememizce usulüne uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında 309.401,48 TL ödeme yaptığı ancak davalının mal teslim etme borcunu yerine getirmediği, davalının cevap dilekçesinde uyuşmazlık konusu üretilen bir kısım malların davacının talimatı doğrultusunda 3.kişilere satıldığı iddiasını ve halen elinde teslime hazır mal bulunduğu iddialarını yazılı delille kanıtlayamadığı, —– davacının dava konusu malın üçüncü kişiye satışına ilişkin beyanının yer almadığı, ———davacının talimatı olduğu kabul edilse dahi davalının üçüncü kişilere malın satışından elde edilen bedeli davacıya ödendiğini de ispatlanamadığı görülmekle, davalıya bu hususta yemin delilini kullanıp kullanmayacağı mahkememizce hatırlatılmasına rağmen yemin delilini de kullanmadığı , davacının talimatı ile dava konusu malı üçüncü kişiye sattığını ve satım bedelini da davacıya ödediğini ispatlayamayan davalının beyanında belirttiği üçüncü kişiye satışı yapılan malların davacıya teslimi mümkün olmayacağı için davacının da davalıya borcun ifası için uygun bir süre vermesine gerek olmadan sözleşmeden dönerek ödediği mal bedelini talep edebileceği, davacının takip tarihi itibariyle her iki taraf defter kayıtlarında görüldüğü üzere davalıdan 309.401,48 TL alacağı olduğu halde davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği davacının davalıyı usulüne uygun temerrüde düşürmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirlenmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
Kadıköy ——-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 309.401,48 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek ticari faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2-KARAR HARCI
Davanın kabul edilen ——– bölümü üzerinden belirlenen ——- nisbi karar harcının —- dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 18.124,57 TL karar harcının davalı taraftan alınmasına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a- Davanın kabul edilen —— —– üzerinden davacı yararına belirlenen 30.108,10 TL nisbi —– davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davanın reddedilen 7.408,68 Türk Liralık bölümü üzerinden davalı yararına belirlenen 4.080 TL nisbi avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 3.010,65 TL peşin karar harcının davalıya yükletilmesine
b-Davacı tarafça yatırılan 3,30 TL vekaletname harcı ile yapılan 718,50 TL tebligatlar gideri ile 1.500 TL bilirkişi inceleme gideri, 832 TL bilirkişi talimat ücreti, 600 TL ek bilirkişi ücreti toplam 3.653,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 3.568,36 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 85,44 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yatırılan 3,30 TL vekaletname harcı ve yapılan 90 TL tebligatlar gideri olmak üzere toplam 93,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2,18 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 91,12 TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.