Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/516 E. 2020/884 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/531 Esas
KARAR NO : 2020/822
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili——-yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının alacağının sağlanması amacıyla————— dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibine geçildiğini, borçlu süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, tarafların aralarında kararlaştırdıkları cari hesap ilişkisine ait faturalar, irsaliyeler, yazışmalar ve cari hesap dökümlerinin bulunduğunu, davalının davacı şirketten aldığı mallara ilişkin faturaları faturaların kesildiği ayı takip eden ay içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine BA bildirgesi ile bildirmesi gerektiğini, davalı borçlunun—–için istediği ve davacı tarafından bu projenin yapıldığı yere sevk edilen malzemeleri davalı şirket çalışanları tarafından teslim alındığını, ——- imzası ile alınan mallara ilişkin irsaliyelerin bulunduğunu, borçlu şirketin satın alma müdürü —— isteği üzerine verilen fiyat teklifi ve teklifin imza ve kaşe ile onaylandığı belgenin bulunduğunu, davalının davacı şirkete olan borçlarını ödemek konusunda isteksiz davrandığını belgelen başka delilerinin de ———– takip dosyası olduğunu, davacı şirket davalıdan alacağının ancak icra dairesi vasıtasıyla tahsil ettiğini, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, yapılan takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ——– sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ancak dosya numarasının yanlış olduğunu doğru dosya numarasının —– sayılı dosyanın taraflarınca haricen öğrenildiğini, buna dair tüm şikayet haklarını saklı tuttuklarını, ilamsız icra takibi ve işbu dava haksız alacak iddiası ile açıldığını, davalı şirket tarafından icra takibine hukuki nedenlerine dayalı olarak itirazda bulunduğunu, ancak davacı şirketin haksız işlemlerini sürdürdüğünün davalı şirket hakkında itirazın iptali davası açtığını, davacı şirket taraflar arasındaki mutabakata ve sözlü görüşmelere istinaden üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, bir kısmını ise eksik ifa ettiğini anlaşılan şekilde işi teslim etmediğini, davalı şirketin kontrol ve onayından geçmeyen faturalar ve mutabakatlar ile haksız taleplerde bulunduğunu, davacı şirketin davalı şirketten hiçbir şekilde alacağının bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığını, davacının taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafından dava dilekçesindeki icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, söz konusu talebin reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere tazminata hükmolunmasını, davacı tarafın ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerini reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davanın ilk olarak açıldığı ———– yetkisizlik kararı ile dosya mahkememizce gönderilerek yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, BA/BS kayıtları, —–sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına ilişkin olarak —- alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından———– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle uyuşmazlık konularına ilişkin olarak rapor alınmasına karar verilmiş, mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ——yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığını, ticari defterlerin yazdırıldığı görüldüğünü, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı, karalama tespit edilmediğini, bu bilgilere göre davacı şirketin ——-yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olduğunu, davalı tarafın—– yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığını, ticari defterlerin yazdırıldığı görüldüğünü, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı, karalama tespit edilmediğini, davacı verilerine göre davacı tarafın davalı taraftan —- tarihi itibari ile —alacaklı olduğunu, davalı verilerine göre davalı taraf davacı tarafa —- tarihi itibari ile —-borçlu olduğunu, tarafların ticari defter kayıtları arasında —– fark olduğunu, farkın davacı tarafın davalı adına düzenlediği faturalardan 1 tanesinin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davalı tarafın bağlı olduğu vergi dairesinden —–dönemlerine ait form BA kayıtları talep edilmiş olduğunu ve ilgili vergi dairesinin bu talebe cevap verdikleri dosya içeriğinden anlaşıldığını, davacı tarafın kendisi — döneme ait form BS kayıtlarını dosyaya sunduğunu, —- döneme ait farkın davalının kayıtlarına olmadığı 1 adet davacı tarafından düzenlenen fatura tutarı kadar olduğu görüldüğünü —– davacı tarafından davalı adına sevk edilen malzemeleri davalı adına ——— teslim aldığının görüldüğünü, davacının davalı adına düzenlediği sevk irsaliyelerinden bazılarında teslim alan kısmında —- isminin mevcut olduğunu, davalının — dökümlerinde —- isminde bir çalışan olmadığını, fakat —— adlı bir çalışanın olduğunu, bu kişilerin aynı kişi olup olmadığı hususunda davalı tarafın bilgi vermesinin gerektiğini, davacının davalı adına düzenlediği sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında adı – soyadı yazılı kişilerin davalının — ve —dönemlerde davalının —- olduğunu ulaştığı sonuç ve kanaatini bu şekilde bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konu faturalar düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.——–
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça akdi ilişkinin varlığına itiraz edilmiş ise de, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, mahkememizce benimsendiği, davacı yana ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça düzenlenen faturadan sadece —— tutarlı faturanın davalı kayıtlarında görülmediği , oysa aradaki ticari ilişkiyi cevap dilekçesinde inkar eden davalının almış olduğu hizmete karşılık BA formlarında da idareye bildirdiği üzere alışlarını defterlerine kaydettiği, bu haliyle arada ticari ilişkinin mevcut olduğunun aşikar olduğu bu hali ile bu işbu faturalara konu hizmetlerin davalı tarafça alınmış olduğunun kabulünün gerektiği, davalı tarafından bu hususun aksini ispata yarar herhangi bir delilin de sunulmadığı, dosya kapsamında—– yazı cevabından faturaların ve münderecatındaki malların davalı çalışanlarına teslim edildiğinin sabit olduğu bu itibar ile davalı yana hizmetin verilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu, talep olunan alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği, takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —–gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Açılan davanın KABULÜ ile ,——— dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.325,93 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 331,49 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 994,44 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 372,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 31,00 TL posta ücreti toplamda 681,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde———– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu 08/12/2020