Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/511 Esas
KARAR NO : 2020/140
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa dava dışı tarafın senet verdiğini, bu senetteki imzanın kendilerine ait olmadığı halde İstanbul ——. İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı dosyası ile takibe devam ettiklerini, 15 yılı aşkın süredir müvekkilinin adresinin —- sokak ve birbirine yakın yerler olduğu halde, hacze gelinen binanın kentsel dönüşüme girdiği için kimse bulunmadığından icradaki haksız tutanağın tutulduğunu, bu tutanakta gösterilecek adresler yazıldığı halde müvekkilinin sicil ve vergi kayıtlarına dayanılmadığını, İstanbul —– İcra Ceza Mahkemesinde aleyhlerine verilen hükmün —- tarafından bozulduğunu, bozma sonrası ceza-i arabuluculukta ileri sürdükleri savunmaların ciddiye alınmadığını, tüm bu nedenlerle senetteki imzanın kendilerine ait olmadığının tespiti ile ödedikleri veya ödeyecekleri tutarların takip tutarının %20 kötü niyet tazminatı ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkisiz olduğunu, takibin İstanbul İcra Müdürlüklerinde başlatıldığından —-yetkili olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu ve alacağının tahsili amacıyla İstanbul ——-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin devam ettiğini, tüm bu nedenlerle yetkisizlik nedeniyle davanın reddini, dava dilekçesinin HMK m.119. hükmüne uygun olmadığının tespiti ile davanın usulden reddini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, müvekkilinin haklı alacağının tahsilini geciktirmek amacıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılan davanın usulden reddini, davacının tazminat isteminin reddini, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davadan dolayı davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 20/12/2019 tarihli dilekçesinde, davadan feragat ettiklerini, masraf, vekalet ücreti talep etmediklerini, davalı vekili 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragat talebini kabul ettiklerini, davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın menfi tespit davası olduğu, yargılama sırasında davacı vekilince sunulan usulüne uygun dilekçe ile davadan feragat ettiği, dava dilekçesine ekli vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın FERAGAT nedeni ile REDDİNE
2.Davadan feragat ön inceleme aşamasından önce olduğundan, Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince alınması gereken 1/3 harç tutarı olan 18,13 TL nin peşin alınan 262,10 TL den mahsubu ile bakiye 243,97 TL harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de davalı tarafça vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyan edildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.