Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2022/52 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/509 Esas
KARAR NO: 2022/52
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla
308/h))
DAVA TARİHİ: 23/07/2019
KARAR TARİHİ: 24/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkilleri hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini bu süreler sonucunda teklif olunan konkordatonun onanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE ;
Dava; 7101 Sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici, kesin konkordato mühleti ve sonucunda konkordatonun onanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesinde yazılı belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu, gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla; —- tarihli ara kararla, davacılar lehine —— aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir ——— atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir. Aynı tarihli ara kararla— olarak ——olarak atanmışlardır.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Geçici mühlet dönemi içinde —-şirketin rayiçlerinin tespiti amacıyla teknik bilirkişler görevlendirilmiş, şirketin mali kayıtları incelenmiş ve rayiç öz varlığı tespit edilmiştir. Üç aylık geçici mühletin yeterli olmayacağı anlaşılmakla, davacılara verilen üç aylık geçici mühletin—–ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Geçici mühletin sonunda ——— raporuna göre davacılar yönünden kesin mühletin verilmesi şartlarının oluştuğu mütalaa edilmiş ve—- tarihinden itibaren bir yıllık kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin —-tarihli ara kararı ile ; — —–gereği durma süresince işlemeyen — tarihinden itibaren davacılara verilen kesin mühlete eklenmesine karar verilmiştir.
Kesin mühlet içinde komiser heyeti ara raporlarını sunmuş, davacıların mali ve finansal durumu izlenmiştir. Mahkememizin —- tarihli ara kararla, İİK.nun 289/5 maddesi uyarınca kesin mühletin —- tarihinden itibaren — ay süreyle uzatılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin —tarihli duruşma ara kararı ile davacılar ———- yönünden mahkememizce verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için her şeyden önce konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunmalıdır,
Bu şart her ne kadar İİK madde 305’de konkordatonun tasdiki şartları arasında gösterilmemiş isede, kesin mühletin verilebilmesi için bu şartın konkordatonun tasdiki içinde aranması gerekmektedir.
—geçici mühletin verildiği—- tarihinden itibaren yaklaşık—– faaliyetlerine nezaret etmiştir. —- görev yapığı bu sürede borçlu şirketin neyi başarıp neyi başaramayacağı konusunda sağlıklı bir inceleme yaparak hazırlamış oldukları raporlarında borçlu şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırma ihtimalinin bulunup bulunmadığı hakkında özetle, dövizle gelir elde eden borçlunun ——– çevirip —-tam olarak ödemeyi tamamlamayı teklif ettiği borçlarını, mevcut dışı satış trendi devam etmek şartı ile başarı ile önleyebileceğinin bildirildiği, bu değerlendirme doğrultusunda borçlu şirketin konkordatoya başarıya ulaştırabileceği kabul edilmiştir.
a) Teklif edilen tutarın , borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması,
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması,
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması,
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların, alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması,
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın , tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması olarak düzenlenmiştir.
Konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunup bulunmadığı yönünde her ne kadar İİK.nun 305 madde hükümlerinde konkordato şartları arasında gösterilmemiş ise de kesin mühlet verilebilmesi için gerekli bu şartın konkordatonun tasdiki içinde evleviyetle aranması gerekmektedir.
——tarafından sunulan raporlarda, borçlu şirketin revize projede öngördüğü satış hedeflerinin yakalanabilir hedefler olduğu, projede yer verilen kaynakların yaratılması halinde konkordatonun başarıya ulaşabileceği görüşü bildirilmiştir.
İİK’nun 305/f.1,b (a)’da ön görülen şarta göre borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek meblağ konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir. Yani bu koşuldan anlaşılması gereken, konkordatonun asgari olarak —– alacaklılara sağlayacağı miktarı temin etmesi gerekliliğidir. Zira alacaklılar yönünden en kötü senaryo borçlunun iflası olup, bu nedenle karşılaştırma iflas ihtimaline göre yapılmalıdır.
Tasdik için böyle bir şart ön görülmesinin nedeni, dürüst borçlunun konkordato ile korunması hedef tutulurken, ölçünün kaçırılmayarak alacaklıların iflas sonunda elde edebilecekleri paydan yoksun bırakılmalarına yol açılmamasıdır. Bu rasyonel ölçü, borçlu ile alacaklılar arasında adaletli bir yarar dengesinin kurulmasına olanak sağlamaktadır. Gerçekten konkordato müessesesi, alacaklıların zarara uğratılması pahasına, borçluya dengesiz çıkar sağlanması amacına yönelmemekte, alacaklıların konkordato da hiç değilse iflasta sağlayacaklarından aşağı olmayan bir payı elde etmelerini öngörmektedir.
——-nazaran alacaklılara daha iyi imkan sağlayıp sağlayamadığı incelenirken konkordatonun aktifinin ve pasifinin konkordatonun hukukuna ilişkin kuralların öngördüğü biçimde belirlenmesi zorunludur. Bu bakımdan konkordatoya tabi olan borçlara tahsis edilecek aktifin, diğer bir deyimle konkordatoya özgü aktifin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Gerçekten de kanun ödeme teklifinin borçlunun varlığı ile uyumlu ve dengeli olma koşulunu getirirken, hiç kuşkusuz konkordatoya tabi borçlara tahsisi mümkün olan aktifin ve konkordatoda ödenmesi gereken borçları ifade eden pasifin göz önünde tutulmasını amaçlamıştır. Aksi taktirde, borçlunun ödeme teklifinin aktifi ile orantılı olması konusundaki kuralın hiçbir anlam ve işlevi kalmayacağı açıktır. Bu nedenle konkordatoya tabi borçlara tahsisi mümkün olan konkordatonun net aktifinin elde edilebilmesi için konkordatoya tabi olmayıp tamamen ödenmesi gereken rehinli, imtiyazlı ve kamusal nitelikli alacakların ve özel durumlarda bunlarla benzer nitelikte bulunan ve bütünüyle ödenmesi gereken borçların, borçlunun brüt aktifi olarak ifade edebileceğinden tüm aktifinden indirilmesi suretiyle—— bakımından göz önünde tutulması gereken aktife ulaşılması gerekmektedir.
—- tabi pasif belirlenirken, rehinle temin edilen alacakların, —– kapsamındaki imtiyazlı alacakların ve konkordato koşullarından etkilenmeyen ayrıcalıklı alacakların, borçlunun tüm borçlarından çıkarılması ve bu şekilde konkordatoya tabi borçların hesaplanması gerekmektedir.
Yukarıda anlatıldığı şekilde, konkordato aktifinin ve pasifinin belirlenmesinden sonra iflas durumunda konkordatoya tabi aktiflerin paraya çevrilmesi halinde konkordatoya tabi borçların ödenmesinde kullanılabilecek tutar bulunmalıdır. Böyle bir değerlendirme yapılırken, borçlunun —– sonlandırılması için geçecek muhtemel süre, —-, —– halinde malların paraya çevrilme yüzdeleri gibi tüm etmenler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çerçevede bir değerlendirme yapılarak iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutar ile konkordatonun tasdiki halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutarın karşılaştırılması mümkün olacaktır.
1-Teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olup olmadığının incelenmesi,
İİK madde 305,f.1.b.(a) da ön görülen bu şarta göre, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek, meblağ konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir, yani bu koşuldan anlaşılması gereken, konkordatonun asgari olarak —— alacaklılara sağlayacağı miktarı temin etmesi gerektiğidir, zira alacaklılar yönünden en kötü senaryo borçlunun iflası olup bu nedenle karşılaştırma iflas ihtimaline göre yapılmalıdır.
Tasdik için böyle bir şart ön görülmesinin nedene dürüst borçlunun konkordato ile korunması hedef tutulurken ölçünün kaçırılmayarak alacaklıların iflas sonunda elde edebilecekleri paydan yoksun bırakılmalarına yol açılmamasıdır. Bu rasyonel ölçü borçlu ile alacaklılar arasında adaletli bir yarar dengesinin kurulmasına olanak sağlamaktadır, gerçekten konkordato müessesi alacaklıların zarara uğratılması pahasına, borçluya dengesiz çıkar sağlanması amacına yönelmekte, alacaklıların konkordatoda hiç değilse iflasta sağlayacaklarından aşağı olmayan bir payı elde etmelerini ön görmektedir. Mahkemenin bu tasdik koşulu kapsamındaki fonksiyonu, konkordato projesinin içerik bakımından denetlenmesidir. Bu denetimin asıl nedeni konkordatoya olumlu oy vermemiş veya alacaklarını bildirmemiş alacaklıların da korunmasıdır, zira bu alacaklılar da konkordato ile bağlıdırlar.
—– sunulan —- havale tarihli gerekçeli raporunda iflas halinde adi alacaklıların alacaklarına muhtemel kavuşma oranı hesaplanmamıştır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz olunan bilirkişi kurulu raporunda iflas halinde —intikal edecek muhtemel tutarın—– mühlet sonrasında doğan borçların —halinde tahakkuk edecek işçi kıdem tazminatlarının —- adi alacaklıların alacaklarının ödenmesine ayırabilecek tutarın —- halinde adi alacaklıların alacaklarına muhtemel kavuşma oranının — olduğu, borçlu şirket vekili tarafından — tarihinde dosyaya sunduğu—- tabi borçların ilk taksit ödemesi —- tarihinde gerçekleşecek şekilde bir yıl toplam borcun —– görüldüğü, ülkemizde iflas tasfiyelerindeki durum dikkate alındığında olası bir iflas halinde borçlu şirketin tasfiyesinin en iyi ihtimalle — tamamlanabileceği, bu durumda ilk tahsilatı —– gerçekleştirilecek olan adi alacaklar yönünden, konkordatonun iflasa nazaran lehe olduğu belirlenmiştir.
2-Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığının incelenmesi,
Komiser heyetince hazırlanan gerekçeli ek raporda borçlu şirketin geçmiş yıllardaki satış ve karlılık durumlarının—– verildiği, satış ve kâr hedefler ilerinin proforma nakit akım tablolarının ve satışı —- faaliyetlerin etkilenmeyeceği mal varlıklarının bulunup bulunmadığının ayrıntılı incelendiği, yapılan bu incelemeler neticesinde şirketin konkordato borçlarını ödeme projesinin esas olarak şirket ana faaliyet gelirleri ile gerçekleştirebildiği ve alternatif bir gelir kaynağının henüz yaratılmadığı dikkate alındığında daha iyi bir teklifte bulunmasının mümkün görülmediğ,i bu açıklamalar doğrultusunda orantılık şartı bağlamında kapsamlı ve ikna edici tespitlere yer verildiğinden somut olayda orantılık şartının gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
—– çoğunlukla kabul edilip edilmediğinin tespitidir,
Kanun koyucu, konkordato projesinin kabulü ise iki alternatifli bir çoğunluk ön görmüştür. Bu iki çoğunluğunda projenin kabulü için sağlandığı görülmüştür.
3-İİK 206 maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarını tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin ilgi ile akdedilmiş borçludan iflasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanıp bağlanmadığı yönünde yapılan incelemede;
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bir diğer koşul ise borçlunun bazı alacakların alacaklarını —– almak için teminat göstermek zorunda olmasıdır, İİK madde 305,f.1,b (d) uyarınca 306 maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarını tam olarak ödenmesi o mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların ifasının, alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe geçerli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.
—– tarafından ibraz olunan raporlarında kıdem tazminatı karşılıklarından dolayı —- ile mühlet içinde komiserin izni ile doğan borçlar yönünden —- teminat gösterilmesi gerektiği belirtilmiş isede——- kıdem tazminatı karşılıkları olarak verilen tutar borçlu şirkette hali hazırda çalışanların kıdem tazminatlarından kaynaklı riskleri devam etmekte olu, bunlar için teminat gösterilmesine gerek bulunmamaktadır.
Mahkememizce — tarihli duruşma bir nolu ara kararı gereğince konkordato talep eden şirketin ——— açık veya örtülü izni ile doğan toplam borcun ne miktarda olduğu konusunda görüş istenilmiş —— sunulan raporlarında — yapılan çalışma sonucunda ——-sonrası oluşan cari dönem borçlarının tamamının bu süreç içinde ödenmiş olduğu, bu nedenle teminat gösterilmesi gereken bir hususun bulunmadığı belirtirmiştir.
4-Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmediği yönünde yapılan incelemede; Harçlar Kanuna ekli bir sayılı tarifeye göre adi alacaklar bakımından konkordatonun tasdiki için yatırılması gereken harç alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para binde — konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacak tutarı — bu miktarının binde —– mutemedi alındısı karşılığında yatırıldığı belirlenmiştir.
Bu itibarla davacı şirket yönünden konkordato tasdik şartlarının yerine getirildiği belirlendiğinden konkordatonun onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Diğer davacılar —— yönünden konkordato projesine dahil rehinli alacak olmadığından sadece adi alacaklılar toplantısı yapılmış ve İİK 302 madde düzenlemesi gerektiği toplantı nisabı üzerinden konkordato teklifinin kabulü için gerekli kabul nisabının sağlanamamış olduğu, adi alacaklılar toplantısı sonucunda borçluların konkordato teklifinin İİK 302 maddede ön görülen nisap ile kabul edilmediği belirlendiğinden bu davacılar yönünden konkordatonun tasdiki isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ ile ;
1-Davacı —- tarafından açlıan davanın koşulları oluşmadığından REDDİNE, bu davacılar yönünden mahkememizce verilen tedbir kararı —- tarihinde kaldırıldığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı —- tarafından açılan davanın KABULÜ İLE,
— numarası ile kayıtlı davacı —- projesinin İİK’nun 305.maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİ ile,
“Konkordatoya tabi borçların %100’ünün faizsiz olarak, ——-
— tarihli —– raporunun ekinde bulunan borç ve ödemeler planının kararın eki sayılmasına,
3-Konkordato tasdik edildiğinde kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
3-İİK’nun 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale geldiğinin TESPİTİNE,
4-Konkordato işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmiş olmakla İİK’nun 308/ç maddesi gereğince geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin DÜŞMESİNE,
5——— malların iadesinin ERTELENMESİNE ve rehinli malların satışının ertelenmesine ilişkin taleplerinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
6——- görevine son VERİLMESİNE,
7-İİK’nun 306/2 nci maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere —– tasdik kararı itibari ile göreve başlamak üzere kayyım olarak atanmasına,
Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 2 ayda bir Mahkememize rapor sunulmasına, atanan kayyım için aylık —- ücret takdiri ile takdir edilen ücretin her ayın 1-6’sı arasında mahkememiz veznesine depo edilmesine,
8-İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacakların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine,
9-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
10-İİK’nun 306/son maddesi uyarıca tasdik kararının ——- İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288’nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
11—— olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin———- BİLDİRİLMESİNE,
12-İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi halinde borçlunun İİK’nın 308.nci maddesi gereğince iflasına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflas avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA, iflas avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete talep halinde İADESİNE,
13-KARAR HARCI;
Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 36,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
14-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davacılar vekili yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a madde hükmü uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden itibaren, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içerisinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2022