Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2021/1407 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/490 Esas
KARAR NO: 2021/1407
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/05/2014
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi özetle ;—kusurlarıyla — meydana gelen kaza sonucu normal sokakta bulunan müvekkillerinin murisi —vefat ettiğini, kazaya karışan — plakalı aracın yoldan çıkarak murisi altına alıp ölümüne sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda — ikisinin de asli derecede kusurlu bulunduğunu iddia ederek — maddi tazminat ile, —- manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA
CEVAP :
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin gerçekleşmiş kazayı engellemek için elinden gelen her şeyi yaptığını ancak kendi elinde olmayarak karıştığı bu kaza sonucunda müteveffa —– vefat ettiğini, müvekkilinin bir işçi ve üç çocuklu bir aile babası olduğunu, bu nedenle gerçekleşen bu olayın kendisini ve tüm ailesini çok üzdüğünü, davacıların taleplerinin fahiş bir talep olduğunu ve ilgili sigortalardan tazminatlarını aldıklarını, müteveffanın ölüm tarihi itibariyle bir yerde çalışmadığını, davacının iddia ettiği gibi yufkacıda olduğunu iddia ettiği eşinin üniversite mezunlarının bile kazanamadığı bir ücretle çalışıyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, olayın ceza davasının halen devam ettiğini, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini, olayların yalnızca müvekkilinin eylemi ile değil dört kişinin eylemi ile gerçekleştiğini, müvekkiline kaza tepit tutanağına göre—maddesine göre kusurlu bulunduğunu, takograf kayıtlarından da anlaşılacağı üzere son kilometrede-son dakikada yaptığı hızın —- olduğunu, olay yeri hız sınırının — olduğunu, müvekkili hız yapmış olsaydı o kadar ağır bir —- tüm önünü dağıtacağını ve önüne çıkan duvarı dahi yıkarak yoluna devam edebileceğini, olayın tamamen müvekkilinin önündeki aracın aniden yavaşlaması ve diğer sanık —sinyal vermeden aniden dönmeye çalışması ve üçüncü araç sahibi —- dikkatsizce —– önüne çıkması sonucunda gerçekleştiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin çok fahiş olduğunu, davacının müteveffanın ölümünden birkaç ay sonra hemen evlendiğini, müvekkilinin işçi olduğunu, maaşından başkaca geliri ve maddi bir zenginliği bulunmadığını, manevi tazminat takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle;—- seyir halindeyken önünde seyir halinde bulunan diğer davalı — ön tarafını sinyal vermeden benzinliğin çıkış istikametine doğru aniden çevirdiğini, bunun üzerine — kazayı önlemeye çalıştığını, —- bu esnada frene basarak sola dönmeye devam ederken aracı durdurması üzerine ise sağdan geçme imkanının olmaması nedeniyle aracı mecburen sol tarafa yönlendirmesinin gerektiğini ve diğer aracın ön sol köşesi ile şirkete ait aracın sağ ön köşesi ile çarpıştığını, çarpmanın etkisiyle —-aracının yön değiştirerek benzin —- açı yaptığında o esnada benzinlikten çıkmakta olan üçüncü araca çarpmamak için tekrar sola manevra yaptığını, aracın savrularak duvara yöneldiğini ve diğer araçtan dolayı görüş alınanda olmayan müteveffaya çarptığını, kazaya diğer araç şoförü —- araçların seyir halinde bulunduğu esnada sinyal vermeksizin dönüş yapmaya kalkışmasının ve aniden durması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, — kaza olmasını engellemek için tüm çabayı gösterdiğini, ancak yine de üzücü olayın meydana geldiğini, —-dosyasındaki —– aracı hızlı kullanmadığını gösterdiğini, eldeki davada destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıracak nitelikte destek unsurlarının bulunmadığını, davacının müteveffanın çalıştığını ve — arasında geliri bulunduğunu iddia ettiğini, oysa müteveffanın önceki evliliğinden olan çocukları tarafından —- dosyasıyla açılan dava kapsamında — müzekkere yazıldığını ve gelen cevapta müteveffanın çalışmadığının bildirildiğini, bahsi geçen dosyanın —tarihli celsesinde dinlenen tanıkların da davacının sürekli olarak yufkacıda çalışmasının söz konusu olmadığını bildirdiklerini, davacıya sigorta şirketleri tarafından ödeme yapıldığını, ilgili ödeme belgelerinin de—– dosyası kapsamında ilgili sigorta şirketlerinden istenildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacı vekili tarafından da ibra edilmiş olması nedeniyle müvekkili şirket bakımından davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının dava konusu olaydan dolayı —– herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüte düşmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin sigorta kapsamında olmadığını, tüm bu nedenlerle dava konusu alacak ödendiğinden davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan — aracın müvekkili şirket nezdinde —- yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, kazayı yapan aracın ehliyetli olup olmadığı, alkol durumu, müteveffanın emniyet kemeri takıp takmadığı hususlarının müterafik kusuru etkileyecek olması nedeniyle araştırılması gerektiğini, davacının—- herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirket açısından temerrüt tarihinin, hesaplamaya esas tüm belgelerin ulaştırılmasını izleyen 8 iş günü sonra başlayabileceğini, davacı tarafından alınan ödeme ve imzalanan ibraname gereği artık daha eski bir tarihten faiz işletilmesinin mümkün olmadığı, tüm bu nedenlerle yapılan ödeme gereği müvekili şirketin sorumluluğu sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesini, tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitine, müterafik kusur nedeniyle tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar—-cevap dilekçesinde özetle; müvekkili—- aracın ruhsat sahibi olduğunu, davacılar tarafından müvekkili — talihsiz kazada kusuru bulunmadığını, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davacı tarafın müteveffanın yufka yapımı ustası olduğunu ve aylık gelirinin — olduğunu iddia ettiğini, bunun afaki olarak belirtildiğini, —-olarak çalışan birinin aylık gelirinde — gibi değişkenliklerin bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iddia edilen aylık bedelin tazminat talebini daha yüksek ileri sürebilmek için öne sürüldüğünü, mesnetsiz bir iddiadan ibaret olduğunu, müteveffanın aylık — geliri olduğu iddiasının ispat edilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği — tazminat talebinin oldukça fahiş olduğunu, müvekkili —– bir işçi olduğunu ve maddi gelirinin çok düşük olduğunu, müvekkilinin ailesinden ayrı ve tek başına zor şartlar altında gurbette çalıştığını, her ay düzenli olarak hasta anne ve babasının bakımını üstlendiğini, müvekkilinin anne babasından başka bir yakınından maddi desteği olmadığı gibi geliri ile zor geçindiğini, talep edilen tazminat miktarının müvekkili tarafından karşılanamayacağı gibi davacıların zenginleşmesine neden olacağını, bunun yanında müteveffanın vefatının trafik kazası neticesinde vuku bulması nedeniyle güvence hesabından varislerine ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, sigorta şirketi tarafından ödemeler yapıldığını, tüm bu nedenlerle davanın müvekkilleri açısından reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — plakalı aracın müvekkili şirket tarafından —- sigortalandığı, aracın —- destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanarak ödendiği, bu tutardan— eşinin destekten yoksun kaldığı, ifade edilen— ise müteveffa ile davalının müşterek çocukları— velayeten ödendiği, davalı yapılan ödemeye ilişkin herhangi bir itiraz sunmadığı, davalılardan—- destekten yoksun kalma tazminatının müteveffanın—- boyunca davalılara destek olacağı varsayımı ile ve %75 kusur üzerinden ödendiği, diğer davalı —- ise yine destek süresi boyunca %75 kusur üzerinden ödendiği, davalı yan tarafından yapılan ödemenin eksik yetersiz olduğu iddiasıyla—- dosyası ile bakiye tazminatın tahsili talepli dava açtığı, ekte sunulan nüfus kayıt örneğine göre davalı—- tarihinde yeniden evlendiği ve dolayısıyla dava öncesi yapılan ödemelerin hatalı olduğunun tespit edildiği, destek yoksun kalma tazminatı; ancak fiili destek süresiyle sınırlı şekilde hesaplanarak tazmin edilebileceği, yargıtay kararında da yer aldığı üzere, kişinin yeniden evlenmesi durumunda, önceki eşinin vefatı nedeniyle fiili destek kesilmiş sayılacağı, zira yeniden evlenen kişinin, eski eşinin desteğine muhtaç olmayacağı, gerek maddi gerekse manevi yönden yeni eşiyle kurulan aile bağı ve fiili destek durumunun, eski eşin desteğini keseceği kabul edilmektedir” denildiği, müvekkili şirket tarafından— tarihinde yapılan fazla ödemelerin iadesini talep ettiklerini belirterek —-ceza dosyasında mevcut belgeler ile başkaca hak sahipleri tarafından açılmış —-yer alan bilirkişi raporuyla yapılan ödemenin hatalı ve fazla olduğunun anlaşıldığı, fazla ödenen tutarın iadesi ile dosyanın —-sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
CEVAP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan ödemenin ve imzalattığı ibranamenin tarihinin —– olduğu, —— gereği ibranamelerin düzenleneme tarihinden itibaren —- yıllık hak düşürücü süre öngörülmüş olup bu sürenin davada dolmuş bulunduğu, hak düşürücü süre-zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, ——- hükmü bulunduğu, müvekkili için hesaplanan tazminat miktarının yasal olarak hesaplanan ve yasal olarak alması gerek bir hak olduğu, davacı sigorta şirketinin kusur durumunun değiştiği ve bu nedenle de tazminatı geri alım haklarının olduğu iddiasının hukuki olmadığı, tazminat miktarını hesaplayan ve kendilerine teklifte bulunanın sigorta şirketi olduğu, sigorta şirketinin kusur durumlarını ——- yazmadığı halde kendileri yorumlayarak sigortalısını %75 kusurlu kabul ettiği ve müvekkillerine ödeme yaptığı, birleştirme istenilen dosyanın dava konusunun ve taraflarının farklı olduğunda bahisle birleştirme talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
— dosyası —- görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, tedavi evrakları, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları,—– dosyaları ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacılar ve davalı gerçek şahısların — raporları dosyaya kazandırılmıştır.
— dosyasında alınan — %75 oranında asli kusurlu,— plakalı –sürücüsü — %25 oranında tali kusurlu olduğu, —plakalı araç sürücü — müteveffa yaya —– kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—-tarihli gerekçeli kararı ile dava dışı müteveffa —-açmış olduğu davada mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde ve maktulün ölümünde — asli kusurlu, —- tali kusurlu, maktule atılacak herhangi bir kusurun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının talep edebileceği maddi tazminatın hesap edilebilmesi için dosya aktüer bilirkişiye sevk edilmiş, aldırılan —- tarihinde meydana gelen olay sonucu —- tarihinde dava dışı kişi ile ikinci evliliğini yaptığı, bu nedenle kaza tarihinden ikinci evlilik tarihleri arasında destekten yoksun kaldığı, — tarihleri arasında destekten yoksunluk tazminatı nedeni ile her bir davalının sorumlu olduğu miktarın; davalı—- olduğu, davacı eş — davalı– yükümlülüğü: davacı çocuk — davacı eş — manevi tazminat yönünden takdirin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
–tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; — tarihinde meydana gelen olay sonucu —yükümlülüğünün; davacı — olduğu, davacı eş —yükümlülüğünün; davacı çocuk—– bakiye zararının bulunmadığı manevi tazminat talebinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğ edildiği, mahkememizce dosyanın yeni bilirkişiye tevdi edilerek birleşen dava yönünden fazla ödeme olup olmadığı, varsa miktarı hususlarında yeni bir aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi — tarafından düzenlenen — Tarihli 2. Kök raporda özetle; asıl dava yönünden; — tazminat ödemesi yaptığı tarihte
davacıların destek zararları hesaplandığında;
davacı eşin — yeniden evlenme tarihine kadar olan maddi zararının — olduğu, davacı oğlunun — olduğu,
davacıların toplam zararının — olduğu, davalı — tarafından yapılan toplam — maddi tazminat ödemesi ile davalı — müteselsil sorumluluğu dahilinde davacıların maddi zararının karşılandığı, —- davacı vekilinin maddi tazminat yönünden feragat ettiği, manevi tazminat yönünden takdirin mahkemeye ait olduğu, birleşen dava yönünden ; davalı—- tarihinde ödenen toplam — tamamının davacılara yapılan fazla ödeme olduğu, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan talep edebileceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; asıl davanın müteveffanın eşi olan davacı —– tarafından davalılar işletenler, sürücüler ve araçların zorunlu mali mesuliyet sigortalarına karşı açılan maddi manevi tazminat istemli olduğu, birleşen davanın ise asıl dosyada davalı olan —- davacılara yapmış olduğu fazladan ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin talep edildiği, asıl dosyada davacılar vekilinin maddi tazminat taleplerinden feragat ettiği , manevi tazminat yönünden ise davasına devam ettiği, kusur durumun—- dosyasında alınan —tarihli bilirkişi raporunda özetle; —-%75 oranında asli kusurlu, —- plakalı araç sürücü —- olduğu şeklinde belirtildiği, ayrıca ceza dosyasında yapılan yargılamada da — dosyasında alınan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde ve maktulün ölümünde — asli kusurlu,—-tali kusurlu, dava dışı müteveffa’nın ise kusursuz olduğunun belirtildiği dolayısıyla mahkememizce de meydana gelen kaza sebebiyle vefat eden yaya müteveffa’nın kusursuz olduğu değerlendirilmekle usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde tekrar bir kusur raporu alınmadığı, meydana gelen kazada dava dışı yaya — vefat ettiği, vefata sebebiyet veren kazada — plakalı — sürücüsü — %75 oranında asli kusurlu, — sürücüsü — %25 oranında tali kusurlu bulunduğu, esas dosyada davacılardan — müteveffa’nın eşi, diğer davacı — ise oğlu olduğu, mahkememizce aldırılan —- tarihli aktüer bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, davacıların davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler ile destekten yoksun kalma zararlarının tamamen giderildiği, ayrıca davacı eş — müteveffa eşinin vefat tarihi olan — tarihinde yeniden evlendiği, esasen sadece davalı—– tarafından yapılan ödeme ile bile davacıların zararının izale edildiği, bu durumda birleşen dosyanın davacısı tarafından yapılan destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin davacıları sebepsiz yere zenginleştirdiği mahkememizce anlaşılmakla birleşen dosyada davacı vekilinin talebi yerinde görülerek davalıların sebepsiz zenginleştiği bedelin taleple bağlı kalınarak davalılardan tahsiline karar verilmiş, asıl davanın ise maddi tazminat kalemi önünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, manevi tazminat kalemi yönünden ise tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, davacıların meydana gelen kaza sebebiyle duyduğu acı ve elem, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ancak caydırıcı da olması gerektiği, müteveffanın ölümünde kendi kusurunun olmayıp davalı sürücülerin kusurlu olması, davacı —- küçük yaşta annesiz kalması, diğer davacı eşin ise küçük yaştaki çocukları ile beraber bir başına kaldığı ve özellikle müteveffanın kusursuz olup davalı sürücülerin kusurlu olmaları da dikkate alınarak takdiren her bir davacı için —- manevi tazminata hükmedilmiş, hükmedilen miktarlara talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş, tüm kalemler yönünden fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, her ne kadar kısa kararda birleşen —- sayılı dosyası yazılmış ise de bu hususun yazım yanlışı olduğu esasında gerekçede de açıklandığı üzere birleşen —— sayılı dosyası olduğu anlaşılmakla HMK 304 gereği bu husus da tashih olunmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
A-Maddi tazminat istemi yönünden; taleplerin vaki FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
B-Manevi tazminat istemi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı — davacı — olmak üzere toplam — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-BİRLEŞEN ——- SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
— ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
HARÇLAR
a-Asıl davada Maddi tazminat davası yönünden Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Asıl davada manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 3.415,5‬0 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 546,50 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.869‬,00 TL’nin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
c-Birleşen davada alınması gerekli 4.003,30 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında 1.000,83 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 3.002,47 TL harcın birleşen davanın davalılarından tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
a-Asıl davada Maddi tazminat davası yönünden davalı —— Dışındaki davalılar vekilleri için taktir olunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —— davalılara verilmesine,
b- Asıl davada Maddi tazminat davası yönünden her ne kadar davalı davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı —–yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
c-Asıl davada manevi tazminat davası yönünden kabul edilen 50.000 TL üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için taktir olunan 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——– alınarak davacılara verilmesine,
d-Asıl davada manevi tazminat davası yönünden red edilen 100.000 TL üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/2 maddesi gereği, davalılar —– vekilleri için taktir olunan 7.300 TL davacılardan alınarak davalılar ——– verilmesine,
e-Birleşen davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre birleşen davanın davacı vekili için taktir olunan 8.418,64 TL nispi vekalet ücretinin birleşen davanın davalılarından alınarak birleşen davanın davacısına verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
a-Asıl davada davacı tarafından harç olarak yatırılan 575,50-TL’nin asıl davanın davalıları ———alınarak asıl davanın davacılarına verilmesine,
b-Asıl davada davacılar tarafından sarf edilen 365,00-TL posta giderinin davalılar—– alınarak davacılara verilmesine,
c-Asıl davada —— yargılama giderinin davacılardan alınarak —- verilmesine,
d-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar — vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/12/2021