Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/447 E. 2021/1375 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/447 Esas
KARAR NO: 2021/1375
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde,—-
konumunda bulunduğu ——- depo içerisinde, yükleme ve takiben çadır çekme işlemlerinin yapılması amacı ile bulunmakta olduğu sırada, davalı şirkete ait depo duvarının üzerine devrilmesi neticesinde, söz konusu sigortalı aracın hasara uğradığını, hasar sonrasında, davalı şirket temsilcilerinin de katılımı ile tanzim edilen——alanda —— için izin verilmiştir. Depo içerisinde çadır çekme işlemi yaparken aşırı——- dolayı deponun batı duvarı tırın ön kısmına devrilmiş, araçta ve duvarın arka kısmında bulunan — levhalarda maddi hasar oluşmuştur” şeklinde tespit ve ifadelere yer verilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından — ödenmiş olduğunu, yapılan sovtaj çalışması neticesinde tespit edilen — tutarındaki hasar miktarı bakımından——– gereğince müvekkili şirket, sigortalısının haklarına halef olmuş bulunduklarını,—— Davalı tarafından icra dosyasına sunulmuş olan itiraz dilekçesi kapsamında, —aracın hasarlanmasına neden olan depo duvarının, çıkan fırtına nedeni ile devrilmiş olduğu, anılan kazanın olumsuz hava koşulları ve mücbir sebep sonucu meydana gelmiş olduğu ve dolayısı ile de davalı şirketin kusurundan ya da kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceği beyan ve ifade edilmekte ise de, anılan beyanlara iştirak edilmesine hukuken imkan bulunmadığını, meydana gelen fırtınanın doğal afet/mücbir sebep kapsamında kabul edilmesi ve hasar ile davalı yanın sorumluluğu arasındaki illiyet bağının kesildiğinin söylenmesinin hukuken imkan dahilinde olmadığını, somut olayda davalı şirkete ait bina duvarının yıkılmasında -rüzgarın etkisi olmuş olsa dahi-, anılan duvarın fenne uygun şekilde inşa edilmemiş olmasının, zayıf ve dayanaksız olmasının asıl etken olduğunu, dolayısıyla muteriz davalı şirketin, TBK’nın 69. Maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluk ilkesinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunun var olduğunun açık olup, davalı şirketin, gerek BK’nun 49. maddesinin ve gerek BK’nın 69. maddesinin; karşısında, meydana gelmiş olan zararlardan sorumlu bulunduğunu, davalı konumunda bulunan muteriz borçlu ——, hasar sorumlusu olan —–davalı şirketin sigortacısı olması hasebiyle, söz konusu hasar tazmin bedelinin ödenmesinden, sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğunu, —– yetkisine haksız şekilde itiraz edilmiş olması nedeni ile,—–İcra Müdürlüklerinin yetkisine ilişkin olarak yapılmış olan söz konusu yetki itirazının kaldırılmasına, —- sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlu şirketler tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; HMK md 6’ya göre Genel Yetkili Mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı
tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Davaya konu icra takibine bu yönde itirazlarının sunulmuş olduğunu bu nedenle öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkiye ilişkin itirazlarının reddi halinde gözetilmek üzere esasa ilişkin itirazları ise; Hasarın Vekilin kusuruna dayanmadığını, tamamen olumsuz hava koşulları neticesinde meydana geldiğini, bu nedenle vekil eden açısından TBK 69. Maddesinin “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü doğrultusunda sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, dolayısıyla diğer borçlu ile söz konusu kaza
nedeniyle araçta meydana gelen hasardan dolayı müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanamayacağı gibi mücbir sebep nedeniyle vekil edenin olayla ilgili kusurlu ya da kusursuz sorumluluğundan da bahsedilemeyeceğini, olay ile vekil edenin eylemi arasında herhangi bir illiyet
bağının bulunmadığı ve sorumluluğunun bulunmadığını, TBK hükümleri doğrultusunda yukarıda açıklanan gerekçeler ile yapılan takip nedeniyle alacaklıya vekil edenin hiçbir borcu bulunmadığını belirterek;
yetkiye ilişkin itirazlarının kabulü ile —— Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davada Isparta mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesine dayalı olarak
davanın usul yönünden reddine karar verilmesini, yetkiye ilişkin itirazlarının reddi halinde eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı ve
vekil edenin zarardan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek davanın reddi ile takibin iptaline karar verilmesini, haksız ve kötü niyetle vekil eden hakkında icra takibi yapan davacı aleyhine % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu araçta meydana gelen hasarın, zarar ile uyumunun ve kusur durumlarının bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerektiğini, —- tarihine ait rüzgar raporunda: olay tarihinde—- —- şiddetinde —–olduğu ve bu rüzgarın fırtına olarak sınıflandırıldığını, meydana gelen fırtınanın —— kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, davacının sigortalısına karşı olan sorumluluğunun üçüncü şahıslara karşı —–kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, işbu poliçe ile sigortacının, sigortalının ——-faaliyet alanı poliçe üzerinde yazılı iş yerindeki işletme faaliyetleri esnasında oluşabilecek kazalar sebebiyle, poliçe süresi içinde, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülebilecek bedeni zararlar ile üçüncü şahıslara ait mallarda meydana gelebilecek maddi zarar ve ziyanlarla ilgili taleplerinin neticelerini poliçe üzerinde yazılı limitlere kadar temin edeceğini, üçüncü şahıslara ——, sigortalının işletme faaliyetleri esnasında oluşabilecek kazaları kapsamakta olduğunu, dava konusu olayın ise doğal afet nedeniyle meydana gelmiş olduğunu ve sigortalının faaliyet alanı ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, meydana gelen fırtınanın ancak—– teminatları olarak tanımlanan sorumluluklar kapsamında değerlendirilebileceğini, işbu sorumluluk alanının Üçüncü——- —– dahil edilmesinin mümkün olmadığını, bu anlamda müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile; müvekkilin sigortalısına atfedilecek bir kusur çıkması durumunda, müvekkil şirketin sorumluluğu olduğuna kanat getirilmesi halinde; söz konusu sorumluluğun ancak ve ancak sigorta poliçesinde teminat altına alınmış limit dahilinde olması mümkün olacağını, cevap dilekçeleri doğrultusunda, müvekkil şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunmadığı halde —– haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizc- incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıların her ikisine de—- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal —- yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut bulunan ihtilafın çözümü teknik bilgiyi gerektirmekle dosya bir meteoroloji mühendisi ve bir sigorta uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş ve düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında bulunun—– ekinde bulunan —— yürümenin genellikle çok zor olduğu———- savurmasının, şemsiyeleri ——- beklendiğini, ancak binalara önemli zararlar vermesinin beklenmediği, —– genelinde bu mertebede fırtınalara sıklıkla rastlandığını,— mertebesindeki bir fırtınanın sıklıkla meydana geldiği,—– kabul ettiği ve evrensel nitelikteki kavrama göre afetin ”İnsanlar için fiziksel, sosyal ve ekonomik kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, etkilenen topluluğun yerel imkan ve kaynaklarını kullanarak baş edemeyeceği doğal, teknolojik ve insan kaynaklı olayların doğurduğu sonuçlar” şeklinde tanımlandığını, tanımdan da anlaşılacağı üzere afetin, meydana gelen olayın kendisini değil, sonucunu yani meydana geldiği bölgedeki topluluk üzerine olan etkisini ifade ettiğini, dolayısıyla her depreme, her fırtınaya afet denilemeyeceğini, afetin ölçütünü yalnızca hangi nedenle meydana geldiği ile değil, bunun yanında yarattığı etki ile de değerlendirilmesi gerektiğini, hasarın meydana geldiği gün ölçülen en ———kapsamında olduğu, geçmiş yıllarda sıklıkla meydana geldiği, karalardaki etkileri açısından bakıldığında ise gerekli tedbirler alınarak meydana gelen hasarların önüne geçilebilir nitelikte olduğunun değerlendirildiği, sonuç olarak dava konusu olayın meydana geldiği— tarihinde ölçülen— ölçeğindeki fırtınanın nadir rastlanan nitelikte olmadığı, alınacak tedbirlerle sonuçlarının önlenebilir olduğu ve afet kapsamında değerlendirilemeyeceği, dosyada yer alan suret belgelerden kaza tarihini kapsar şekilde —– başlangıç günlü — yıl süreli davacı şirket tarafından teminat ile poliçe düzenlendiğinin anlaşıldığı, kazaya ilişkin düzenlenen hasar eksper raporu kapsamında davacı ile aracın işleteni sigortalı şirket arasında —ibraname imzalandığının görüldüğü,—- olarak belirlendiği, davacının talep ettiği tutarın da bu oranda olduğu, teknik bilirkişi tespitlerinden hasarın oluşumunda doğal afet olmadığının tespit edildiği, —- ödemiş olduğu yönünde davalının itirazına rastlanmadığı, davalının zararının açık bir biçimde ortaya konmasını ve olumsuz hava koşullarının zarara etkisinin gözetilmesini talep ettiği, ancak teknik bilirkişi raporunda olumsuz hava koşullarının alınacak önlemler ile giderilebileceği yönünde görüş bildirildiği,
Ödeme Tarihi İcra Günü Gün Ödenen Avans Faiz Tutarı Ana para+Faiz
—–
—-
—-
İcra tarihi itibariyle davacı alacağının —- olarak tespit edildiği, 6098 sayılı TBK’nun 167.maddesine göre ”Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler” hükmüne yer verildiği, hukuki değerlendirme, takdir ve karar mahkemeye ait olmak üzere dava konusu olayın meydana geldiği —- fırtınanın nadir rastlanan nitelikte olmadığ,ı alınacak tedbirlerle sonuçlarının önlenebilir olduğu ve afet kapsamında değerlendirilemeyeceği, icra günü itibariyle faizi dahil toplam davacı alacağının —-hesap edildiği, takibin talep üzerinden itirazın iptali ile devam edebileceği, alacağa icra takip tarihinden avans faizi işletilebileceği, alacağın likit olup olmadığı ile icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve meydana gelen hasarın kazanın oluşuyla uyumlu olup olmadığı ve hasar bedelinin belirlenmesi amacıyla dosyaya yeni eklenecek makine mühendisi bilirkişiden ve önceki bilirkişilerden oluşacak heyete tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
—— içerisinde yükleme sonrası iç alanda çadır çekmesi için izin verildiği depo içerisinde çadır çekme işlemi yaparken aşırı rüzgardan dolayı deponun batı duvarı tırın ön kısmına devrildiği araçta ve duvarda bulunan —- maddi hasar olduğu belirtildiği, dosya kapsamında dava konusu —– olduğu, hasarlı vaziyetteki değerinin —- olduğu, hasar durumunun pert çekme belgeli olduğu, aracın ekspertiz adresi olan —- adresine gidilerek, ekspertiz çalışması yapıldığını, araç hasarlı hali ile fotoğraflan araç sökülmeden çıkarılan ilk hasar listesinde parça toplamının—– belirlendiği, araç üzerinde yapılan ekspertiz neticesinde araçtaki hasar tutarı ve sovtaj değeri toplamının piyasa rayiç bedelini aştığı, bu nedenle söz konusu araca pert total işlemi yapılması gerektiği, araca çekme belgeli işlem uygulanması gerektiğinin belirtildiği, dosya kapsamında dava konusu —–örneği bulunduğu, hasar yönünden değerlendirme: dosya kapsamında bulunan mevcut bilgi ve belgeler, —– kapsamı, davacı sigorta şirketi vekilinin tüm beyanları, itirazlar, tutanaklar, raporlar ve diğer mevcut tüm veriler teknik olarak birlikte değerlendirildiğinde; —tarihinde meydana gelen kaza sonucu hasar göre dava konusu —- olduğu, aracın km’si, teknik özellikleri, ——– tespitleri ve eski kazası da dikkate alındığında —- tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluştuğu belirtilen hasarın, davacı tarafa sigortalı —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, ekspertiz raporundaki parça-malzeme listesindeki kalemlerin şekli ve niteliği dikkate alındığında, — aldığı, —-aracın hasarı ile ilgili mevcut hasarlı parçaların ayrıntılı olarak dökümü yapıldığı ve bu hasarlı parçalar— belirtildiği, bu parça kodlarının yer aldığı listedeki yedek parça/malzeme — işçilik fiyatları toplamının —-olabileceği, hesaplanan bu tutarın kazanın oluş şekline, hasarın durumuna ve dosya kapsamına uygun olduğu ve kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında olabileceğinin değerlendirildiği, dava konusu —- model araca ait hasarlı parça ve malzeme listesindeki iş kalemlerinin şekli, niteliği ve aracın onarılması durumunda eklenebilecek işçilik tutarı da dikkate alındığında, söz konusu aracın — tarihli kaza sonucu meydana gelen hasarı nedeniyle onarımının ekonomik olmayacağı, bu nedenle de pert-total kabul edilebileceği değerlendirilmiş olup, serbest piyasa koşullarından aynı teknik özelliğe sahip tam —- dava konusu kaza öncesindeki piyasa rayiç değerinin —– söz konusu değerin kaza tarihi itibariyle dosya kapsamına ve serbest piyasa koşullarında günün rayicine uygun olabileceği, mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu;— tarihinde meydana gelen olaya ait dosya kapsamındaki sigorta eksperi tarafından yapılan tespitlerin, dava konusu —- plakalı çekicide meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun olayın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu —–olabileceği, onarılması durumunda bu tutara —-bedeli de ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının —-olabileceği anlaşılmakla, aracın rayiç değeri de dikkate alındığında, tamirinin ekonomik olmayacağı anlaşılmakla, aracın ——- kabul edilebileceği, dava konusu —- aracın kaza tarihi itibariyle dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin —— olabileceği, faizli tutarın ve toplam alacağın kök raporda hesap edildiği, ——-değerlendirmenin dosyadaki verilere göre kök raporda yapılmış olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davacı—- sigortacısı şirketin ———- ödediği tazminatı zararın meydana gelmesine——–tazmini için açılmış olan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce aldırılan hem ek hem kök bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime uygun ve bilimsel addedilmekle hükme esas alındığı, —— beyan ettiği üzere hasarın meydana geldiği gün rüzgar şiddetinin —-olduğu ve bu şiddette bir rüzgarın davacının ——- aracın üzerine davalı —- yıkılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla meydana gelen duvar yıkılması hadisesinin davalının mülkiyetindeki duvarın—— aykırı olarak yapılmış olmasından ileri gediğinin dosya kapsamında sabit olduğu, bu durumda davalı —yapı maliki olarak meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, diğer davalı—— —- kusuru oranında meydana gelen zarardan mesul olduğu mahkememizce anlaşılmış , makine mühendisi bilirkişinin raporunda beyan ettiği üzere meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu da sübut etmekle açılan davanın kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—-sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —- üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 4.361,91 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
Alınması gerekli 1.489,81-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 263,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.226,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 263,41-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı toplamı 307,81‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 2.450,00-TL bilirkişi ücreti ve 143,15‬-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.593,15-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
ç-Davalılarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———- nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/12/2021