Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2021/17 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/17

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu ——–. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ————– için davalı —— faturasının düzenlenip davacı yana gönderildiğini, davacı—— ise Gebze ———. Noterliğinin——————ile faturanın iade edildiğini, davalı yan tarafından kalan fatura borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu bu nedenler ile; davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, Davalının; alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ————— bulunduğunu, davalı ——– ———— ———alındığını, davacı yan tarafından düzenlenen faturaların —— % 20-25 civarında fazla olduğunu, davacı yan ile iletişime geçildiğini ve fatura bedellerinin mahsup edilmesinin istendiğini———- faturasının düzenlendiğini, davacı yan tarafından icra takibi açıldığında, davalı yanın——— olduğunu ve bu borcun davalı yan tarafından icra müdürlüğüne ödendiğini, ayrıca————— tarihinde——-ödendiğini, bu sebeple davalı yanın alacaklıya herhangi borcunun bulunmadığını bu nedenler ile davanın reddini, davacının alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; ——— —— konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğü’nün——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı ———— kaynaklanan alacağına ilişkin olarak 100.475,00-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ———tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——— raporunda özetle; dosyaya mübrez —— ——inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafından incelemeye——————— ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı tarafından incelemeye ——— 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı ————– takip tarihi olan —————————-dosyasına yatırmış olup bu hususun —–olduğu,taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibariyle ————- tutarlı iade faturasının —- olmamasından kaynaklandığı, bakiye davalı ———- davalı ———– yanın———– tarihine —- oranında, 21.12.2019 tarihinden itibaren ise ——oranında avans faiz talep edebileceğini, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkememizin takdiri içinde kaldığı kanaatini bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça fatura bedellerinin —– kabul edilerek ödendiği bakiye kısım için ise itirazla takibin durdurulduğu, davacı yan tarafından düzenlenen faturaların piyasa fiyatlarının % 20-25 civarında fazla olduğunu, ——– geçildiğini ve fatura bedellerinin mahsup edilmesinin istendiğini fakat bunun kabul edilmediğini tüm bu sebeplerle davanın reddini talep etmişlerdir.
Davacı tarafça; cari hesaba konu faturalar düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. ——————- adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren ——- etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren ——- yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ———- iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu —– yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, ————- kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay —- Sayılı İlamı)
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça esasen davacı ile aralarında olan ticari ilişkinin reddedilmeyip——- edildiği, ayrıca davaya konu faturaların ve içeriğindeki malların teslimi hususunda da ihtilaf olmadığı sadece aradaki ticari alışverişe konu malların —- fiyatından yüksek olduğu şeklindeki itirazla takibe itiraz edildiği bu durumda faturaları ve içeriğindeki malları kabul eden ve yasal süresi içerisinde itiraz da etmeyen davalının malların tesliminden sonra yasal süre de geçince malların bedelinin yüksek olduğu yönündeki itirazı mahkememizce yerinde görülmemiş davalı tarafça dava konusu faturalara süresinde itiraz edildiğine ilişkin olarak herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı, anılan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin iki tarafında kabulünde olduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte takip konusu borcun %19,50 oranında faizi ile birliket ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay ———— Karar Sayılı İlamı, Yargıtay ————- Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %19,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmış bu sebeple icra inkar tazminatına da hükmedilmiş, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ ile
Davalının İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin 70.119,37-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 4.789,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 695,09 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.094,76 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3——-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.915,32 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 745,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 85,20 TL posta ücreti toplamda 785,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.