Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2021/1293 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/432 Esas
KARAR NO: 2021/1293
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/09/2014
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinin sevk ve idaresinde bulunan —- numaralı — tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde, davacının eşi —- hayatını kaybettiğini, davacı ve sağ kalan oğlunun yaşanan bu olaydan dolayı derin üzüntü, elem ve keder duyduklarını, bu nedenle destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek davalı sigortadan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı için eşi ve oğlunu kaybettiği sebeple ayrı ayrı— davacının oğlunun ise babasını ve kardeşini kaybettiği için ayrı ayrı — olmak üzere toplam — maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—– münferit tarihlerde birtakım ödemeler yaptıklarını dolayısı ile davacı tarafın zararının karşılandığını, bu ödemenin ibraneme mukabilinde ödendiğini, davacı tarafın kusuru ve zararını usulen ispat etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin bakiye poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, beyan ederek, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesinde özetle; — eşinin desteğinden yoksun kalması nedeni ile maddi zararının farkı olan — müteveffa oğlunun desteğinden yoksun kalması nedeni ile maddi zararının farkı olan — babasının desteğinden yoksun kalması nedeni ile maddi zararının farkı olan —– olarak kaza tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Mahkememizce ilk olarak —sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine———— desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması olup,desteğin kaybı nedeniyle uğranılan gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin gelirinin doğru saptanması icap eder.
Somut olayda davacılar desteğinin sağlığında kendisine ait —- olduğu —- müzekkere cevabına göre aylık ortalama gelirinin—- olabileceği bildirilmiş, aktüer raporunda bu miktar hesaplamaya esas alınmıştır.—– elde edilen gelir son bulmayacak bu gelir davacı varislere geçecektir. Davacılar murisin elde ettiği geliri almaya devam edeceklerdir.—-, vasıflı eleman olarak fikri ve bedeni çalışmasının karşılığının, yaptığı işte kişisel katkısının belirlenip, desteğin faaliyetini devam ettirmek için onun yerine başkasının çalıştırılması olanağı gözönüne alınarak ona yapılacak ya da yapılması gereken ücret temel esas alınarak bu miktar üzerinden destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gereklidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözönüne alınarak hakkaniyete uygun muhtemel bir gelir belirlendikten sonra aktüer bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davalıya sigortalı araç özel araç olup, asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı sigortadan da istenemeyeceği, dolayısıyla bu aracın haksız eyleminin de —- maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da sigortalıdan ancak yasal faiz istenebileceğine, sigortalının hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı — de ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı —-istem gibi ticari işlerde öngörülen temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5-Davalı — kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. —-uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren —işgünü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muaceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda mahkemece davacı tarafın davalı —— davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tesbiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre davalı—şirketinin temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı takdirde davalı — şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye davalı olarak olay tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Davacı —– kardeşinin desteğinden yoksun kalmasına ilişkin olarak Mahkememizce verilen ilk karar yönünden davalı yanın temyiz istemi kesinlik sınırın altından kaldığından bahisle reddedildiği, davacılar tarafından da hükmün temyiz edilmediği, bu hali ile Mahkememizce verilen ilk kararın işbu alacak istemi yönünden kesinleştiği anlaşıldığından, bu hususta yeniden bir karar verilmesine yer olmamıştır.
Her ne kadar bozma ilamında muris — işletilen — elde edilen gelirin davacıların tazminat alacağından düşülmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bozma ilamında sonra davacılar vekilince, murisin vefatından sonra murisin kendisine ait olan fotoğraf stüdyosunun kapatıldığı beyan edilmiş, mahkememizce bu doğrultuda ilgili ——- müzekkere yazılmıştır. Verilen müzekkere cevabında muris ——– faaliyeti ile şube iş yeri olan kuaför faaliyetinden kayıtlı işletmelerinin, —tarihinde yapılan başvuru neticesinde —-tarihi itibariyle ölüm halinde terk işlemi yapıldığı belirtilmiştir. Bu hali ile murisin vefatı ile —– kapatıldığı anlaşılmakla, davacıların elde etmeye devam ettiği bir gelir bulunmadığından, tespit olunan tazminattan indirilmesi gereken bir tutar bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacılar vekilince yeniden aktüer raporu alınması istenilmiş ise de; mahkememizce verilen ilk kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği, davalı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, mahkememizce verilen ilk karardaki tutarlar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacılar tarafından davadan önce davalı sigortaya başvuruda bulunulduğu ve davalı –tarafından davacılara kısmi ödeme yapıldığı, — vefatı nedeniyle davacılara — tarihinde, — vefatı nedeniyle davacılara ——— tarihinde ödeme yapıldığı, anılan kısmi ödeme tarihleri itibariyle davalı sigortanın temerrüde düştüğü, tespit olunan alacak miktarına işbu tarihlerden itibaren sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle, bozma ilamında da belirtildiği üzere, yasal faiz talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı —- desteğinden yoksun kalmasına ilişkin talebi yönünden mahkememizce —–tarihinde verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı —babasının desteğinden yoksun kalmasına ilişkin talebi yönünden, davanın KABULÜ İLE;
— temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
3-Davacı—-eşinin desteğinden yoksun kalmasına ilişkin talebi yönünden, davanın KABULÜ İLE;
— temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
4-Davacı —- oğlunun desteğinden yoksun kalmasına ilişkin talebi yönünden, davanın KABULÜ İLE;
—-temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 10.101,90.-TL’den davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 25,20.-TL peşin harç ve 496,56.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 521,76.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 9.580,14‬.-TL harcın, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 25,20.-TL peşin harç, 25,20.-TL başvurma harcı ve 496,56.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 546,96.-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 1.200,00.-TL bilirkişi ücreti ve 162,40.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.362,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.998,90.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılmış yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———— nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 30/11/2021