Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/416 E. 2019/1170 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/416 Esas
KARAR NO: 2019/1170
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 19/11/2015
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı şirketin yükümlendiği ———inşası planlanan tesisler kapsamında beton prefabrik niteliğindeki kapalı fabrika inşasının müvekkil şirket ta-afından yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkil şirket edimini ncksansız olarak yerine getirdiği halde düzenli olarak davalıdan ödeme alamadığını,alacağın tahsili için Anadolu 17.icra müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirketten bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine ve % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK KARAR
Mahkememizce — tarih ve — esas ve — sayılı kararı ile davalı davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —- TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, davacının alacağı likit olduğundan % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
Yargıtay –.Hukuk Dairesinin — tarih ve – esas — karar sayılı ilamında;
” Davacı dava dilekçesinde davalı ile aralarında akdî ilişki bulunduğunu iddia etmiş ise de, davalı akdî ilişkiyi inkâr etmiş davacı buna ilişkin yazılı bir belge sunamamıştır. Kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki TBK’nın 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamandaki miktar veya değeri HMK’nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise akdî ilişkinin anılan Yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. HMK’nın 202. maddesindeki yazılı delil başlangıcı bulunmaması ve 203. maddesindeki tanıkla ispatı mümkün olan hallerin varlığının da ileri sürülüp kanıtlanmaması halinde tanık beyanı ile akdi ilişkinin varlığının ispatı mümkün değildir. Davacı tarafça akdi ilişkinin varlığı yasal delillerle ispatlanmamıştır. davacının ticari defterleri HMK 222/3 maddesi gereğince tek başına iddiasını ispata yeterli değildir. Davacı tarafça açıkça yemin deliline de dayanılmadığından yemin teklifi hakkının hatırlatılmasına da gerek bulunmamaktadır. —- havale tarihli bilirkişi raporu ve mahkeme kararı gerekçesinde davalı şirketin muavin defter kayıtlarında davacı şirketin alacaklı olduğu belirtilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan —- havale tarihli bilirkişi raporuna ekli muavin defter kayıtlarının davalı şirkete değil davacı şirkete ait olduğu ve bilirkişi kurulu ve mahkemece yanılgılı olarak davalı şirketin ticari defterlerine dayalı muavin kayıtları şeklinde yazıldığı anlaşılmış olup davalı şirketin muavin defter kayıtları da bulunmadığı ve davalının muavin defter kayıtları dosyaya ibraz edilmediğinden, davacıya ait olan muavin defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine değerlendirilmesi ve delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalının muavin defter kayıtları sunulmamış olup davacı tarafın lehine delil olma vasfı bulunmayan ticari defter ve muavin kayıtlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Usulüne uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar ettiğ,i davacının da taraflar arasındaki akdi ilişkiyi kanıtlayamadığı, delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmekle; davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Kanıtlanamayan DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 1.454,34 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan ayrıca karar harcı alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 1.409,94 TL karar harcının, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı şirket yetkililerine yada yetkili vekillerine iadesine,
4-AVUKATLIK ÜCRETİ:
Tümü reddedilen davanın değeri olan 120.416,35 TL üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 12.383,31 TL nisbi avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 4,10 TL vekaletname harcı ile 50 TL gideri olmak üzere toplam 54,10 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/12/2019