Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/397 E. 2021/416 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/397 Esas
KARAR NO : 2021/416

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisi dolayısıyla ————alacağın tahsil amacıyla —— tarihinde esas numarası yazılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, faturalarda söz konusu borcun açıkca görüldüğünü, İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün——- esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak salt süreci uzatmak ve alacağı sürüncemede bırakmak maksadıyla itiraz edildiğini, taraflar arasında 25/02/2019 tarihli protokol imzalandığını, protokol uyarınca davalının ———- alacaklı vekilinin banka hesabına ödemesi, ödemenin yapılması halinde alacaklı ve vekilinin söz konusu icra dosyasında hiç bir hakkı ve alacağının kalmayacağı kararlaştırıldığını, borçlunun haksız ve itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya dayanak faturaların müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, üzerinde mutabakata varılan bir borç/alacak bakiyesi belirlenmemiş iken, davacı yanın bir takım faturalar keserek doğrudan icra takibi başlatması haksız, ——– olduğunu yine davacı tarafından müvekkili şirkete vade farkı faturaları kesilip gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından iş bu faturalar kabul edilmemiş davacıya iade edildiğini, ancak bu hususlar dikkate alınmadığını, tüm bu kararlardan da anlaşılacağı üzere davacının salt fatura alacağı olduğunu beyan etmesi tek başına yeterli olmadığını, işbu faturaların müvekkile tebliğ edilmediğini, faturalar hususunda mutabakata varılmamış olması ve davacının faturada belirtilen hizmetleri aldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında—— üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 4.156,47 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında TTK 1530. Maddesi gereği faturanın borçlu tarafından alınmasını takip eden 30 gün sonra temerrüde düştüğünü beyanla itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf yasal sürede davaya cevap vermediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır. Davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Dava konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, buna göre davacının icra takip tarihi itibariyle 4.156,47 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf faturaları ticari defterlerine kaydetmekle faturalara konu malları teslim aldığını kabul etmiş sayılmalıdır. Bu durumda ispat yükü davalıya geçmiştir. Davalının faturaların bedellerini ödediğini ispat etmesi gerekir. Ancak bu yönde savunması dahi yoktur. Bu durumda davacının asıl alacak iddiasını ispat ettiğinin kabulü gerekir. Bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir. Davacı vekili her ne kadar TTK 1530. maddesi gereği faturanın borçlu tarafından alınmasını takip eden 30 gün sonra temerrüdün oluştuğunu beyanla itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiş ise de TTK’nın 1530. maddesinde yer alan düzenlemeler, tedarik sözleşmelerine ilişkin olduğundan somut olayda taraflar arasında tedarik sözleşmesi bulunduğuna dair iddia ve belge sunulmadığından, davalının temerrüt tarihinin bu yasal düzenlemeye göre belirlenmesi mümkün görülmemiştir. TBK’nın 117. maddesi uyarınca “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmişse, bu günün geçmesiyle…borçlu temerrüde düşmüş olur” şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut uyuşmazlıkta takipten önce ihtar gönderilerek davalının temerrüde düşürüldüğü de kanıtlanmadığından, davacı vekilinin işlemiş faize ilişkin talebi yerinde görülmemiştir (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi———- Karar numaralı kararı). Alacağın faturaya dayalı olduğu, likit olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebi haklı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 4.156,47 TL asıl alacak ile buna takip tarihinden itibaren 9,75 oranını geçmemek kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit olmakla, kabul edilen 4.156,47 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 831,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 283,92 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 106,41 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 177,51 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—— tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4——-ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.074,25 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 157,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti 600,00 TL ve 83,70 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 683,70 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 456,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 227,61 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.