Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2023/196 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/361 Esas
KARAR NO : 2023/196

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının veteriner hekim olduğunu, davalı ile öğretim görevlisi olduğu fakültede öğrencisi olması münasebeti ile tanıştığını, davalıyı öğrencilik yıllarından itibaren tanıdığını, öğrencisi olan davalı ve … öğrencilikten başlayarak pek çok yardımlarda bulunduğunu, davalı mezun olduktan sonra kendi çalıştığı hastane olan —- Hastanesi’nde işe aldırdığını, kendi bilgi birikimi ile tecrübelerini davalıya aktardığını, davalı ile 2005 yılında %50 pay oranında ortak olarak —-adlı——kurduğunu ve—— faaliyete başladığını, davacının, tüm tecrübelerinden ve iş deneyiminden elde ettiği hasta profilini de bu kliniğe bağladığını ve insanların davacının tecrübe ve bilgisine dayanarak müşteri olarak evcil hayvanlarını kliniğe getirmeye başladıklarını, kliniğin yeni açılma zamanlarında davalının hamile olduğunun ortaya çıktığını. davalı taraf çalışamayacak durumda olmasına ve tüm işler davacıya kalmasına rağmen davacının yine de ortaklığı bozmadığını, çalışamayacak konumda olan davalının yapması gerekenleri de üstüne aldığını ve doğum bebek büyütme aşamalarında tam iki yıl neredeyse kliniğe hiç uğramayan … destek olduğunu, kazandığı her türlü geliri meblağı ortaklık oranında ikiye bölerek davalıya verdiğini, 2017 yılına gelindiğinde ise; davalı tarafın ortaklığı ayırmak istediğini, 01.08.2017 tarihi itibari ile kliniğe gelmeyeceğini klinik içerisinde yer alan tüm eşyaları eşit olarak paylaşmayı veya parası karşılığında devretmeyi teklif ettiğini, davacı tarafından işbu malların alınması teklifi maddi anlamda sıkıntı yaratacağından, eşyaların paylaştırılması teklifi ise yarım kalmış bir klinikte hiçbir işlem yapılamayacağından kabul olmadığını, bu aşama olumsuz sonuçlanınca davalının işe geri döndüğünü beyan ederek kliniğe geldiğini, devam eden süreçte davacının eşi ile tatile çıktığını, bu tatil esnasında davalının ve eşinin klinik önüne kamyon yanaştırmak sureti ile klinik içerisinde yer alan pek çok tıbbi cihazı davacının haberi olmadan aldığını, şirketin kapanma aşamasına gelmesi akabinde davacının mal paylaşımı için bir vekille anlaştığını, bu süreçte müvekkilinin haberi olmadan şirkette kalan eşyaların da satıldığını, davalı tarafın davacının müşteri – portföyünü kullanarak aynı nitelikli iş yeri açtığını, davalı tarafın davacının portföyünü kullanmanın yanı sıra davacıyı kendi müşterilerine kötüleyerek aynı zamanda haksız rekabet yarattığını, davalının rekabet yasağına aykırı hareket ettiğini, müvekkilinden öğrendiği meslek sırrını kendi işinde kullandığını beyan ederek; davalının davacının habersiz satmış olduğu tıbbi cihazlara ilişkin; tıbbi cihazları kullanamamış olmasından dolayı ortaya çıkan zararının, bahse konu olayların yaşandığı zaman aralığında portföyü ile çalışamamış olmasından kaynaklı kazanması gerekli olan ama kazanamadığı kazanş kaybının, davalı tarafın müvekkilinin portföyünü kullanarak kazandığı aylık kazancının müvekkilinin hak ettiği kısmının, müvekkilinin haberi olmadan satılan cihazların satışından dolayı elde edilen miktarın ortaklıktan dolayı müvekkiline düşen payının şimdilik 1000.-TL maddi tazminata, davalının müvekkilinin meslek sırlarını kendi yararına kullanarak, müvekkilinin müşteri portföyünü almak sureti ile kendine çıkar elde ederek, aynı zamanda müvekkilinin kedi ve köpeklerini kaçırmak suretiyle oluşturduğu zararın tazmini adına 1000.-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak manevi tazminat talep edilemeyeceğini, davalının 1995 yılında başladığı —- Fakültesi’nden 2000 yılında mezun olduğunu, davacının 1998 yılında mezun olduğunu, davacının iddia ettiği şekilde davacının öğretim görevlisi olması nedeni ile tanışmadıklarını, davacı öğretim görevlisi olduğunu iddia etmekte fakat kendisinin Üniversite kadrosunda yer almaksızın dışarıdan doktora öğrenci proğramında öğrenim gördüğünü, müvekkilinin —–Hastanesinde fakülteden hocasının referansı ile stajyer öğrenci olarak çalışmaya başladığını ve mezuniyeti sonrasında veteriner hekim olarak devam ettiğini, müvekkilinin ve eşi …tanışmalarında ya da evlilik süreçlerinde davacının hiç bir ilgisi olmadığı gibi maddi bir desteği de olmadığını, müvekkilinin 2005 yılında kendi isteğiyle—- işinden ayrıldığını, kendi başına klinik açma hazırlığı esnasında davacı tarafın katılımıyla ortak olarak —– kurulduğunu ve buna bağlı olarak ——- Polikliniğinin hizmete başladığını, davalının ve davacı tarafın eşit hisse ve hakka sahip olduklarını, söz konusu kliniğin davacının iddiaları gibi salt davacının tecrübeleri ile oluşmadığını, müvekkilinin 2006 Eylül ayında doğum yaptığını ve doğum öncesi ve sonrasında toplam 3 ay süre ile çalışmadığını, 2017 yılı Mayıs ayında davalı tarafından şirketin ve kliniğin devri veya devir alınabileceği hususu teklif edildiğini, davacı tarafın tasfiye etmek ancak mal paylaşımının eşit olması değil kendi lehine avantaj teşkil edecek şekilde yapılması halinde şirketi kendisinin devir almak istediğini, müvekkilinin bu şekilde kendisinin de devir alacağını belirtmesi üzerine davacının gerginlik yarattığını, 2017 yılı Mayıs ayında kliniğin bulunduğu ve kiracı konumunda olduğu binaya kentsel dönüşümden dolayı yıkım ihbarı geldiğini, kliniğin boşaltılmasının söz konusu olmadığını, 12/09/2017 tarihinde binanın elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kesildiğini, binada bulunan marketin getirdiği jeneratör vasıtası ile müvekkilinin onayı olmadan davacının kliniğe elektrik bağlattığını, müvekkilinin jeneratör gazı nedeniyle sağlık problemi yaşadığını, davacı ve çalışanına mesaj atarak kliniğe gelmeme konusunda uyardığını, kliniğin çalışanın da rahatsızlanması üzerine sağlık ve güvenlik koşulları nedeniyle klinikte yaşayan —–isimli köpeğe, —- isimli kediye ve—–isimli kediyi yakında bulunan pansiyona bırakmasını, kliniğe malzeme tedariği sağlayan ——rica ettiğini, davacının iddia ettiği gibi kliniğin içinin tamamen boşaltılması iddiası kesinlikle doğru olmadığını, 27.09.2017 tarihinde yapılan toplantı neticesinde hangi ekipmanların kimde kalacağı konusunun netleştirildiğini ve satışına karar verilen malzemelerir —-ürünlerin teminini sağlayan—– bünyesine alındığını, bu süreci davacı tarafın istediğini, davacı tarafından iddia edildiği gibi habersiz bir satış olmadığını ve malzemelerin satış sürecini davacının önerisi ve isteği ile müvekkilimin eşi tarafından yürütüldüğünü, davalının satışına karar verilen tıbbi cihazın satışından elde edilen parayı şirketin borçlarında kullandığını, şirkete ait vergileri ödediğini, hizmet aldığı kurumların borçlarının kapatılmasında kullanıldığını, davacı tarafın, tarafların ortak olduğu şirketin benzer niteliklerine sahip bir işletmeyi tasarlayarak açtığını ve mağdur gibi iddiada bulunduğunu, davacı tarafın, davalı ile ortak oluşturdukları portföyü alıkoyarak işe başladığını ve davalının müşterilere kötüleyerek bizzat davacı tarafın rekabete aykırı hareket ettiğini haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
—— Sayılı gerekçeli kararın incelenmesinde; ——Aleyhine şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı, davanın kabul edildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.09/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … gerek haksız rekabet gerekse rekabet yasağına aykırılık sebebiyle tazminat istemi bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiğini, Davalı … —– bozulan şartlar üzerine, hayvanların güvenlik ve sağlığı için onları bilinen bir pansiyona bırakılması şeklindeki davranışı bir tür hukuka uygunluk sebebi taşıdığından, manevi tazminata hükmedilmesine yer olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.18/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalının eylemlerinin ortak sıfatıyla TTK m. 613/2’de düzenlenen “bağlılık yükümlülüğü”ne ve müdür sıfatıyla TTK m. 626/2’de düzenlenen “rekabet yasağı”’na aykırı olduğu, ancak TTK m. 613 ve m. 626’ya dayalı davalarda davacı sıfatının ortağa değil şirkete ait olduğu, bu sebeple bu davaları davacının değil dava dışı —— açabileceği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Davalının eylemlerinin ortak sıfatıyla TTK m. 613/2’de düzenlenen “bağlılık yükümlülüğü”ne ve müdür sıfatıyla TTK m. 626/2’de düzenlenen “rekabet yasağı”’na aykırı olduğu, ancak TTK m. 613 ve m. 626’ya dayalı davalarda davacı sıfatının ortağa değil şirkete ait olduğu, bu sebeple bu davaları davacının değil dava dışı —— açabileceği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve diğer tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının kurdukları —— ortakları olduğu, şirketin başka ortağı bulunmadığı, her iki ortağın şirketi müştereken yetkili bulundukları, şirket hakkında ——. Sayılı 14/10/2020 tarihli karar ile fesih ve tasfiye kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı gerçek kişinin rekabet yasağı ile ilgili iddialarının limited şirketi ilgilendiren vakalar olduğu, şirket varlıklarının satımına ilişkin iddiaların haksız rekabet davasına konu olamayacağı, davalı tarafça klinikte bulunan hayvanların güvenliği için hareket edildiği anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın maddi tazminat yönünden aktif husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın manevi tazminat yönünden koşulları oluşmadığından REDDİNE,
HARÇLAR
3-Alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
4-Maddi tazminat davası yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen 150,00 TL posta ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.