Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2021/145 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359 Esas
KARAR NO : 2021/145

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2013
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıdan aldığı —- karşılık————– lehine borçlanma———– taşınmaz satışı ve araç satışı için vekaletname verdiğini, alınan paraya karşılık davacıya ———— yevmiye numarası ile Bakırköy ——–.Noterliğinde———– kendisine satılmış gibi satış işlemi yapıldığını, davacıdan taşınmazla ilgili olarak —– alınması halinde ödemenin yapılacağının söylendiğini , eşinden —–alması halinde ödemenin yapılacağının söylendiğini ,—- alınamadığı gibi eş tarafından taşınmaz tapu kaydına aile konutu şerhinin konulduğunu, davalının davacıya vermesi gereken 50.000.-TL nin verilmediğini, bunun üzerine davacının verdiği vekaletnamelerden —– ihtarname ile ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, ancak ihtara karşılık davalı tarafından gönderilen Beyoğlu —–.Noterliğinin———- yevmiye no’lu cevabi ihtarda ipotek bedelinin ödenmesinin istendiğini, davacının içinde bulunduğu —– nedeni ile davalının her istediğini yaptığını, davacıya satış yapılmış gibi gösterilen araçlarının satışının davalı çalışanı tarafından davacının verdiği vekaletle yapıldığını, gerçek satış olmadığını kendisine herhangi bir araç teslim edilmediğini, davacının davalıya herhangibir borcunun bulunmadığını, bu sebeple davalı tarafından İstanbul ——.İcra Müdürlüğünün—– esas saylıı doyası ile başlatılan takibin durdurulmasına, davacının—— borçlu olmadığının tespitine, davacıya— —- bonoların iadesine, %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıdan——– araçları satın aldığını, — yapıldığını, bu sebeple davacıya ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davacının araçları teslim almadığı yönündeki iddiasının haksız olduğunu davacının araçları satın aldıktan sonra satış bedellerinin tahsil ettiğini, bu sebeple haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava önce İstanbul Anadolu——-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış akabinde ———–sayılı karar ile ———- Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görevsizlik kararı verilmiş ve sonrasında mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava Menfi Tespit davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu ———. Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan————–tarihinde ..————. —- numaralı ———-adına devir görerek, ——bildirildiği, ———–tarafından satın alınıp, tesciline dair satış sözleşmeleri mevcut olmasına karşın,bu araçların,yukarıda adları yazılı kişilere — sözleşmeler dosyada bulunmadığı ve celbi gerektiği, davalı ———– hesaplandığı, yapılan ön inceleme ve hesaplamaya dayalı ön rapor, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu ——-. Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan —— Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf alacağını ———- bedellerine dayandırdığından ————- sözleşmelerinde ——– kabul edilmiş olması karşısında davalının savunmasının kabul edilip edilemeyeceği, araç bedeline karşılık tesis edildiği ileri sürülen —————- kalmadığı hususunun mahkemenin taktirinde olduğu, mahkemece —————- kaldığının — konusu taşınmaz——– olduğundan satış ile birlikte —– davasına dönüştüğünden davacının taşınmazın ihale bedelini ödeme tarihinden itibaren ——- talep edebileceği, ihale bedelinin tespiti bakımından istanbul Anadolu —— İcra müdürlüğünün ——- Talimat sayılı dosyasının ve İstanbul ———–İcra müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasının——– — sonraki kısmının ————–. tarafından icra takibine konulmuş olması Davacı adına —– tarihinde ———– olması, davacının —————olamayacağı hususunun sayın mahkemenin taktirinde olduğu ancak —————. davaya dahil edilmeden bonolar hakkında karar verilmesinin mümkün olamayacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İstanbul Anadolu ———-. Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan —— bilirkişi ek raporunda özetle; davalı taraf alacağını ———— dayandırdığından ——— faturaların kapalı fatura olması,—— —– alındığın kabul edilmiş olması karşısında davalının savunmasının kabul edilip edilemeyeceği, —— edildiği ileri sürülen ———- mahkemenin taktirinde olduğu, mahkemece ——— kaldığının kabul edilmesi halinde ————-satılmış olduğundan satış ile birlikte menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğünden davacının taşınmazın ——tarihinde ———–davacının ——- vermesinin——hususunun sayın mahkemenin taktirinde olduğuna ———- edilmeden bonolar hakkında karar verilmesinin mümkün olamayacağına dair hüküm ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
————- dosya kapsamından açılan davanın ipoteğin fekki ve borçlu bulunulmadığının tesbiti talepli olduğu, önce İstanbul Anadolu———–.Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı——– tarihinden görevsizlik karar —————– tarihine kadar ———— yarılamanın yapıldığı akabinde mahkememize görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, ————— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, ——— hususlardan ————- maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “——– ——— mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki ———————–, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, ——–mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari ————– ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar,—— bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek ———- nispi ticari davaların———- görüleceği açıktır.
Mahkemelerin görevleri kanunla düzenlenir ve kamu düzenine ilişkindir. Görev bir dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. İpoteğin ——- aslında bir olumsuz tespit davası olduğundan ——- görevlidir. Olumsuz tespit davalarında borçlu-davacının borçlu olmadığını iddia ettiği alacağın niteliğine göre asliye hukuk, ticaret, tüketici ya da iş mahkemeleri de görevli olabilir. Görevli mahkemeleri ——— sebebini oluşturan alacak ilişkisine bakmak gerekir. Alacak ilişkisi ticari ise ticaret mahkemeleri davaya bakmakta görevlidir.
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; eldeki davada ——- aldığını iddia ettiği davalının verdiği borç karşılığında taşınmazına ipotek koydurduğu ayrıca kendisinden bono aldığını davalının taşınmazı üzerine koydurduğu ipoteğin kaldırılmasını ve bonoların kendisine teslimini talep etmektedir. Davacı gerçek ———— iddia edilen para da davacının ——- ile ilgili değildir. Davacının beyanına ve——-her ne kadar ——-ipoteğin fekki talebi davanın—— mahkememizce davacının ——- olmadığına kanaat getirmiştir. Davacının——– davalıya vermesi de davacı ile davalı arasındaki ——- olduğu sonucunu doğurmaz.——— sıhhati ile alakalı herhangi bir ihtilaf olmayıp taraflar arasında kurulduğu iddia —————-düzenlendi diye ticari iş olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Bu itibariyle eldeki dava mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla İstanbul Anadolu ———— Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Anadolu —–.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde meydana gelen görev uyuşmazlığı nedeni ile merci tayini yönünden dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.