Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/339 E. 2022/409 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/339 Esas
KARAR NO : 2022/409

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkil ile dava dışı—- arasında ticari ilişki kurulduğunu, ancak cari hesap borcunun tahsil edilemediğini, cari hesap borcu için davalı … adına kayıtlı———-taşınmaz üzerindeki —– paraya çevrileceğini içeren ihtarnamenin davalı ….— dava dışı —–tarihinde gönderildiğini —– tebliğ edildiğini, temerrüde düşen borçlular aleyhine— sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu ipoteklerin müvekkil tarafından kurulacak olan—- borçlarına istinaden teminat olarak verildiğini,— belgesinde——yer almadığını, bu durumun, —- tarihinde halen kurulmamış olmasından kaynaklandığını, davacı vekilinin borçlu olduğunu iddia ettiği şirketin ise,—- olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün bulunmadığını, müvekkiline—-borcunun olmadığını, bu nedenle ipoteklerin paraya çevrilmesine neden olabilecek herhangi bir borcunun doğmadığını savunarak davanın reddine % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR
Mahkememizce — sayılı kararı ile mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın —- Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, dosyanın —— sayılı kararı görevsizlik kararı verilerek ve dosyanın —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI
——— sayılı kararı ile ;
6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince —— MAhkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar vererek mahkememiz dosyasının iadesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacının ticari ilişkisi olduğu dava dışı—– borcuna karşılık ipotek veren davalı hakkında girişilen icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacının —- alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başladığı, davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının dava değeri olarak 4.850.000 TL gösterip, neticei talep kısmında itirazın iptalini talep ettiği görülmekle dava değeri açıklattırılmak suretiyle eksik harç tamamlattırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Borçlu—–ödeme emri— tebliğ edilmiş ve süresi içinde itiraz etmediğinden takibin —kesinleşmiştir.
Davacı şirket ile dava dışı/— tarihli —– Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin konusu, “davacı şirketin dava dışı bu şirkete, ürettiği malları satması,— davacıdan satın aldığı bu malları, müşterilerine pazarlaması” hususunu içermektedir. Sözleşmede, dava dışı —– mükellefi olduğu belirtilmiştir.
Davacı alacağının; “dava dış—— hesap borcuna —- veren davalı/—- ait taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla tahsilini” talep etmektedir.
Dosyaya sunulan ——– incelendiğinde;
“—şirketi (alacaklı) arasında —- tarihli —sözleşmesi kapsamındaki ticari ilişkide, bu şirket lehine doğmuş ve doğacak tüm alacaklardan …—sorumlu olduğu, doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık, borçlu .—- maliki olduğu;
——–bedelli, % 30 yıllık faizli ipotek verildiği,
——- kain taşınmaz —— bedelli, yıllık % 30 faizli ipotek verildiği,
——– kain taşınmaz üzerindeki — yevmiye nolu —- yıllık % 30 faizli ipotek verildiği, görülmektedir.
Davalı vekili savunmasında; “söz konusu ipoteklerin, müvekkil tarafır’dan kurulacak olan ———— doğacak borçlarına istinaden teminat olarak verildiğini, ipotek belgesinde adı geçen bu şirketin ———- yer almadığını, bu durumun, firmanın sözleşme tarihinde halen kurulmamış olmasından kaynaklandığını, davacı vekilinin borçlu olduğunu iddia ettiği şirketin ise,—-olup farklı bir şirket olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili, bu söylemine kanıt olarak dava dilekçesinde;—– kayıtlarını göstermektedir.
Dosyada mübrez —- —-kuruluşunun tescil edildiği, —merkezinin — olduğu, görülmektedir.
Davalının — tarihinde kurduğu şirketin unvanı, — olup ————— Sözleşmesinin tarafı durumunda olan, “———
Davacı ile dava dışı——-.”arasında imzalanan —- dür. Bu durumda ——- kuran davalı ….—— henüz bu şirketini kurmadan önce —-tarihli ipotek belgelerinde davalının — kuracağı şirketin borçlarına karşılık ipotek vermesinin mümkün olmadığı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Kaldı ki davalının imzaladığı tüm ipotek belgelerinde, borcun dayanağının — olduğunun açıkça belirtildiği, — ise, davadışı/ —–olduğu,
Sözleşmelerin yorumunda tarafların “sehven yer verdikleri ibarelerin —)” değil, tarafların gerçek iradelerine uygun ibarelerin esas alınması gerektiği, sözleşmede yer alan fakat tarafların gerçek iradelerini yansıtmayan ibarenin tarafların gerçek iradelerine uygun ibareler ile değiştirilmesi ve tamamlanması gerektiği; bu nedenle de, dava konusu ipotek sözleşmelerinde (resmi senetlerde) kastedilen gerçek borçlunun (yani borcu ipotek ile teminat altına alınan gerçek borçlunun) “dava dışı— olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davacının — toplam 8.382.902,70 TL tutarlı fatura düzenlediği, — tutarlı ödeme aldığı, dava dışı—- alacağının bulunduğu,
Dava dışı —-tebliğ edilen muhtıraya rağmen defterlerini inceleme için sunmadığı belirlenmiştir.
Bayilik Sözleşmesinin 19.maddesinde; “Taraflar, sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren birbirleriyle yapacakları her türlü ticari faaliyeti karşılıklı olarak tutacakları cari hesap şeklinde işleyen bir hesaba kaydedecekleri ve burada oluşan cari hesap bakiyesini en geç her yeni siparişin teslim tarihinden önce olmak üzere borçlu olan taraftan isteyebilecekleri konusunda kesin olarak anlasmışlardır” hükmünün yer aldığı,
İpotek belgelerinde ise davalı ….— borçlarından herhangi birini vadesinde ödenmediği takdirde vadesi gelmemiş tüm borçlarının muaccel olacağını ve bu ahvalde ipotek bedelinin tam masrafları ile birlikte —— satılarak satış bedelinin ..—- ödenmesini kabul ve taahhüt ederim” hükmü bulunmaktadır.
Davacı şirketin hesap seyrine bakıldığında, toplam — faturaya müsteniden toplam — çek verildiği, ancak bu çeklerin— — kısmının ödenmediği, ödendiği hususunun da ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Çeklerin, mevcut bir borcun karşılığı olarak verildiği hususu dikkate alındığında,— aldığı faturalarından oluşan cari hesap borcunu, bayilik sözleşmesinin 19.maddesi uyarınca davacıya ödemesi gerektiği, nitekim borçlu — yapılan icra takibine de itiraz etmeyerek takibi kesinleştirdiği (borcu kabul ettiği) anlaşılmaktadır.
Davalı …, dava dışı ——- doğmuş veya doğacak borçlarından sorumlu olduğuna ilişkin davacı şirket lehine toplam 4.850.000 TL ipotek verdiğine ve cari hesap borcunun ödenmemesi halinde bu ipoteklerin paraya çevrilmesi suretiyle ödeneceğini kabul ettiğine göre; ayrıca, davacının kesin delil gücüne sahip olan ticari defterlerinde yer alan kayıtlara göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 4.850.000 TL’den daha fazla alacağı bulunduğundan—- tutarlı ipoteğin, davacı tarafından paraya çevrilmesi yolu ile tahsilinin davalıdan talep edilebileceği,
Davacı şirketin,—- — davalı …’— keşide ettiği ihtarnamede; — ödenmemesi sebebiyle ipotek altına alınan toplam—, tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesi” bildirilmiş olup, ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edildiği, tanınan 7 günlük önel sonunda davalının — temerrüde düştüğü, — alacağı ve dava dışı — (borçları ipotek ile teminat altına alınmış olan asıl borçludan), takip tarihi itibariyle, — cari hesap alacağının olduğu, ancak davalı ….— doğmuş veya doğacak borçlarının teminatı olarak davacı şirket lehine toplam 4.850.000 TL tutarında 1.derecede azami meblağ (üst sınır) ipoteği ipotek tesis ettiği; bu nedenle davacının, asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı olarak, sadece ipotek ile teminat altına alınmış olan 4.850.000 TL’lik alacak tutarının ipoteklerin paraya çevrilmesi suretiyle tahsilini talep etme hakkına sahip olduğu, davacının, geri kalan asıl alacakları (cari hesap alacakları) ile işlemiş faiz alacaklarının ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle tahsilini talep edemeyeceği belirlenmekle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
—Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere 4.850.000 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık % 30 faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen — bölümü üzerinden belirlenen——nisbi karar harcının ——— dava açılırken peşin olarak,——— yargılama evresinde — olduğundan geriye kalan— karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davanın kabul— — üzerinden davacı yararına belirlenen — ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davanın reddedilen —— üzerinden davalı yararına belirlenen 29.099,04 TL nisbi avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 57.100,95 TL peşin karar harcının ve 5.038,00 TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 4,60 TL vekaletname harcı ile yapılan 434,60 TL tebligatlar gideri ile 2.000 TL bilirkişi inceleme gideri ve olmak üzere toplam 2.439,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2.299,35 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 139,85 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yatırılan 4,60 TL vekaletname harcı ile yapılan 13,40 TL tebligatlar gideri ve 1.500 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam gideri olmak üzere toplam 1.518,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.430,97 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 87,03 TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.