Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2021/532 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/326 Esas
KARAR NO : 2021/532

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 30/01/2018 tarihli sözleşmeden doğan alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ———. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, icra takibine yapılan haksız, usul ve yasaya aykırı itirazın iptali ile icra takibine 10.850,00.-TL bakiye alacağın üzerinden devamına davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davanın mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, borca itiraz dilekçesindeki hususları tekrar ettiğini, kendisinin davacı yana 2.500,00 TL haricinde başkaca bir borcu olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığı yönünde ilgili yerlere müzekkere yazılmış; tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ——–kayıtlarının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/03/2021 tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği, tarafların tacir olmadığı, dosya kapsamındaki belgeler ile yapılan inceleme ile davacı alacağının 7.600,00 TL olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça, sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafından, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartları arasında sayılmış, 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (A) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı Ticaret Kanununun 5/3.maddesi değiştirilerek bir davanın ticari veya hukuki niteliği nedeniyle mahkemenin iş alanına girip girmediği, taraflarca sadece ilk itiraz şeklinde ileri sürülebileceği şeklindeki düzenleme, “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Somut olay bakımından; davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, tarafların ticari işletme kaydının tespit edilmediği, davacı vekilince, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile, davalı ile sözleşme yapıldığı sırada tacir sıfatının terk edildiğinin ve iş hayatına —— devam ettiğini bildirildiği, davalı vekilince de, tarafların tacir olmadığına dair beyanda bulunulduğu, dosya kapsamında tarafların tacir olduğuna dair herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, tarafların tacir sıfatının bulunmadığı, bu hali ile eldeki davanın nispi ticari davalardan da olmadığı, bu durumda davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili —- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3.Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.