Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/315 E. 2021/966 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/315 Esas
KARAR NO: 2021/966
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 10/05/2018
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —–kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı —– sözleşmesi ile teminat altına aldığını, dava dışı sigortalının, yine dava dışı — — ithal ettiği ürünlerin — bulunan —- şirketine göndermesi işinin müvekkilinin sigortalısı tarafından üstlenildiğini ve taşımanın davalı —— tarafından yapıldığını, davalının ürünleri indirmek için sigortalının deposuna geldiğini, ancak — olması sebebiyle —— önüne park ederek araçta uyuduğu sırada emtiaların çalındığını, aleyhine dava açılan ve Mahkememiz dosyasından ayrılmasına karar verilen —–ise taşıma işini yapan aracın maliki olduğunu, dava dışı emtia sahibinin sigortalıya yansıtma faturası düzenlediğini ve söz konusu faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, ancak hasara ve zarara davalı sebep olduğundan ödenen bedelin rücuen tahsili için başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davaya ilişkin olarak genel yetkili olan ——— mahkemelerinin yetkili olduğunu, para borcu söz konusu olmadığını, bu nedenle öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde de hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK KARAR;
Esasen eldeki davada ilk olarak mahkememize sunulan dava dilekçesinde davalı konumunda davaya konu taşımayı üstlenen araç maliki —aracın sürücüsü —-bulunduğu, mahkememizce davalı —- karşı açılan davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği ve —-numarasıyla bu davalıya karşı açılan davanın usulden reddedildiği ve —– numaralı ilamıyla istinaf talebinin reddedildiği ve kararın kesinleştiği; diğer davalı—- numaralı ilam ile davanın yetki yönünden reddedildiği, bu sefer —– numaralı ilamıyla mahkememizin davalı —–hakkında verdiği yetkisizlik kararı kaldırılmış ve yargılama iş bu esas üzerinden sürdürülmüştür.
KALDIRMA İLAMI;
—– ilamında; —davalının yerleşim yeri —olup, sözleşmenin—–değildir. Davalının yetki itirazında bulunurken HMK’nın 19/2 maddesine göre doğru yetkili mahkemeyi seçmesi de gerekmektedir. Aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Bu nedenle davalı tarafça doğru yetkili mahkeme seçilmediğinden usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken aksine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması ve davanın görülmesi için HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Usulüne uygun kaldırma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —— sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davaya dayanak —- takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı ve davası dosyamızdan ayrılan dava dışı —– aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı, dosyamız davalısı tarafından borcu bulunmadığından bahisle yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında uyuşmazlığın çözümü için sigorta ve taşıma uzmanından müteşekkil heyetten aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı sigorta şirketinin sigortalısının akdi, dava dışı tutulan takip borçlusu —– fiili taşıyıcı konumunda bulunduğu, —- gereği davalı ve takip borçlusu ve fiili taşıyıcının adamı konumundaki —– aracı güvenli bir alana park etmemesinden dolayı meydana gelen zararın sorumluluğunun tek başına derdest davada dava dışı tutulan diğer takip borçlusu —–olacağı, fiili taşıyıcının adamı konumundaki davalı —- sorumlu tutulamayacağı, çalınmak suretiyle zayi olan emtiadan dolayı gerçek zararın —olduğu, ancak sorumlu olan fiili taşıyıcının — gereği sorumluluk sınırı—- olarak hesap edildiği için, fiili taşıyıcının zararının ancak bu kadarlık kısmını karşılaması tazminle yükümlü olabileceği, davacı sigorta şirketinin sadece ödemeye dayanarak —— halefiyet elde ettiği iddiasıyla başlattığı takibe vaki itirazın kaldırılması amacıyla ikame edilen davada, davacının sigortalısından meydana gelen zarar ile ilgili aldığı temlike dosya kapsamında rastlanmadığından, alacağın temliki hükümlerine göre davalı takip borçlusunun — ve fiili taşıyıcı dava dışı tutulan —— tazminat talep edemeyeceği, davacı sigorta şirketinin poliçe şartları gereği dava konusu hasarın poliçe teminatına girmemesi nedeniyle takipte dayandığı — gereğince davalıdan rücuen talep ve tazmin etme hakkı olamayacağı, davalının ——-numarası ile aleyhine başlatılan takibe vaki itirazının yerinde olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalılara rücu talepli olduğu, somut olay olan hırsızlık vakıasının —-gereği takip borçlusu ve fiili taşıyıcının adamı olan davalı —- davaya konu aracı güvenli bir alana park etmemesinden dolayı meydana geldiği, meydana gelen zararın sorumluluğunun —uyarınca dava dışı diğer takip borçlusu —- üzerinde olacağı, fiili taşıyıcının adamı konumunda olan dosyamız davalısı davalı — ise sorumlu tutulamayacağı, davaya konu ——- teminatları tek tek incelendiğinde sigortanın konusunun sigortalının kendisine ait ve/veya kiraladığı araçlarla —-sınırları içi muhtelif mahallerden muhtelif mahallere tekstil, —————- taşıması sırasında meydana gelen ve bu sözleşme ile temin edilen rizikoların gerçekleşmesi sonucu yasadan doğan sorumluluklara bağlı olarak taşıtan tarafından, sigortalıya karşı ileri sürülebilecek zarar, ziyan ve hasar taleplerine ilişkin yurt içinde
mali mesuliyet sigortası olduğu, davacı —- tarafından, —- tarihleri arasında geçerli, —- tahmini yıllık taşıma
kapasiteli, —- beher seferde araç başına azami sorumluluk limiti ile sigorta
bedelli, —–içeriğinde hangi plakalı araçlar ile gerçekleştirilecek olan taşımaların
sigortalandığına/ teminat verildiğine dair plaka kayıtlarının olduğu —— poliçe eki ve kiralama sözleşmesinin ise dava
dosyasına sunulmadığı,
poliçenin — diğer hükümler başlıklı —- bendinde tüm konaklamaların mutlaka güvenlikli ————– yapılmasının şart kılındığı aksi halde her nevi hırsızlık hasarının teminat harici kalacağının bildirildiği, oysa şoförün aracı ile gerçekleştirdiği konaklamayı güvenlikli ve bekçili, etrafı çeviri bir otopark sahasında veya ——–
istasyonunda değil, gece kapalı olan deponun önünde park ettiği, güvenlikli, etrafı
çevirili bir otoparkta park etmediği/konaklamadığı anlaşıldığı dosya kapsamında verdiği ifadeden de anlaşıldığı, bu hususta her hangi bir ihtilaf olmadığı, bu durumda meydana gelen hasarın davacı şirketin dava dışı sigortalısı olan —–adına tanzim edilen ——–
kapsamında olmadığının mahkememizce kabul edildiği ve davacı şirketin sigortalısının zararını —– kapsamında ödediğinin mahkememizce değerlendirildiği,
hırsızlanmak suretiyle zayi olan emtiadan dolayı gerçek zararın bilirkişi raporuyla tesbit edildiği üzre — olduğu, ancak sorumlu olan fiili taşıyıcının— gereği sorumluluk sınırı —– olarak hesap edildiğinden , fiili taşıyıcı olan dava dışı —– zararının ancak bu kadarlık kısmını karşılaması gerekeceği, ancak tüm bunların dışında davacının sigortalısından meydana gelen zarar ile ilgili aldığı temliknamenin de dosyaya sunulmadığı, bu durumda halefiyet şartlarının da oluşmayacağı, — adamı olan davalı —– davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi rücu olarak talep edemeyeceği mahkememizce anlaşılmış ve usulüne uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 198,79 TL peşin harçtan mahsubu ile; fazla yatırılan 139,49‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/09/2021