Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/299 E. 2020/511 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/299 Esas
KARAR NO : 2020/511

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı ——– arasında imzalanan Kredi sözleşmeleri gereğince adı geçen firmanın kredi borçlarını mahsup etmek üzere müvekkili bankaya devir ve teslim edilen davalı borçlu bankanın müşterisi ————- tarafından keşide edilen davalı bankaya ait 15/02/2019 keşide tarihli —– bedelli çekin takas yoluyla davalıya ibraz edildiğini ve çekin banka sorumluluk tutarının ödenmesinin talep edildiğini, davalı bankanın sorumluluk tutarını müvekilli bankaya ödemediğini, davalı banka aleyhine İstanbul Anadolu ———.İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının tüm borca ve faize itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun haksız itirazlarının iptalini, takibin devamını ve davalı borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacının adresi belirtilmediğini bu nedenle davanın açılmamış sayılması gerektiğini, davacı her ne kadar dilekçesinde keşidecisi ——– numarası —— olan ———————— bedelli çeke ilişkin kanuni sorumluluk tutarını talep etmiş ise de, kanuni karşılık bedeli talep edilen çeke ilişkin müvekkili banka nezdinde yeterli ve gerekli inceleme yapıldığını ve keşide edilen çek üzerindeki imzanın keşideci imzası ile uyuşmadığının tespit edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 812. maddesi gereğince imzası tutmayan bir çekin karşılığı müvekkili banka tarafından ödenemeyeceğini, TTK. M.780 uyarınca keşideci imzasının çekin geçerlilik koşulu olduğunu, davacı adresinin tamamlattırılması gerektiğini, aksi halde HMK 119 (b) gereğince davanın açılmamış sayılmasını, esas bakımından dahi haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalı banka tarafından ödenmeyen banka sorumluluk bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında ——— seri numaralı, — keşide tarihli, 35.500,00 TL bedelli çekin yaprak bedeli ——— işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.625,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili—————havale tarihli dilekçesi ile dava konusu çekin, dava dışı ——–imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle 18.10.2018 tarihinde devir edildiğini, çekin müvekkiline devir edildiği tarihte keşideci şirket yetkilisinin —————— olduğunu, keşideci şirketin ————- tarihli genel kurul kararı ile yetkilisinin değiştiğini, dava konusu çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ve düzenleme tarihi itibari ile şirket yetkilisinin —- olduğunu, davalının çek sorumluluk tutarını ödemekle yükümlü olduğunu bildirmiştir.
Keşideci ————— celp edilen sicil dosyasında —- tarihli ortaklar kurulu kararı —- —- müşterek imza ile şirketi temsile yetkili oldukları görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu 812. maddesi incelendiğinde; “Sahte veya tahrif edilmiş bir çekin ödenmiş olmasından doğan zarara muhataba ait olur, meğer ki senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterlerini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkün olsun” şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda , sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödeyen muhatap banka aksi durumlar dışında kural olarak oluşan zarardan sorumludur. Çekle ödeme yapmayı kabul eden ve müşterileri ile çek anlaşmaları yapan bir bankanın, basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesi ve duraksama halinde çeki uzman kişilere inceletmesi, gerektiğinde konuyu keşideciye iletip alacağı cevaba göre hareket etmesi beklenir. Bankanın anılan yasal düzenlemeden doğan sorumluluğu kusursuz sorumluluk nevindedir. Banka bu şekilde doğan sorumluluğunu yerine getirdiği takdirde sahteciliği yapan çek hamiline rücu edebilecektir.(Yargıtay ——————————— Karar sayılı örnek ilamı)
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, dava konusu çekin banka sorumluluk tutarının davalı tarafından ödenmediğini, dava konusu çekin dava dışı —————imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle ———– tarihinde müvekkiline devir edildiğini, çekin müvekkiline devir edildiği tarihte keşideci şirket yetkilisinin ————tarihli ——— keşideci şirketin ——- tarihli——– ile yetkilisinin değiştiğini, dava konusu çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ve düzenleme tarihi itibari ile şirket yetkilisinin ——– olduğunu bildirerek itirazın iptalini talep ettiği, davalı vekilinin keşideci imzasının tutmadığını, müvekkilinin keşideci imzasını araştırmakla yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini savunduğu görülmüştür. Davacı vekili her ne kadar dava konusu çekin 18.10.2018 tarihinde müvekkiline devredildiğini ve söz konusu çekin ileri tarihli olduğunu savunmuş ise de muhatap banka keşide tarihini dikkate alarak imza incelemesi yapmakla yükümlü olup celp edilen sicil dosyasına göre ————– tarihli ortaklar kurulu kararı ile ——————müşterek imza ile şirketi temsile yetkili oldukları, söz konusu kararın ——- yayınlandığı, keşideci şirketin çift imza ile temsil edildiği, dava konusu çekte tek bir imza olduğu dolayısıyla davalı bankanın bankaya ibraz edilen davaya konu çekteki imza ile bankalarında bulunan keşideci imzalarını karşılaştırdığı, her iki imza arasında benzerlik görmemesi üzerine basiretli bir tacirin gösterdiği dikkat ve özeni göstererek çekleri elinde bulunduran davacıya ödeme yapmadığı sabit olup davalı bankanın davacının zararına kötü niyetli ve kasıtlı şekilde hareket ettiğine dair dosyada somut bir delilin olmadığı bilakis davalı bankanın Türk Ticaret Kanunun 812 maddesinin kendisine yüklediği yükümlülüğe uygun davrandığı sonuç ve kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—– tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.625,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi.