Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2020/693 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/288 Esas
KARAR NO : 2020/693
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacılar vekili dava dilekçesi özetle ; davacıların ortağı bulunduğu ————– yaşanan döviz kurlarındaki ani yükseliş ve buna bağlı olarak ham madde fiyatlarındaki artış, konut inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle ortağı bulundukları şirketin ödeme dengesinin bozulduğunu, borçlarını ödemekte zorlanmaya başladığını, buna bağlı olarak da müvekkili davacıların da sıkıntıya düştüğünü belirtip konkordato projesinin kabulü halinde projede belirtilen miktarda borçlarını ödemek üzere konkordato teklif ettiği, bu nedenle geçici ve kesin konkordato mühleti sonucunda konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE ;
Dava : Hukuki niteliği itibariyle 7101 Sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici, kesin konkordato mühleti verilmesi ve sonucunda konkordatonun onanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Eldeki dava Mahkememizin ———- sayılı dosyasında, davacıların ortağı oldukları şirket ile birlikte açtıkları konkordato talebinden ayrılarak yeni esasa kaydı ile oluşmuştur.
7101 Sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K’nun 285. Madde hükmü gereğince borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Bilindiği gibi konkordato ; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İ.İ.K’nun da yer almamakla birlikte öğreti de genellikle kabul edilen bir ayrımdır. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarının konkordato kabul edilen kısmı ——–ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister, veya borçlarını taksitlendirir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden haciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi de mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarına ödemesi mümkün değilse o zaman borçlu borçlarını % 100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir.
Konkordato talep eden borçlu ön projede faaliyetine devam etmek ve konkordatoyu başarılı kılmak için gerekli mali kaynağı nasıl sağlayacağını mutlaka açıklamalıdır. Bu çerçevede ön projede, özellikle konkordato mühleti içinde işletme sermayesinin nasıl sağlanacağı açık ve net bir şekilde gösterilmelidir. Öte yandan alacaklılara ödeme yapılabilmesi için gerekli mali kaynağın nasıl elde edileceği açıklanmalıdır. Bu çerçevede ortakların yeni sermaye getirmeleri veya sermayeyi karşılıksız tamamlamaları, kişisel mal varlıklarını paraya çevirerek satmaları, kredi kullanmaları gibi girişimlerinin olması gereklidir.
İİK 289 maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali ” konkordatonun başarı şansı ” kavramı altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, mal varlığı belirlenir ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir.
Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları İİK 297 maddesinde ” borçlu komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme , bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin bilgisi ile yapılmasına veya yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, ivazsız tasarruflarda bulunamaz, aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür mahkeme bu işlemler hakkında karar verilmeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır, borçlu bu hükme ya da komiserin işlemlerine aykırı davranırsa borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292 madde çerçevesinde karar verir ” hükmü ile düzenlenmiştir, buna göre konkordato talep eden borçlu kesin mühlet kararı ile kanun tarafından belirtilen bir takım sonuçlara da katlanmakla yükümlüdür.
Diğer taraftan konkordato, dürüst bir borçlunun imtiyazsız alacaklılar ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir anlaşmadır
Davacılardan —— kendi adına —–bir ticari işletmesi olan, tacir sıfatı bulunan, ticaret şirketi tüzel kişiliklerde ortakla yönetici olarak faaliyet gösteren bir gerçek kişi bulunmaktadır , dava dışı ———- % 50 oranında ortaklık payına sahip olup, şirketin yüzdelik imza yetkili olduğu grup şirketlerinin işletme faaliyetleri çerçevesinde kullandığı krediler için imzalanan kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil olarak şahsi teminat vermiş olup, şahsi adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili şirketlerin borçları için rehin tesis ettiği görülmüştür.
Davacılardan ———-ise kendi adına bir ticari işletmesi olmayan, tacir sıfatı bulunmayan ticaret şirketi tüzel kişiliklerde ortak ve yönetici olarak faaliyet gösteren bir gerçek kişidir, ——– şirketinde % 50 oranında ortaklık payına sahip olup, şirketin münferit imza yetkili müdürüdür, diğer grup şirketlerinin işletme faaliyetleri çerçevesinde kullandığı krediler için kullandırılan kredi sözlemelerinde müteselsil kefil olarak şahsi teminat vermiş olduğu, şahsı adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili şirketlerin borçları için rehin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı ——– tarihinde konkordato talebinde bulunulmuştur, mahkememizce —- tarihinde başlamak üzere – ay süre ile geçici mühlet verilmiş ——– tarihli duruşmada gerçek kişi davacılar yönünden dava tefrik edilmek suretiyle —- tarihli oturumda reddine karar verilmiş —————- sayılı kararı ile red kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce ———– tarihinden başlamak üzere gerçek kişi davacılar ——-hakkında iki aylık geçici mühlet verilmesine ——– tarihinden itibaren de bir yıllık kesin mühlet kararı verilmiştir.——- tarihinde sona eren bir yıllık kesin mühletin — ay süre ile uzatılmasıa karar verilmiş pandemi dönemi sonrası mahkememizce ————– yayınlanan —— gereğince durma süresinde işlemeyen ——- günlük ek süre ilavesi yapılmıştır.
Konkordato komiserleri tarafından ibraz olunan raporda, İİK 302 maddesine göre alacaklılar toplantısının ——– tarihinde yapıldığı, davacıların alacaklılara adi alacaklı ve rehinli alacaklılar olmak üzere 2 grup halinde ayrı ayrı tespit edildiği alacak kaydı yaptıran alacaklılar ile tutarları ve kabul durumlarına göre yazdırılan alacak toplamının —-borçlu tarafından kabul edilen alacak miktarının —– reddedilen alacak miktarının —– olduğu, nisaba katılacak adi alacaklılar sayısının ———– nisap dışı rehinli alacaklılar miktarının sayısının —- rehinli alacak miktarının —– olduğu , adi ve rehinli olarak alacak kaydı yaptıran sayısının —-toplam alacak miktarının ise —- bulunduğu , bu tutarın —-kısmının davacılar tarafından kabul edildiği, —– kısmının reddedildiği, toplantıya dahil nisaplar bakımından alacaklı sayısının —- toplam alacak miktarının —- olduğu, toplantıya — alacaklının katıldığı, bunlardan— tane alacaklının toplantı esnasında red oyu kullandığı ,—- alacaklının ise toplantı esnasında oy kullanmayacağının beyan edildiği, iltihak süresi içinde oy kullanan üç alacaklı oylarının red olduğunu bildirdiği,—- alacaklı ise gerek alacaklılar toplantısına gerekse taraf süresi içinde oy kullanmadıkları İİK 302 maddesinin 3. Fıkrası uyarınca konkordato projesi kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacaklıların üçte birini aşan çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı, İİK 305 maddesinin birinci fıkrasında İİK 302 maddesi uyarınca yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki yine alacak maddede ifade edilen şartların gerçekleşmesine bağlı ————- konkordatosunda İİK 302 maddesi uyarınca yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içinde verilen oylarda konkordato projesine olumlu oy veren alacaklı bulunmadığı, başka bir ifadeyle konkordato projesinin kabul edilmesi bakımından İİK 302 maddesinin fıkrasında aranan kanuni çoğunluğun sağlanamadığı, bu sebeple konkordato proje heyeti olarak konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmediğini ve tasdiki konusunda görüşlerinin olumsuz olduğu belirtilmiş komiser raporları mahkememizce de benimsenmiştir.
Bu itibarla İİK 302 madde hükümlerinde konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı davacılar tarafından sunulan projenin çoğunluk tarafından kabul edilmemiş olması nedeniyle koşulları bulunmadığından konkordato tasdiki davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Kararın ilanına,
3-Bu dava ile ilgili verilen tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına,
4————— görevine son verilmesine,
5-Hemen ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
6-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasna,
9-Karar kesinleştikten sonra kullanılmayan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2020