Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2020/409 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/286 Esas
KARAR NO: 2020/409
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/05/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin baz ölçüm işiyle uğraştığını, davalı şirkete baz ölçüm hizmeti verildiğini, bu kapsamda ———- seri nolu fatura ile ——– tarihli ——- seri nolu fatura ile ——— tarihli ——— seri nolu fatura ile —— olmak üzere toplamda —— fatura edildiğini ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, iş bu alacağın tahsili amacıyla ————— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından talep edilen alacak miktarının müvekkili şirket kayıtları ile örtüşmediğini, müvekkilinin talep edilen miktarda borcunun bulunmadığını, davacı tarafça sunulan faturaların hangi işe ilişkin olarak düzenlendiğinin ayrıntısına yer verilmediğini, ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu savunarak; davanın reddine ve müvekkili lehine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —— kayıtları, ————– sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——— sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine, ——- asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla takip başlatıldığı, borçlu davalıya çıkarılan ödeme emrinin ———–tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalı vekilince ——– tarihli dilekçe ile borç miktarına ve ferilerin tamamına itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin ——- tarihli celsesinde dosyanın taraf defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan ——– tarihli rapor ile özetle; tarafların ——- yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve birbirini teyit ettiği, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı tarafa takibe konu — adet toplam —– tutarında fatura düzenlendiği, davacının takip tarihi itibari ile —– alacağının bulunduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde de davacı tarafından düzenlenen ———– tutarında fatura bulunduğu, davalı tarafın kayıtlarına göre davalının —————bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça faturadan kaynaklı alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, fatura konusu malların teslim edilip edilmediği ve fatura bedellerinin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça; takip konusu 3 adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ——————-
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça kendi defterlerindeki kayıtlar ile talep edilen fatura alacaklarının birbiri ile örtüşmediği ve ispat yükünün davacı yan üzerinde olduğu iddia edilmiş ise de, davacı tarafça düzenlenen —- adet faturanın davalı yan ticari defterlerine aynı şekilde kayıt edildiği, davalı kayıtlarına göre davacının toplam ———— alacağının bulunduğu, bu hali ile; anılan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere; davalının dava konusu faturayı ticari defterlerine kayıt etmesinin fatura konusu hizmetin verildiğine karine teşkil ettiği, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu hizmeti davalı tarafa verdiğinin kabulünün gerektiği, davalı tarafça dava konusu faturaya itiraz edildiğine ya da fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin olarak herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmediği gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmadığı, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile,
Sabit olan —— alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —————- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan——- davacı tarafça dava açılırken yatırılan —– peşin harç ve icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 165,97 TL peşin harç olmak üzere toplam 566,87 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan —– harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasından ve iş bu dosyadan alınan toplam 566,87 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 617,67 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 800,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.979,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.Davalılar tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——————–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 08/09/2020