Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/268 E. 2020/792 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/268 Esas
KARAR NO : 2020/792

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı– cari hesap alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu —.İcra müdürlüğünün ——-esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçildiğini davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu davanın kabulü borçlunun itirazının iptaline, takibin İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü —- esas sayılı dosyası üzerinden devamını, takibe haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı ile —- fatura konusu ———— satın alması için görüşüldüğünü ve ———-3 adet fatura kesildiğini, teslim alınan fatura içeriği mallara da itiraz etmediğini, ancak daha sonra ürünlerde sorun görülmesi/gizli ayıp olması sebebiyle cayma hakkı kullanıldığını ve ürünlerin davacıya ——— fatura ile iade edildiğini, davacı malları iade teslim aldığı halde bedelini talep ettiğini savunarak davanın görev yönünden reddini, davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın usulden ve esastan reddin, kötü niyetli icra takibine girişen davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ———- alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında ———— bedelli faturalar toplamı —– üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan — tarihli mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 3 adet faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerine kayıt ettiği faturalara karşılık olarak 7.542,35 TL bedelli 1 adet iade faturası düzenlediği, davalının ———– bedelli iade faturasına konu malları davacıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği ancak teslime ilişkin belgenin olmadığı, davalının ayıp iddiasına ilişkin ihbarın olmadığı, ayıp iddiasına ilişkin tespitin olmadığı, davacının 9.862,44 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunun Tacir Olmanın Hükümleri Başlıklı 18/3 maddesi “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya — kullanılarak kayıtlı —” hükmünü içermektedir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın, takip konusu faturalara konu malların ayıplı olduğunu, 7.542,31 TL bedelli iade faturası düzenleyerek davacıya gönderdiğini, davacıya borçlu olmadığını savunduğu görülmüştür. Dava konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, buna göre davacının icra takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf faturalara konu malların ayıplı olduğunu savunmuş ise de TTK 18/3. maddesine uygun ayıp ihbarının yapılmadığı,—- bedelli iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı davalının ayıp savunmasını ispatlayamadığı, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebi ise haklı olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ,
Alacak likit olmakla kabul edilen 9.862,44 TL alacağını %20’si oranında belirlenen 1.972,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 673,71 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 168,43 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 505,28 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3———-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 204,43 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 151,80 TL posta ücreti toplamda 901,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.