Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 E. 2021/461 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/262 Esas
KARAR NO : 2021/461
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davacı vekilinin —–dava dilekçesinde, özetle, davanın —- adresindeki —– ihbarını talep ettiklerini, ——-yapan müvekkili ile davalı arasında ürün sorumluluk sigortası bulunduğunu, buna göre davalı ürün kusurundan kaynaklı maddi zarar dolayısıyla müvekkiline karşı 3. kişilerin ileri süreceği zarar ta/min taleplerini karşılamayı kabul ve taahhüt ettiğini, bu sorumluluk sigortası önce ——– yapıldığını, takip eden yıl yenilendiğini, —– hitamında hem —–müvekkili—-geçirdiğini, bu geçişte prim süre ve acenteler belirtildiğini, aracı acente eliyle bu geçiş aynı prim ile ——- sigorta akdi kurulmuş ve takip eden yıllar devam ettiğini, bu süıeçte ——-ihtarnamesi ile müvekkiline ait kusurlu —–sebebiyle oluşan —– tazminini istediğini, hasar dosyası açıldığım, eksper —- zararın teminat dışı olduğu, bunun üzerine —- tarihli yazı ile müvekkiline aynı prim, aynı koşullarla —–davalıya geçiş yapıldığının akdi ilişkinin bu şekilde kurulduğunu, teminatın daraltılmasının söz konusu olmadığının bildirildiğini ve zararın karşılanmasının talebinin tekrarlandığını, eksper tazminatı tablo halinde hazırladığını vidasında kırılma olduğu tespit edilen —— ilk sıkım maliyetinin ürün sorumluluk teminatının konusu olduğu kanaatine vardığını ve ———-hesaplaması taktir edildiğini, kusurlu vidaların çıkarılması sırasında zayi olan ——— taktir edildiğini, sonuç olarak —- tarihindeki —— günde meydana geldiğini, önceki dönem poliçesinin olduğunu, davalının ise —- tarihli yazısı ile talebi kısmen ——ettiğini,—- zararı ise gerçekleşen rizikonun ürün geri çağırma kapsamında olduğunu ve poliçe teminatı teminat dışı bulunduğunu bildirerek red ettiğini, ürün sorumluluk sigortası kapsamında ele alınan ve gerçekleştirildiği kabul edilen dava konusu zarar İçin eksperin —- ayrım yaparak zararı ürün geri çağırma teminat dışı değerlendirilmesi davalının ise tek bir gerekçe ile poliçede üılin geri çağırma teminatı olmadan red etmesi hem yasa hem de sözleşme ile hem de gerçek durumla örlüşmediğini, —- henüz müşterilere sevk edilmemiş —– edildiği ve ayıbın giderilmesini bildirerek —-tarihi itibariyle toplam ———– tazmini talebinde bulunduğunu, talep ve zarar sebebinin çok açık olduğunu, bütün bu nedenlerle inceleme sonucu ürün sorumluluk sigortası kapsamında tazmini istenen —– zararı —–olarak tespit edilmiş olmakla beraber—– kısmı ise teminat dışında sayılarak — edildiğinden red edilen ——– kapsamında olduğunun tespiti ile —- zararının davalı tarafından karşılanarak müvekkili mal varlığında meydana gelecek bu miktar azalmasının önlenmesine masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davalı —– tarihli ccvap dilekçesinde, özetle, davacı tarafından iddia ve talep konusu yapılan hasarın ihbar edilmesi üzerine müvekkili tarafından hasarın tespiti için eksper tayin edildiğini, yapılan detaylı çalışmaların sonucunda —– ekspertiz raporu hazırlandığını, ekspertiz raporunda zararın ürün geri çağırma kapsamında olduğu ve poliçede ürün çağırma teminatı bulunmadığından teminat kapsamı dışında olduğunun değerlendirildiğini ve talebin müvekkili şirket tarafından ret edildiğini, müvekkili —— davacı şirket arasında kurulan sigorta sözleşmesi tamamen yeni bir sözleşme olup akit serbestlisi içerisinde sigorta akdinin kurulmasına esas teşkil edecek olan poliçe özel şartlarının genel hukuk ilkelerine ve genel şart hükümlerine aykırı olmamak kaydı ile yeniden ihdas edilmesinde hiçbir sakınca bulunmadığından sözleşme şartları, muafiyet ve teminat koşullarının yeniden belirlenmesinin önünde hiçbir yasal engel bulunmadığım, davacı yanın dava dışı —— buzdolaplarmda kullanılan vidalarda kusur bulunduğundan bahisle talep olunan —– müvekkili sigorta şirketi tarafından poliçe teminatı kapsamında olmadığı için ret edildiğini, bulunan zararın tazmin bedelinin müvekkili sigorta şirketi nezdinde ki poliçenin daha önce —– akdedilmiş olan poliçede yer alan aynı koşullar ile kurulmuş olduğu,—– ki poliçe şartlarının —- teminatlarının müvekkili —– aynen geçerli olduğunu ve kapsamının daraltılmayacağım, —– üretilen poliçede yer alan koşulların davacı şirketin teklifnamesi olup müvekkili şirket tarafından — içinde ret edilmemiş olması nedeniyle davacı şirketin icabını oluşturan—– müvekkili şirket tarafından kabul edilmiş olması ile sigorta sözleşmesinin icap-kabul ilişkisi çerçevesinde uzlaşıian koşullar ile kurulmuş olduğu yönündeki beyanlara hukuken katılmanın imkan dahilinde olmadığını, bu duruma göıe dava konusu somut olay bakımından ele alınacak olduğundan ifade etmek gerekir ki hir başka sigortacı şirketten sadır bulunan önceki poliçede yer alan özel koşulların ancak davacı ile anılan dava dışı —–hüküm ifade ettiğini ve geçerli hukuki sonuçlar meydana getirdiğini, müvekkili sigortacı şirket ile daha sonra kurulan sigorta sözleşmesinin ise tamamen yeni bir poliçe olduğundan akit sebebiyeti içerisinde sigorta akdinin kurulmasına esas teşkil edecek olan poliçe özel şartlarının genel hukuk ilkelerine ve genel şartlara aykırı olmak kaydı ile yeniden ihdas edilmesinde hiçbir sakınca bulunmadığını, prim tutarlarının her bir rizikonun özelliğine göre ayrı ayıı belirlenmekte olup prim miktarının tayin ve tespitinin de yine her bir sözleşme bakımından sözleşme serbesti yeti kapsamında ele alınan bir husus olduğundan davacı yanca dile getirilen şekilde bir çıkarım yapılmasına hukuken müsait olmadığını, dava konusu poliçenin taraflar arasında geçerli olduğunu, yanları açısından bağlayıcı mahiyet taşımakta olan sözleşme ve poliçe özel şartlan uyarınca dava konusu istemlerin poliçe teminatları kapsamında olmadığını, dava şirketin —- tanzim edilmiş olan —— poliçelerinde de esasen her türlü ürün geri çağırma masraflarının ve safı fınansal kayıpların poliçe teminatı kapsamına alınmadığını ve benzeri şekilde teminat istisnaları arasında düzenlenmiş olduğunun görüldüğünü, sigortalı konumundaki davacı şirketin üretim sorumluluğunu üstlendiği ve ——– — ürünlerin davacı sigortalının üretmekte olduğu vidalar olup —– olmadığım, dolayısıyla buz dolaplarının henüz nihai tüketiciye sevk edilin em iş olduğundan bahis ile —–yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili sigortacı şirketin —– tartışma konusu edilebilmesi bakımından öncelikle poliçe gene! ve özel şart hükümleri uyarınca rizikonun gerçekleşmiş olduğu hususu ile zararın meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, huzurdaki dava zararın tespiti ve /ararın poliçe kapsamında kaldığının tespiti hakkında bir tespit davası olmakla birlikte beyanları saklı kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere sayın mahkemece zararın poliçe kapsamında olduğu şeklinde bir tespit yoluna gidildiği takdirde söz konusu teminatın ancak poliçeye ek teminat olarak eklenmesi gerektiğinden alınacak ve şimdiye kadar alınması gereken prim tutarlarının değişeceğini dolayısıyla bu yöndeki takip ve dava haklarının saklı tutulduğunu, bütün bu nedenlerle haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; oluşan zararın taraflar arasında düzenlenen ürün sorumluluk sigorta poliçesi sözleşmesine dayanarak teminat kapsamında olduğunun tespiti ile dava dışı ——– zararının davalı tarafından karşılanarak davacının mal varlığında meydana gelecek zararın önlenmesine ilişkin tespit davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nun 106 maddesinde tespit davası düzenlenmiş,
( 1) tespit davası yolu ile mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığıın yada yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.
( 2) tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(3 )Maddi vakalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz, şeklindedir.
Yine HMK’nun delil tespiti ve diğer geçici hukuki korumalar başlığı altında devir tespitinin istenebileceği hallerin düzenlendiği, HMK’nun 400. Maddesinde ;
(1 ) taraflardan her biri görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş, yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması yada tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.
(2) delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir, kanunda açıkça ön görülen haller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı, yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dahilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı tarafından açılan iş bu davada da ürün sorumluluk sigortası kapsamında tazmini istenen —–tespit edilmiş olmakla beraber —- kısmı kabul, —-kısmı ise teminat dışında sayılarak red edildiğinden, red edilen —– teminatı kapsamında olduğunun tespiti talebinde bulunmuştur.
Davacı tarafından açılan iş bu davanın HMK’nun 106. Maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nun 106/2 maddesinde tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunması gerektiği belirlenmiş ve hukuki yarar HMK’nun 114/h maddesinde dava şartlarından olduğu düzenlenmiş olup davacının tahsil talebi de bulunmadığından HMK 106/2 ve HMK 114/h maddesi gereğince eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığı belirlenmekle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 33.363,78 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 33.304,48‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 2.250,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021