Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/36 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/255 Esas
KARAR NO : 2021/36

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle————- tarihinde ——başvurduğunu,———- tarafından müvekkili ———- tarihinden başlamak üzere ——-, müvekkili şirkete verilen geçici — tarihinden başlamak üzere iki ay süreyle uzatıldığını,——– yargılamasını yapan mahkeme———– şirkete 1 yıllık kesin mühlet verildiğini, ———içerisinde müvekkili şirketin davalı banka ———–hesabından ———- müvekkili şirketin bilgisi ve rızası dışında birtakım kesintiler yapıldığını, davalı bankanın yapmış olduğu kesintilerin hukuka aykırı olduğu ve iade edilmesi gerektiğinin bildirilmesi maksadıyla müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen davalı bankanın gerekli iade işlemini gerçekleştirmediğini, müvekkili şirket tarafından ilgili paranın geri alınması maksadıyla İstanbul Anadolu ——İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ilgili takibe davalı banka tarafından itiraz edildiğini, davalı banka ile müvekkili şirket arasında—- gerçekleştirildiğini, anılan görüşmelerden bir sonuç alınamadığını belirterek müvekkili şirketin başlatmış olduğu icra takibine davalı banka tarafından yapılan itirazın iptaline, ilgili takibin devamına, davalı bankanın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmayan bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ————-akdedildiğini, müvekkili bankanın—- —- sözleşmesine istinaden davacı ——–kullandırdığını, davacı şirket tarafından kullanılan kredilerden doğan borçların ödenmediğini, müvekkili banka tarafından davacı——- ihtarnamesi gönderildiğini, müvekkili bankanın davacı şirketten olan alacakları toplamının ——- tutarında olduğunu, davacı şirket tarafından başlatılan takibin konusu olan meblağın müvekkili banka tarafından kredi faiz tahsilatı olarak mahsup edildiğini, söz konusu işlemin konkordato ilan tarihi olan —— tarihinden önceki bir tarihte gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddine, ilgili takibin iptaline ve davacı şirketin takip konusu meblağın %20’den aşağı olmayan bir kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, taraf defterleri, kredi evrakı, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine genel ————- asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, gerekçe olarak da yine mahkememizin —– Esas sayılı dosyasında davacı şirket hakkında —– geçici mühlet kararı verildiği ve bu kapsamda tedbirlerin uygulandığı, tedbirler uygulanırken davacıya ——hesabından kesilen ——— tahsiline ilişkin icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 13/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 15/03/2019 tarihinde icra takibine itirazda bulunulduğu, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ————tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı banka ile davacı ——–ve davaya konu uyuşmazlığın esasını —— tarihli—— Maddesine göre mezkur sözleşmenin delil sözleşmesi niteliğinde olduğu bu sebeple banka kayıtlarının esas alınmasının gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı ile davalı arasında 1.000.000,00 Euro tutarlı —————-akdedildiği, davacının hesabından davalının mahsup ettiği faizlerin dayanağı olan kredi ilişkisinin belirlenmesi maksadı ile dosyada yapılan incelemede davacı —- tarihinde yapılan satış ——- bu faiz kesintilerinin ———kredisi için yapıldığının sabit olduğunu, davalı banka tarafından kredinin teminatı olarak müşteri çekleri alındığı,———- —– geçerli olduğu nitekim İİK 94/4 gereğince mühlet sırasında talep edilen takasın İİK 200 ve 201. Maddelerine tabi olacağının belirtildiği ve uygulanmasında da geçici mühlet kararının ilan tarihinin esas alınacağı, alacaklarının takas haklarının bu madde gereğince sınırlandırılmış olduğu bu hükümler çerçevesinde alacaklılardan birinin geçici mühlet kararının ilanından sonra borçludan alacaklı olmuş yahut geçici mühlet kararının ilan kararından sonra borçluya borçlanmışsa ya da takas ileri sürmek isteyen alacaklının hamiline yazılı senedine dayanıyorsa —– dolayısıyla —-içerisinde takasın gerçekleşebilmesi için her iki alacağında mühlet kararının ilanından önce doğmuş olmasının zorunlu olduğu, dosya kapsamında yapılan araştırmada davacının yapılan bu genel açıklamalar çerçevesinde davacının geçici mühletinin ilanından sonra konkordato isteyen davacı şirketin hesabına gelen para üzerinde takas hakkını kullanamayacağı, somut olayda da konkordato mühletinin———–tahsilat yapıldığı, kredi sözleşmesi gereğince müşteri çeklerini elinde bulunduran ve —————bu çeklerden kaynaklı tahsilatı —–kaynaklanan alacağından mahsup eden davalı bankanın gerçekleştirdiği işlemin yukarıda bahsedildiği üzere takas olarak değerlendirilemeyeceği, somut olayda bankanın geçici mühlet tarihinden sonra faiz işleterek işlettiği bu faiz alacağı için mahsup yoluyla gitmesininde doğru olmadığı fakat davalı bankaca yapılan bu işlem her ne kadar kanuna aykırı olsa da bu durumun derdest dosyada yapılan kesintiyi iadesinin gerektirmediği zira davacının konkordato talebi incelendiğinde mahkememizin—– Esas sayılı dosyasında davalı bankanın kaydettirdiği toplam alacağın —- olduğu, davacının da kabulünde olan davalı banka alacağının derdest davanın konusu olan alacaktan kat be kat fazla olduğu, bu sebeple davalı bankanın geçici mühlet tarihinden sonra faiz işletmesi hukuka uygun olmasa da davacının davalıya olan borcunun kesinti tutarından daha fazla olduğu ve bu sebeple davacı talebi gibi bir iadenin gerekmediği ve söz konusu olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça konkordato mühleti içerisinde davalının kestiği bedellerin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamından mahkememizce aldırılan 13/11/2020 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun bulunmakla hükme esas alınmış, davalının yaptığı kesintiden fazla davacı nezdinde alacağının bulunduğu bu sebeple yapılan kesintilerin iadesine karar verilemeyeceği, davalı bankanın yapmış olduğu işlemin hukuki manada takas olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle davacının takas yasağına ilişkin iade isteminin de yerinde olmadığı mahkememizce anlaşılmış; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiş, davacının takibi yapmakta kötüniyetli olduğu isbat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE
Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 282,26 TL harçtan mahsubu kalan 227,86 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3——–tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.