Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/22 E. 2021/1012 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/22 Esas
KARAR NO : 2021/1012

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya —-istinaden düzenlenen faturaların ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili amacıyla—-dosyası ile icra takibine başlanıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, davalının icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazının yerinde olmadığını belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; yetkili icra dairelerinin—–olduğunu, takip konusu faturaların kapalı fatura olduğunu, borcun ödendiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —- ilamı ile kaldırma kararı verilmiş olup, dosyanın yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, faturalar, — dosyası, alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine toplamda 18.966,25 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 23/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 23/12/2015 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesinden rapor alınmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince aldırılan —- raporda özetle; davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip konusu 4 adet faturanın davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekilince sunulan faturaların incelenmesinde; takip konusu olan —– faturaların davacı şirket tarafından davalı adına düzenlendiği, faturaların — bedeline ilişkin olduğu, faturalar— olarak düzenlendiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, faturaların kapalı fatura olduğu ve bedellerinin ödendiği savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında fatura konusu —- hizmetinin davacı tarafından davalı yana verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmayıp; uyuşmazlığın, davacı tarafından düzenlenen faturaların kapalı fatura olup olmadığı, fatura bedellerinin davalı tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiğine ilişkin bilirkişi raporunda herhangi tespit bulunmadığı gibi, davalı tarafından dosyaya sunulan fatura asıllarının incelenmesinde de faturaların kapalı olarak düzenlediğine dair herhangi bir ibarenin yer almadığı, bu nedenlerle davalı yanın faturaların kapalı olarak düzenlendiği savunmasının dikkate alınamayacağı, faturaların açık fatura olarak düzenlendiğinin kabulünün gerektiği, bu hali ile davalının ödeme yapıldığı iddiası ile ispat yükünü üzerine aldığı, ancak fatura bedellerinin ödendiğine dair dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, davalı vekilince yemin deliline de başvurulmayacağının beyan edildiği, bu nedenlerle davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 16.000,00 TL fatura alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça icra takibi ile birlikte toplamda 2.966,25 TL işlemiş faiz isteminde bulunulmuş ise de, taraflar arasında kesin vade kararlaştırıldığına dair herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacının davalı yanı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğüne dair dosya kapsamında herhangi bir ihtarnamenin yer almadığı, davalının yanın başlatılan icra takibi ile temerrüde düştüğü kanaatine varılmakla, davacının işlemiş faize yönelik itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasındaki işin ticari iş niteliğinde olduğu dikkate alınarak, takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına avans faizi işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Reddedilen kısım yönünden, davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığı anlaşılmakla, davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Sabit olan 16.000,00.-TL alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının —— esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Kabul olunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2.Reddedilen kısım yönünden davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet isteminin reddine,
3.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.092,96 TL’den dava açılırken yatırılan 323,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 769,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafından yatırılan 323,90 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 4,30 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 357,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yapılan 600,00 TL talimat bilirkişi ücreti ve 308,60 TL posta ücreti olmak üzere toplam 908,60 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %84 oranında olmak üzere 762,72 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —belirlenen 2.966,25 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.