Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/216 E. 2021/761 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/216 Esas
KARAR NO : 2021/761
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/04/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın — aleyhine ihtiyati haciz istenen — akdedile —-gereğince borçlu lehine kredi hesabı açıldığı ve bugüne kadar cari işletme hesabı, şeklinde muhtelif tutarlarda krediler kullandırılığın neticede —tutarında borç bakiyesi oluştuğu borçlunun müvekkili bankaya—tarihinde başvurarak borcunun taksitlendirilmesini talep ettiği o tarih itibariyle ——asıl alacak borcunu faiziyle birlikte ödemeyi kabul ettiği, bunun üzerine müvekkili bankasının hazırladığı ödeme planın borçlu tarafından imzalandığı, ayrıca borçlunun imzaladığı —- müteselsil kefil olarak sözleşmeyi ve kefalete ilişkin ek protokolleri imzalandığı, buna ek olarak — tarihli —- dönemde muaccel hale gelen borçlardan sorumlu olduğu, ilgili döneme ait tahakkuk eden borcun —olup risk oluşma tarihinin— olduğu alacağın —- numaralı teminat mektubuna istinaden meydana geldiğini, —kredi borcunun öngörülen vadelerde ödemediğini bunun üzerine kredi hesabının —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiği ve borcun ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, kefillerin ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmadıkları,—— sayılı dosyasından takip açıldığının, bu takibe tüm borçlular itiraz ettiğini, fazlaya ilişkin tüm alacak ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların icra takibine vaki haksız itirazlarının iptali ile icranın devamına ve haksız itirazdan mütevellit her bir itiraz yönünden %20 inkar tazminatı ile ücreti vekalet ve dava masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, diğer borçlular arasında yer alan—- hissedar olduğu dönemde, alacaklı banka ile akdedilen —- Müteselsil Kefil sıfatıyla yer aldığını, Bu sözleşmenin imzalanmasından sonra, müvekkilinin adı geçen kredi borçlusu şirket — bulunan hisselerini devrederek, —–tarihinde ortaklıktan ayrıldığını ve o tarihten itibaren de şirket ile hiçbir ilişkisi kalmadığını, davacının banka tarafından müvekkile —- tarihli ihtarnamesi keşide edilerek, — tarihi itibarıyle işletme hesabının kat edildiği ve — ödenmesi gerektiği bildirildiğini, Müvekkilinin ihtarname tarihinden yaklaşık — yıl önce şirket ortaklığından ayrılmış olmasına ve borçlu şirketle hiçbir ilişkisinin kalmamış olmasına ve bu suretle kefilliğinin de sona ermiş olmasına rağmen hesabın —yılında kat edilmiş olduğunun bildirildiği, Kat edildiği bildirilen hesabın alacaklı bankanın —– nezdinde bulunduğunun bildirildiğini, müvekkilimin kefil olduğu sözleşmenin ise bankanın—- sözleşmesiyle akdedilmiş olduğunu ,borç miktarı, sözleşmenin akdedildiği şube ve miktarı bakımından müvekkille veya sona ermiş bulunan kefaletiyle hiç bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilimin kefil sıfatıyla imza etmiş olduğu sözleşmenin tarihi —-olduğunu, davacı beyanına göre, müvekkilim sözleşmeyi akdettiği tarihte muaccel borca kefil olduğunu, İcra takibi ve huzurdaki davanın konusu olan talepler ise —- tarihli hesap kat’ı işlemine dayandırılmakta olduğuna göre, müvekkilimin muaccel bir borcun sorumlusu veya kefili olmadığı da açıkça görüldüğünü, işbu davanın ikame edilmesinden önce, davacı banka tarafından yapılan başvuru sonrasında —- dosyasından ittihaz olunan ihtiyati haczin infaz edilmesi ve müvekkilinin maliki olduğu aracın kaydı üzerine, —- tutarlı icrai haciz konulması nedeniyle müvekkilinin kredibilitesi de olumsuz şekilde etkilenmiş olup, bu nedenle müvekkilimin uğramış olduğu/uğrayacağı maddi kayıpların telafisine yönelik başvuru ve talep haklarının saklı olduğunu, davacı banka tarafından bunların göz ardı edilerek, müvekkilin aleyhinde icra takibine geçilmiş olması her türlü dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilin aleyhindeki davanın reddine karar verilmesini ve davacı banka aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, diğer borçlular arasında yer alan —-hissedar olduğu dönemde, alacaklı banka ile akdedilen —- tarihli —-kefil sıfatıyla yer aldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra, müvekkilinin adı geçen kredi borçlusu şirket —- hisselerini devrederek, —- tarihinde ortaklıktan ayrıldığını ve o tarihten itibaren de şirket ile hiçbir ilişkisi kalmadığını, —–yevmiye no.lu ihtarnamesiyle davacı bankaya bildirildiğini, davacı banka tarafından müvekkile —- ihtarnamesi keşide edilerek, —- tarihi itibarıyle işletme hesabının kat edildiği ve —- ödenmesi gerektiği bildirildiğini, ihtarnameye müvekkili tarafından —— yevmiye no.lu ihtarnamesiyle cevap verilerek müvekkilinin kefil sıfatıyla imza etmiş olduğu sözleşmenin tarihi —- olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi akdettiği tarihte muaccel borca kefil olduğunu, davacı taraf beyanına göre ise, riskin doğduğu tarih ise —— olduğunu, müvekkilinin muaccel borca kefil olduğu iddiasının gerçek dışı ve dayanaktan yoksun olduğunu, bizzat davacı tarafın kendi açıklamalarıyla ortaya çıkmakta olduğunu, müvekkilinin,—— tarihinde şirketteki ortaklığını ve kefalet ilişkisini sona erdirmiş olduğunu, davacı banka bu tarihten sonra—– seneyi aşkın bir süre boyunca asıl kredi borçlusu olan firma ile kredi ilişkisini sürdürmeye devam ettiğini,, davacı banka tarafından yapılan başvuru sonrasında —– dosyasından ittihaz olunan ihtiyati haczin infaz edilmesi ve müvekkilimin — maliki olduğu taşınmazın tapu kaydı üzerine, —— tutarlı icrai haciz konulması nedeniyle müvekkilimin kredibilitesi de olumsuz şekilde etkilenmiş olduğunu haksız, dayanaksız, somut olayın içeriğindeki maddi vakıalara aykırı davanın reddini, davacı taraf aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; ——- kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin davacı —- muhataplarının davalılar olduğu, ticari krediden doğan —- ödenmesinin istenildiği görülmüştür.
Dava konusu —- icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam —– tahsili istemi ile kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlular —- tarihinde tebliğ edildiği, —- bila tebliğ olduğu, tüm borçluların —– takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın —- günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, davacı alacaklı vekiline itirazın dilekçesinin —— tarihinde tebliğ edildiği, iş bu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan— yıllık hak düşürücü süre içerisinde, —– tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Bankacı ve hukukçu bilirkişiden alınan kök ve ek raporda özetle; Davacı—– davalılardan —– tarihli —- akdedildiği, davacı banka tarafından davalılardan —-lehine, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler doğrultusunda; —— olmak üzere toplam —– tutarlı teminat mektubu verildiği, söz konusu teminat mektuplarının ——- tarihinde tazmin edildiği, teminat mektuplarının nakde dönüşmesinden kaynaklanan risklerin tasfiyesi amacıyla, davacı banka tarafından davalı şirkete —–tutarlı, aylık taksitler halinde ödemeli taksitli kredi kullandırıldığı, bu kredi nedeniyle düzenlenen ve —- yetkili imzalarını içeren geri ödeme planına göre kredinin faizinin —– ay olduğu, taksitlerin —– tarihleri arasında geri ödenmesinin planlandığı, davalı şirket tarafından vadeleri —– tarihleri arasındaki ilk ——- tarihleri arasında parçalar halinde gecikmeli olarak ödendiği ancak —— Taksit ve kalan taksitlere ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı, ödenen son taksit olan —– sonrası bu tarih itibariyle kalan anapara tutarının —– tarihinde takip hesaplarına aktarıldığı, Davacı banka taralından davalılar ve davadışı ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, —– tarihinde tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak muhatap adresten ayrılmış,yeni adresi bilinmiyor açıklamasıyla tebliğ edilemeden iade edildiği, —— tarihinde tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak muhatap adreste ismen soruldu, tanınmıyor, açıklamasıyla bila tebliğ iade edildiği, —– aynı adreste oturan —— imzasına tebliğ edildi, açıklamasıyla —-tarihinde tebliğ edildiği,—– muhatap dağıtım saatlerinde adreste bulunmadığından ilgili mahalle muhtarına tebliğ edildi, —– no.lu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı, açıklamasıyla —- tarihinde tebliğ edildiği, —– muhatap dağıtım saatlerinde adreste bulunmadığından işyerinde yetkili —- imzasına tebliğ edildi, açıklamasıyla —- tarihinde tebliğ edildiği, ——, bizzat kendisine tebliğ edildi, davaya konu taksitli kredi incelendiğinde; bu kredinin yeni bir kredi kullandırımı olmadığı, davacı banka tarafından davalı şirket lehine — tarihinde verilen—- tarihinde verileri —– tutarlı teminat bu teminat mektuplarından kaynaklanan alacağını, davalı şirkete söz konusu krediyi açmak suretiyle yapılandırdığı, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan ilk sözleşme olan — tarihli sözleşmede davalılardan —- müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmakla birlikte, daha sonra akdedilen gerek — tarihli sözleşmede, gerek —- ek olarak düzenlenen —– gerekse dava konusu kredinin açıldığı —– tarihli sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen—- bu iki davalının—–imzalarının bulunmadığı, davacı bankanın da icra takibinde, bu iki kişi dışındaki kefilleri kredi alacağının tümünden sorumlu tutarken,—– sorumluluklarını, akdedilen son sözleşme olan —— tarihli sözleşme öncesi yürürlükte olan ve bu iki davalının kefaleti bulunan—-tarihli sözleşme kapsamında verilmiş olan — tarihli teminat mektubu riski tutarı —-anapara ile sınırlı tuttuğu, ihtarnamede verilen süreler ve tatil günleri de dikkate alınarak, —- temerrüdün icra takip tarihi olan —– tarihinde, diğer tüm davalılar —– tarihinde temerrüdün gerçekleştiği, Sözleşme metninden de anlaşılacağı üzere, temerrüt faiz uygulamasında %50 artırımlı oran için referans alınan faizin, müşteriye kullandırılan krediler içinde en yüksek faiz oranı olacağı, davacı bankaca ibraz edilen belgelere göre davalı şirkete kullandırılan tek kredi takip ve dava konusu kredi olup, bu kredinin akdi faiz oranının —– olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda krediye uygulanabilecek temerrüt faiz oranının, akdi faiz oranının —- olabileceği, davalılardan —– her iki sözleşmede ve kefalete ilişkin ek protokolde,—– tarihli sözleşmede ve kefalete ilişkin ek protokolde, —-, kredi kullandırımıyla aynı tarihte imzalanan —- tutarlı kefalete ilişkin ek protokolde imzalarının bulunması nedeniyle, asıl borçlu—— birlikte kendi temerrütleri kapsamında, akdedilen sözleşme ve ek protokollerde yer alan hükümler doğrultusunda sorumlu oldukları, davalılardan——–müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu tek sözleşme—- sözleşme olduğu, diğer taraftan davacı banka ile davalı —– tutarlı ikinci bir sözleşme akdedildiği ve bu sözleşmeye diğer davalılar—– kefaletinin alınmasıyla yetinildiği, bu sözleşmeye ek olarak aynı kişiler tarafından —-bilahare de diğer davalı —- tutarlı —-imzalandığı, takip ve dava konusu borcun—– tarihinde açılan ve ibraz edilen geri ödeme planına göre belirli vadelerde ödeneceğinin kabul edildiği, davalılardan —— ikinci sözleşmede, ne bu sözleşme eki kefalete ilişkin protokollerde ve ne de kredi geri ödeme planında herhangi bir kabul ve imzasının bulunmadığı, davalı bu iki kefilin sorumlu tutulabileceği, imzalarını içeren sözleşme döneminde verilen teminat mektubunun ikinci sözleşmenin imzasından sonra tazmin edilerek nakde dönüştüğü, bir an için takip konusu kredinin daha önce verilen teminat mektubunun tazmin tutarını da içerdiği ifade edilebilirse, davacı bankanın söz konusu teminat mektubundan kaynaklı riski diğer risklerle birleştirerek yeni bir kredi açmak, hatta bu krediyle birlikte yeni bir ek kefalet almak suretiyle eski sözleşmeden kaynaklı risklerini tamamen tasfiye ettiği dikkate alınarak davalılardan — takip ve dava konusu kredi borcuyla ilgili bir kefalet sorumluluğunun bulunmadığı, asıl borçlu —–hesaplamada davacı bankanın, davalı şirkete kullandırdığı —- tarihinde kullandırdığı takip ve dava konusu taksitli ticari krediden kaynaklanan borç tutarı, icra talep tarihi olan — itibariyle — faiz ve—olmak üzere toplam —-olarak hesaplandığı, davalılardan —–davalı asıl borçlu şirket ile birlikte aynı tutar dahilinde sorumlu olduğu, davalılardan —–kefil sıfatıyla icra talep tarihi itibariyle sorumluluğunun — asıl alacak, —— olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davalılar —-yönünden; Davacı ile davalılardan —– tarihli —- akdedildiği, davacı banka tarafından davalılardan —- lehine, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler doğrultusunda; —- olmak üzere toplam —- tutarlı teminat mektubu verildiği, söz konusu teminat mektuplarının ——tarihinde tazmin edildiği, teminat mektuplarının nakde dönüşmesinden kaynaklanan risklerin tasfiyesi amacıyla, davacı banka tarafından davalı şirkete—–tutarlı, aylık taksitler halinde ödemeli taksitli kredi kullandırıldığı, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan ilk sözleşme olan — sözleşmede davalılardan —- müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmakla birlikte, daha sonra akdedilen gerek — tarihli sözleşmede, gerek —- tarihli sözleşmeye ek olarak düzenlenen —-gerekse dava konusu kredinin açıldığı — sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen — davalılar ——-imzalarının bulunmadığı, davacı bankanın söz konusu teminat mektubundan kaynaklı riski diğer risklerle birleştirerek yeni bir kredi açmak, hatta bu krediyle birlikte yeni bir ek kefalet almak suretiyle eski sözleşmeden kaynaklı risklerini tamamen tasfiye ettiği dikkate alınarak davalılardan—–takip ve dava konusu kredi borcuyla ilgili bir kefalet sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Diğer yandan davacı banka takibi başlatmakta haksız ise de kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Diğer davalılar yönünden; —- limitli ve —– incelenmesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu —- arasında imzalandığı, diğer davalı kefiller—— sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, davalıların aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, sözleşmeyi kendi el yazısıyla tarih ve kefalet tutarı yazarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı,—– numaralı kât ihtarıyla hesabın kât edildiği, kât ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için yapılan ilamsız takibe davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin davacı bankadan krediler kullandığı, kullanılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesabın — tarihinde kât edildiği, —–tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren — günlük mehil verildiği, —— sözleşmedeki adresinden farklı bir adrese tebligat çıkarıldığı bu davalı yönünden temerrüdün takip tarihi ile oluştuğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre asıl borçlu—- yapılan hesaplamada davacı bankanın, davalı şirkete —- tarihinde kullandırdığı takip ve dava konusu taksitli ticari krediden kaynaklanan borç tutarı, icra talep tarihi olan —- olarak hesaplandığı, davalılardan—- davalı asıl borçlu şirket ile birlikte aynı tutar dahilinde sorumlu olduğu, davalılardan—- kefil sıfatıyla icra talep tarihi itibariyle sorumluluğunun ——– olarak hesaplandığı bildirilmiştir. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, taraf vekillerinin rapora itirazlarının ek raporda değerlendirildiği anlaşılmakla bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı bankadan kullanılan kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit (bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan —-aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar —– vekilinin koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Davalılardan —-aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, Davalı asıl borçlu —- sayılı takip dosyasından –asıl alacak, — alacağa, davanın kefil — anılan takip dosyasında— işlemiş faiz, — olmak üzere toplam —- alacağa yönelik itirazlarının İPTALİNE, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %—- oranında temerrüt faizi ve faizin %—- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit olmakla, kabul edilen — alacağın %20’si oranında belirlenen — icra inkar tazminatının —– davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 28.886,79 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.251,68 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 23.635,10 TL’nin—- davalılar ——— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 38.051,45 TL vekalet ücretinin—–davalılar ————müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —— vekili için takdir olunan 4.285,90 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar ———– vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
8-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 5.302,48 TL’nin davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen —- bilirkişi ücreti ve — posta ücreti olmak üzere toplam — davanın kabul ve red oranı gözetilerek ——davalılar —— —— alınarak davacıya verilmesine, kalan 109,15 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar——- vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/06/2021