Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/185 Esas
KARAR NO: 2021/810
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı — müvekkil banka —-imzalanan —- kefil olarak imzalamış olup, müşterek ve müteselsil borçlu haline geldiğini, Borçlu şirket — bahse konu kredi borcunu zamanında ödememesi nedeni ile ——-yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmiş ancak vaki ihtara rağmen borç ödenmeyince borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalı hakkında —tarihinde, takip tarihi itibari ile ———dosyasıyla ilamsız icra takibi ikame edildiğini, bahse konu icra takibi nedeni ile davalıya ödeme emri tebliğ edildiği, davalı iş bu ödeme emrine karşı — tarihli itiraz dilekçesi ile; Ödeme Emrine ve İmzaya itiraz ettiği, Davalmm bu haksız itirazının kaldırılması için huzurda görülen davanın ikame edilmesi zaruretinin hasıl olduğu, Davalının imzalamış olduğu ——-incelendiğinde davalının gerçekten takip konusu kredi borcunun borçlusu olduğunu, faiz oranı ve işlemiş faizin fahiş olmadığını ve hukuka uygun olduğunu, anlatılan nedenler ve mahkememizin takdir edeceği diğer sair nedenlerle borçlunun haksız ve hukuka aykın ve sadece takibi uzatmak, sürüncemede bırakmak amacına hizmet eden itirazın iptaline karar verilmesinin talep edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın ve davalı borçlunun dava konusu alacağı bu takipte ödemek zorunda olduğunu,—- dosyasıyla yapılan —–takibe karşı davalı borçlunun ödeme emri ve imzaya itirazlarının iptalini, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili aleyhine —- dosyasıyla—- kefalete istinaden ilamsız takip başlatıldığını, taraflarınca borca ve imzaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itiraz dilekçesinde belirttikleri gibi söz konusu kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı, müvekkilince atılmayan bir imzanın ortaya çıkardığı sonuçlardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının söz konusu olmaması gerektiği, bu durumun hakkaniyete ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edeceği, imza müvekkiline ait olmuş olsa dahi eş rızası olmadan verilen kefaletin geçersiz olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 584. Maddesinde belirtildiği gibi Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmasının şart olduğu, müvekkilinin eşinin sözlşmenin kurulmasından önce yada kurulma esnasında verilmiş herhangi bir rızasının söz konusu olmadığı———tarihli kararında da “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğer eşin yazılı rızasıyla kefil olabilir” şeklinde karar verilmiştir. Bu nedenlerle —— müvekkilime air olduğu varsayılsa dahi eşinin nzası söz konusu olmadığından müvekkilinin bu borçtan sorumlu tutulmasının söz konusu olmadığı, arz olunan nedenlerle davanın reddine % 20’den aşağı olmamak şartı ile kötü niyet tazminatına tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR;
Mahkememizce ——-günlü duruşmaya tarafların katılmadığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı,—-aylık süre içerisinde de taraflarca yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmiştir.
KALDIRMA KARARI;
——- karar sayılı ilamında;——— kararının KALDIRILMASINA, Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Mahkememizce verilen hüküm kaldırılmakla dosya yukarıdaki esası almıştır.
Dosyaya konu uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, mahkememizce aldırılan —tarihli bilirkişi raporunda özetle; temlik öncesi —- dava dışı kredili müşterisi —- bedelli—- imzalandığı, davalı ————- belirtilen limit tutarı üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı bu nedenle sorumluluk üstlendiği, ancak davalı vekili tarafından gerek icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, gerek cevap dilekçesinde, —– kefalet imzasının kendisi tarafından atılmadığını belirterek imzaya itiraz ettiğini, Mahkememizce——- imza incelemesi —– imzanın kuvvetle muhtemel —- eli ürünü olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, diğer taraftan davalı kefil —- rızası alınmadan ——- imzası alınması nedeniyle kefalet imzasının geçerli olmadığı yönündeki itirazı ile ilgili olarak; 6098 sayılı TBK’nun 584.madde-Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarının artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. ———- kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, —-tarihli ve ——— kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünde olduğu, dava dışı kredi borçlusu, —– belgesinde, davalı müteselsil kefil, — olarak görüldüğü, —- istinaden, temlik öncesi — şubesi tarafından , kredili müşterisi ——- tarihinde toplam —nakit kredi kullandırıldığı,— başlığı altındaki, 33.maddesi; ” müşteri , banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda Banka defter, belge ve kayıtlarını delil olarak kabul ettiğini, bunlara itiraz etmeyeceğini kabul eder” hükmü kapsamında davacı bankanın kayıtlarının esas alınacağını, davacı banka tarafından ibraz edilen dava konusu ——tarihi —-arihi arasındaki, ekstre kayıtlarının tetkikinde,
—-
Ödenmemiş Devre Faizi
—-
—–
Ödenmemiş Devre Faizi
—
—
Ödenmemiş Devre Faizi
—
—
Ödenmemiş Devre Faizi
—
—
Toplam Birikmiş Faiz
—
—-
—
—
—-
Toplam Faiz ve Fer’i
—
—
—
—
—
—
—
—
TOPLAM BORÇ
—–
olduğu, dava dışı kredi borçlusu şirket tarafından dönem faizlerini ödemediği, bu nedenle kredi borcu, tasfiye edilmek üzere ——-tarihinde takip hesaplarına aktarıldığı, kefillerin tasfiye hesaplarına alınarak tasfiyeye tabi tutulmakta ve yönetmelikte verilen sürelerin dolması halinde de tahsilat sağlamadığı takdirde karşılık ayrılıp bankanın diğer hesaplarından karşılandığı, davalının belirtilen adresine ihtarname gönderildiği, tebliğ yapılamayarak iade edildiği, bu durumda davalı müteselsil kefilin temerrütünün icra takibi ile —- tarihi itibariyle başlayacağı kanaatine varıldığı, davacı banka tarafından dava dışı —- davalı hakkında —– Esas sayılı dosyasından —-takip tarihi itibariyle;
—-
—
—-
+
—- toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek — faizi, — gider vergisi, icra giderleri, vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinde ve davada harca esas değerin ——olarak gösterildiği,
5464 Sayılı Banka Kartları ve Banka Kredi Kartları yasasının 26/3.maddesi hükmüne göre de;
Uygulama Dönemi
Aylık Akdi Faiz Oranı
Senevi Akdi Faiz Oranı
Aylık Gecikme Fazi Oranı
Senevi Gecikme Faizi Oranı
—
—
—-
—
—
—-
—
—
—–
—
—
—
—-
—
—
—
—
—
—
—
Takip ile temerrüt doğduğu da nazara alınarak —- takip tarihine kadar olan sürede aylık—, takip tarihinden itibaren de yıllık —- temerrüt faizi uygulanacağı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, — kat tarihi itibariyle belirlenen — anapara toplamına — takip tarihine kadar olan sürede senevi — akdi faiz ve sözleşmeye göre de faizin —- eklenerek yapılan hesaplamada; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
—-
—-
—
+
—– toplam alacak tutarı hesaplandığı, bilindiği üzere kefilin kural olarak kredi sözleşmesi limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu limit dışında ancak temerrütün sonuçlarından sorumlu tutulabileceği, bu kapsamda davalının —— kefalet tutarının —- olduğu, hesaplanan borcun üzerinde olması nedeniyle borçtan ve kendi temerrütlerinden sorumlu olacağı, yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda; davacı tarafın davalıdan —- sayılı dosyasından —-takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda ” Tahsilde Tekerrür olmamak kaydıyla” ;
—-
—
—
+
—-toplam alacak tutarı belirlendiği,
Davalının icra dosyasında ödeme emrinde talep edilen borcun tamamına itiraz ettiğinden yukarıdaki hesaplamanın mahkemece benimsenmesi halinde toplam ——toplam borç tutarı üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, ayrıca takip tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar — asıl alacak tutarı üzerinden senevi —-temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de faizin—– istenebileceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı temlik alanın, temlik eden — dava dışı asıl borçlu —–olduğu kredi sözleşmesinin kefili olarak sözleşmeye imza koyan davalı —— aleyhinde yapılan takibe itiraz neticesinde duran takibi harekete geçirmek için eldeki somut itirazın iptali davasını açtığı, davalı kefilin temerrütünün bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak zikredildiği üzere takip öncesinde davalı kefile temerrüt ve kat ihtarının tebliğ edilemediği, bu durumda davalı kefilin temerrütünün takip tarihi olan —- tarihi itibariyle gerçekleşeceği ve bu tarih baz alınarak yapılan hesaplamada tahsilde tekerrür olmamak üzere davacının davalıdan—- olmak üzere toplamda ——- alacağının bulunduğu, her ne kadar davacı temlik alan vekili tarafından rapora karşı yapılan itiraz dilekçesinde davalı kefilin temerrütünün takip tarihinden önce olduğundan bahisle rapora itiraz edilmiş ise de davalı kefilin takip öncesinde adına çıkartılan hesap kat ihtarının tebliğ edilemediği, bu durumda takip öncesinde temerrütün de oluşmayacağı tekmil dosya kapsamından anlaşılmakla —— tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
1-Tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının —- sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık —– üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si olan —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 1.874,56 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 340,25 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 1.534,31 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.116,31 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için taktir olunan 726,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 369,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.450,00 TL Bilirkişi ücreti ve 251,00 TL Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 1.701,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.657,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 43,86 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen 50,00 TL posta giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1,29 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 48,71 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.01/07/2021