Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2022/352 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178 Esas
KARAR NO : 2022/352

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin yüklenici olarak uhdesinde olan dava dışı—- işçilik vs.işlerini yaptığını ve işini tamamladığını, taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki bulunmadığını, davalı firmanın nakit sıkışıklığı ——– kaynaklanan alacaklar bakımından temlik işlemlerinin yapılacağının davalı tarafından ifade edildiğini, bu süreçte müvekkilinin davalıya 50.000 TL nakit borç verdiğini ve —- işlerin tamamlanması için ayrıca nakit harcamalar da yaptığını, tüm bu ticari ilişkiler bağlamında müvekkilinin davalı şirketten 1.881.858,20 TL alacağının olduğunu, davalının müvekkiline alacağının bir kısmının ödenmesi amacıyla davadışı—– tarihli belge ile müvekkili davacıya devrettiğini, ancak sonraki süreçte davalının ——sayılı dosyasından—- tarihinde konkordato aldığından ve hukuki anlamda kendisini dokunulmaz gördüğünden bahisle kötü niyetli bir şekilde bu temlikin geçersiz olduğunu ileri sürdüğünü ve paranın müvekkili şirkete ödenmesini engellediğini, — temlik işlemini de halen gerçekleştirmediğini, davalının davadışı— belgenin geçersizliğini ilgili firmaya ilettiğini, bunun üzerine davadışı— tevdi mahalli talebinde bulunduğunu, mahkeme — tarihli ara kara— tevdi mahalli olarak tayin edildiğini, dava dışı—- mahkemece belirlenen hesaba yatırıldığını,— tarihli belge ile yapılan temlik-alacağın devrinin geçerli olduğunu, yazılı şekilde ve şirketin yetkililerinin imzasını taşıdığını, davalının bu devir ile bağlı olduğunu beyan —— geçerli olduğunu—- tarihli ara karar ile —–şubesindeki ———- faiziyle birlikte müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin — diğer masrafların davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının bulunduğunu, alacağın temlikinin yetkisiz temsilci tarafından gerçekleştirildiğini, Müvekkilinin dava dışı —— vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, kısa sürede atanan vekilin kötü niyetli hareket ettiğinin anlaşılması —- 29.01.2019 tarihinde azilnamenin kendisine tebliğ edilen —davacı ile birlikte kötü niyetli olarak müvekkilinin zararı için geriye dönük olarak 28.01.2019 tarihli alacağın temliki sözleşmesini akdettiğini, hatta ————- sadece davacı ile değil başkaca firmalar ile de aynı tarihte geriye dönük biçimde bir çok temlik sözleşmesini imzaladığını, dolayısı ile vekil daha öncesinde azledildiği ve geriye dönük olarak sözleşme imzalandığı için temlik sözleşmesinin geçerliliğinin bulunmadığını, üçüncü kişi —— alacaklılarının eylemlerinin müvekkiline karşı suç niteliği de taşıdığından, ilgililer—– başvuruda bulunacaklarını, bu başvurunun sonucunun da beklenmesi gerektiğini, davacının yaptığı işi ve tutarını kanıtlaması gerektiğini, davacının dilekçesinin çelişkili olduğunu beyan ederek, yetki itirazlarının kabulü ile, davanın yetki yönünden reddine, sonrasında esasa yönelik beyanları dikkate alınarak davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH :
Davacı vekili ——— dilekçesinde özetle; davayı —– ıslah ettiklerini, ıslah edilen davanın kabulüyle,——— vadeli hesap bilgilerinin —- sözleşmesinin geçerli olduğunun—— tarihli ara karar ile—-şubesindeki ——- işlemiş faiziyle birlikte müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ————numaralı vadeli hesabında tevdi edilen paranın işlemiş faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.—— karar ile dosyaya sunulan temlik sözleşmeleri, vekaletname, azilname ve diğer belgeler dikkate alınarak—-borç yönünden —- mahalli olarak tayinine karar verilmiştir.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin —— ait ticari defterleri ve dayanak belgelerinin yerinde incelendiği, taraflar arasında ticari bir ilişkinn var olduğu ve davalının ticari defterlerini uygun tuttuğu, davalı kayıtlarının, TTK gereği kendi lehine delil teşkit edeceği, davacı şirketin 28/01/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 277,941,89 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının incelenen ticari kayıtlarına göre 28.01.2019 tarihinde davalıdan
149.397,17TL, alacaklı olduğu, temlik belgesini davalının hesabına alacak kaydettiği,
temlik tutarının davalı hesabından düşülmesiyle temlik tarihinde temlik sonrası davacının
davalıya 263.768,83TL borçlu duruma düştüğü, davacının davalıya almış olduğu çekleri
iade ettiğini belirterek çek tutarlarını davalının hesabına borç kaydetmesi sonucu davalıdan
611.671,17TL alacaklı duruma geldiği, temlik edilen alacak tutarının tahsil edilmediği, mahkeme kararı ile depo edildiği sabit olmakla, temlik tutarı olan 413.166,00TL’nın ilave
edilmesiyle davacının davalıdan 1.024.837,17TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın 28/01/2019 tarihli 413.166,00 temlik sözleşmesi ile davalının, dava dışı—– alındığını, davalının——— sayılı dosyasında —– ettiğini, davalının temlik temlik belgesinin geçersiz olduğunu dava dışı—– üzerine dava dışı temlik borçlusunun talebi üzerine—–tarihli ara karar ile 544.964,56 TL’nin—– Şubesinin tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiğini beyanla 413.166,00 TL’nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın temliknameyi imzalayan —- vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini,—– yevmiye sayılı —– ile azledildiğini, azilnamenin —–tarihinde tebliğ edildiğini, vekil ——- davacı ile birlikte kötü niyetli hareket ederek geriye dönük temlik sözleşmesi düzenlediğini, davalının yaptığı işi ve iş bedelini ispatlaması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu temlik sözleşmesinin davacı ile davalı şirket vekili ——- birlikte kötü niyetli hareket ederek düzenlenip düzenlenmediği, davacının temlik sözleşmesinde yazılı miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulu olan —- tarihli temlik belgesinin temlik veren şirket vekili tarafından imzalandığı, vekaletin temlik vermeyi de kapsadığı, 28.01.2019 tarihli —- edildiğinin davalı tarafın kabulünde olduğu, azilnamenin tebliğ tarihinden sonra geçerli olacağı, tebliğ öncesi vekalet kapsamında kullanılan yetkilerden doğan
sorumlulukların geçerli olacağı, davalı vekili tarafından, temlik sözleşmelerinin
tebellüğ sonrası kötü niyetle geçmişe dönük olarak düzenlendiği ileri sürülmüş ise de buna ilişkin delilin dosyaya sunulmadığı, davacının—— önceden bildiğine dair delilin dosyaya sunulmadığı, dosyada mevcut delillere göre, temliknamenin azilnamenin tebliğinden önce imzalandığı, temliknamenin geçerli olduğu, davacının incelenen ticari kayıtlarına göre —- tarihinde davalıdan 149.397,17TL, alacaklı olduğu, temlik belgesini davalının hesabına alacak kaydettiği, temlik tutarının davalı hesabından düşülmesiyle davacının, davalıya—– borçlu duruma düştüğü, davacının davalıya almış olduğu çekleri
iade ettiğini belirterek çek tutarlarını davalının hesabına borç kaydetmesi sonucu davalıdan
611.671,17 TL alacaklı duruma geldiği, temlik tutarı olan 413.166,00TL’nın ilave
edilmesiyle davacının davalıdan 1.024.837,17TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporunda belirtilen çeklerin iade edildiğine ilişkin belgenin davacı tarafından sunulmadığını, davacı alacağından çek bedellerinin düşülmesi gerektiğini savunmuş ise de 28/01/2019 tarihli temlik sözleşmesinin 2 nolu bendinde temlik alana ödeme yapıldığı takdirde temlik edenden olan 413.166,00 TL alacağından mahsup edileceğinin yazılı olduğu, buna göre davalının 413.166,00 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, davacının da temlik sözleşmesinde yazılı olan miktar kadar talepte bulunduğu görülmekle bilirkişi raporunda belirtilen çeklerin tahsil edilip edilmediği muhatap bankalardan sorulmamıştır.
Alacağın temliki, alacak hakkını devredenin mal varlığından çıkararak devralanın mal varlığına dahil eden, sözleşmeye dayalı bir tasarruf işlemidir. Böylece temlik ile devreden borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatı ile devralan kişi geçer. Buna göre temlik sözleşmesi ile 413.166,00 TL’nin davacının mal varlığına girdiği, temlik sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmakla —– numaralı vadeli hesabında bulunan—– işlemiş faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile ——-numaralı—- işlemiş faizi ile birlikte davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 28.223,37 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 853,88 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 6.202,00 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 21.167,49 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—-davacı vekili için takdir olunan 37.371,62 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 853,88 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı ve 6.202,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.106,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.350,00 TL bilirkişi ücreti ve 329,10 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.679,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.