Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/172 E. 2020/622 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/172 Esas
KARAR NO: 2020/622
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/04/2019
KARAR TARİHİ: 21/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili —————sıralannda ——- firmasına ait, mülkiyeti ——— ait, sürücüsü——– sevk ve idaresindeki —– plakalı — ile mülkiyeti ——————- sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın kaza yapması sonucu —– yolcu olarak bulunduğu sırada yaralandığını,
Müvekkili ———–plakalı —— yolcu olarak bulunduğunu, meydana gelen kaza sonucu ölümcül nitelikte hayati tehlikesi olacak ve sürekli sakat kalacak şekilde, yüzünde kalıcı iz kalacak şekilde, her iki bacağından üç – dört yerinde ameliyat olmuş ve platin takılmıştır, sol bacağından aynı yerden —– kere ameliyat olmak durumunda kalmıştır ayrıca akciğerinden kanama meydana gelmiş ve bunun içinde ameliyat olduğunu, müvekkilinin bacaklarını kullanamadığını, koltuk değneği ile yürüdüğünü, müvekkilinin ———- gittiğini, okuma aşkı olduğu için ve başanlı bir öğrenci olduğu için doktor raporu olmasına rağmen sakat halinde okuluna gitmeye devam ettiğini, Müvekkilinin hastaneden almış olduğu rapora göre % 12 engelli raporu mevcut olup iş bu rapordaki oranı kabul etmediklerini, müvekkilinin engellilik oranı daha yüksek olduğunu,
Müvekkilinin meydana gelen kaza sonucu koltuk değneği ile yürüdüğünü, İhtiyaçlarını da bakıcılar nezaretinde giderebildiğini ve meydana gelen kaza sonucu sürekli iş göremez hale geldiğini, Müvekkilinin okuluna taksi ile gitmektedir okuluna yakın olsun diye ev kiralandığını, müvekkilinin sakatlanması nedeni ile bakıcı gideri, taksi ücreti, ilaç ev kirası vb masraflarının olduğunu,
Müvekkiline ait bilgisayar, cep telefonu, gözlük kaza sonucunda kınlmış ve kullanılamaz hale geldiğini, meydana gelen kaza nedeni ile şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla —– maddi tazminatın kaza tarihi —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini,
Müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile çok büyük ameliyatlar geçirdiğini ve bu süreçte çok büyük acı ve ızdıraplar çekmiş, ameliyatlar sonrası yürüyememiş, bakıcı nezaretinde ihtiyaçlarını karşılayabilmiştir aynca müvekkilin yüzünde kalıcı iz meydana gelmiş olup ölünceye kadar bu izi yüzünde taşımak zorunda kalacağını, Müvekkilinin çekmiş olduğu bu ızdırap ve acının bir nebze olsun karşılanabilmesi için —— manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar ———————– vekili cevap dilekçesi özetle ; Açılan davada davacı taraf davasını ispat edemediğini, zira davacı taraf dava dilekçesinde trafik kazası sebebiyle tedavi gördüğünü, yol parası ödediğini, okula taksi ile gittiğini iddia ettiğini, ancak bunu ispata yarar hiçbir delil dosyaya ibraz etmeriğihi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 50” Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. “ şeklinde olup, davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddi gerektiğini,
Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın sosyal güvencesinin bulunduğunu, kaza sebebiyle yapılan tedavi masrafları —tarafından talep edilmesi gerektiğini, zira 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 98 “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde ————- TARAFINDAN KARŞILANIR.” şeklinde olduğunu,
Kaza tarihinde —- plakalı araç ———- numarası ile —————– sigortalısı, ———- poliçe numarası ile ———– olduğunu,
—————- işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belirli limitler dâhilinde güvence altına almak ” üzere oluşturulduğunu,
——– “poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve ————– gör aracın işletenine ait olan hukuki sorumluluk ve ——-hadlerinin üzerinde kalan kısım, Araçta seyahat eden yolcuların ölüm, sürekli sakatlık ve tedavi masraflarını, manevi tazminatı teminat altına almak üzere” oluşturulmuştur Dava konusu ————— maddi ve manevi tazminat yönünden poliçelerdeki limitle sorumludur. Bu nedenle sigorta şirketlerinin davaya ihbarına karar verilmesi gerekmektedir. ———— adresi ——— dur. —————- olduğunu,
Davaya konu trafik kazasında tutulan trafik kazası tespit tutanağını kabul etmediklerini, yeniden rapor alınarak kusur durumunun netleştirilmesi gerektiğini, ayrıca davacı taraf kaza sonucunda % 12 oranında engelli olduğunu iddia ettiğini, işbu maluliyet oranının kabulünün de mümkün olmadığını, maluliyet oranının gerçek duruma göre yeniden belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte işbu kazadaki kusur oranı ve davacının maluliyeti hükmedilecek tazminatta önemli olduğundan hem kusur oranının hem de maluliyet oranının yeniden belirlenmesi gerektiğini,
Davacı tarafın talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarı oldukça fahiş olduunu, manevi tazminatın talep edeni zenginleştirici miktarda olmaması gerektiğini, davalılar ekonomik olarak çok iyi şartlara sahip olmadıklarını, manevi tazminat isteyen kişiyi zenginleştirecek ölçüde değil sadece duyduğu elemi bir nebze olsun giderebilmek için olduğunu, İşbu nedenle manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesine karar verilmesi istemiştir.
Davalı ———-Vekili cevap dilekçesi özetle ; ———— uyarınca, araç sahibi veya araç mülkiyetini muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen kişi ya da uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde aracın kiracısı, ariyet veya rehin alan kişi ‘işleten’ olarak kabul edildiğini, Müvekkili şirket ise; kazaya karışan — plakalı —- maliki olmadığı gibi, — sürücüsü ————- da işvereni değildir. Davanın müvekkil şirket yerine, yalnızca —- plakalı otobüsün maliki olan ——————sürücü —— yöneltilmesi gerekmektedir. Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde işleten ve işveren sıfatını haiz olmayan müvekkil şirket bakımından husumet yönünden REDDİ gerektiğini,
İşbu dava her ne kadar müvekkil şirkete yöneltilmiş ise de; genel yetki kuralına aykırı olarak ——– Mahkemelerinde ikame edildiğini, 6100 sayılı HMK.’nın 6. maddesi uyarınca; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilmekle; müvekkil şirketin ticari işlerinin yürütüldüğü merkez adresi ————– Bu nedenle işbu davanın – talep halinde ———- İş Mahkemelerinde görülmek üzere – yetki itirazımız uyarınca da REDDİNİNE karar verilmesi gerektiğini,
Davayı ve davacının ileri sürdüğü maddi ve manevi tazminat taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile; dava kapsamında zamanaşımı itirazımız söz konusu olduğunu, Davacıların ikame ettiği işbu dava konusu maddi ve manevi tazminat talebi haksız olup, ayrıca zamanaşımına uğradığını,
Kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirkete atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, —- tarihinde saat —sıralarında ———— sevk ve idaresindeki —- plakalı —- idaresinde ki —– plaka sayılı tıra arkadan çarpmak suretiyle işbu kazanın meydana geldiği ileri sürülmüşse de; bu anlatım somut durumu yansıtmamaktadır. Kaza, —— plakalı tırın sürücüsü ———– dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları sonucu gerçekleşmiş olup, bu husus dosyaya sunduğumuz delillerin celbi, tanıklarımızın dinlenilmesi neticesinde açıklığa kavuşacaktır. Sayın Mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sair mevzuat ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN AĞIR KUSURU”nu düzenleyen 86. maddesi hükmü uyarınca işbu davanın REDDİ gerektiğini, AĞIR KUSUR: “aynı durum ve koşullar altında her anlayışlı aklı başında (makul mantıklı) insanın göstereceği en ilkel (basit) uyanıklığın (dikkatin) ve özenin gösterilmemesi” olarak tanımlanmakla, işbu uyuşmazlıkta olduğu gibi üçüncü kişinin ağır kusuru, İLLİYET BAĞINI KESMESİ nedeniyle her halükarda sürücü ———- kusursuzluğu sonucunu doğurduğunu, “Haksız fiilden kaynaklanan diğer tazminat davalarında olduğu gibi, itirazın iptali davalarında da davalı tarafın zarardan sorumlu tutulabilmesi için yalnızca zararın kanıtlanması yeterli olmayıp aynı zamanda borçlar kanunu’nun 41. maddesi hükmünde açıklanan diğer haksız fiil unsurlarının, bir başka deyişle davalının fiilinin, fiil ile zarar arasındaki uygun illiyet bağının, davalının kusurunun ve hukuki aykırılık unsurunun da kanıtlanması gerekir.”
Kazanın meydana gelmesi, —- plakalı ———— teknik özelliklerinden, herhangi bir aksaklık ya da arızasından kaynaklanmamaktadır. Kazaya karışan aracın tüm fenni muayeneleri, periyodik bakım ve denetimi yapılmış olup, araçta herhangi bir sorunun bulunmadığı, tüm aksamının yeni ve güvenli bir şekilde kullanıma elverişli olduğu sabittir. Tüm bu hususlar işbu dosya kapsamında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde alınacak rapor ile de netlik kazanacağından, davacıların uğradığı ileri sürülen maddi ve manevi zarar, müvekkil şirketin hukuki sorumluluğunda bulunmadığını, müvekkili şirkete işbu dava bakımından kusur atfedilemeyeceğine ilişkin beyanlarımız saklı kalmak suretiyle davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin de beyanda bulunmamız gereği doğmuştur.
Davacı gökçe karakaya, kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığından dolayı kusurlu olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini istemişti.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davacının trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır.
HMK.nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. ——- tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın Ticaret Mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
Davalı ———— ait davalı sürücü ——- sevk ve idaresindeki —– yolcu olarak bulunan davacının —– günü meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu,
Davacı taraf haksız fiil hükümlerine dayanarak açılan tazminat davasının mutlak ve nispi bir ticari dava olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği belirlendiğinden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleşip talep halinde davanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
H Ü K Ü M : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE:
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ———— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davada ilgili mahkemede devam edilmediği durumunda talep halinde bu konuda karar verilmesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2020