Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/154 E. 2023/433 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/154 Esas
KARAR NO:2023/433
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/04/2019
KARAR TARİHİ:25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, çeşitli hastaneler için duvar köşe koruyuculuğu işçiliği için anlaşmaya vardığını, davacı yan tarafından yükümlülüklerin yerine getirildiğini ve akabinde faturaların düzenlendiğini, davalı yan tarafından fatura borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmeleri gereği, tarafların edimlerini yerine getirdiğini, davacı yan tarafından faturalarda yer alan meblağların ödenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı yan tarafından gerek nakden gerek banka yoluyla tüm borçların ödendiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının; alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, faturaya dayalı başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir —–Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——-
Tensip doğrultusunda talep edilen tüm evrak dosyamız arasına alınmış, ilgili takip dosyası temin edilerek incelenmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş,——– kök ve ek bilirkişi raporları temin edilmiştir.Davacı vekili 25/05/2023 tarihli celsede davadan feragat ettikleri beyanında bulunmuştur.
Davalı vekili 25/05/2023 tarihli celsede feragati kabul ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı beyanında bulunmuştur. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekilince davadan feragat edildiği, davalı vekilince feragati kabul ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı, vekaletnamelerinde feragat yetkisinin olduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.368,70 TL harçtan mahsubu ile arta kalan bakiye 2.188,8‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.096,27-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde —— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 25/05/2023