Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/130 E. 2019/371 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/130 Esas
KARAR NO : 2019/371

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019 – (Yazılma Tarihi) 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 18/10/2008 tarihinde —- meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin sakatlanarak kısmi kalıcı şekilde iş göremez duruma gelerek maddi manevi olarak zarar gördüğü, söz konusu kazının oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalanmış —- plaka nolu vasıta sürücüsü kusurlu ve sorumlu olduğu, müvekkilim ise yolcu konumunda olup herhangi bir müterafik kusuru bulunmadığından bahisle maddi zararının tazminine karar verilmesini talep ettiği,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket merkezinin ——— olduğunu ve davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davadan önce davacıya ödemede bulunulduğunu ve zararının tazmin edildiğini, sorumlukları için sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması gerektiği, davacının maluliyetinin ATK tarafından belirlenmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Davanın ilk açıldığı Ankara —–. ATM’nin 2017/129 Esas ve 2019/66 Karar sayılı ilamı ile davalının yetki itirazının kabulüne karar verilerek yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddedildiği, Mahkeme ilamının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştirilerek Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini talebi olduğu, davalı tarafça şirket merkezinin İstanbul ili Ümraniye ilçesinde olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunulduğu ve Ankara —–. Asliye Ticaret Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderilidği anlaşılmıştır. HMK’nın 6 ve devamı maddelerinde davanın konusuna göre yetkili olan MAhkemeler belirlenmiş, 16.maddesinde de “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmek suretiyle, haksız fiiller bakımından birden fazla yer Mahkemesi yetkili olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte haksız fiilin trafik kazasından kaynaklandığı görülmekle 2918 sayılı KTK’nın 110/2.madde ve fıkrasında yetkili Mahkemeye ilişkin olarak “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yetkili Mahkemenin birden fazla olduğu hallerde seçimlik hak davacıya aittir. HMK’nın 16. Maddesi bakımından değerlendirilme yapıldığında; kazanın Erzincan ilinde meydana geldiği, davacının adresinin Bursa ili olduğu bu hali ile davanın ilk açıldığı Ankara mahkemeleri yetkisiz gibi görünmekte ise de; davalı sigorta şirketinin Ankara Bölge Müdürlüğü’nün Ankara ilinde bulunduğu, bu hali ile yetkisizlik kararı veren Ankara —–. ATM’nin yargılama bakımından yetkili olduğu, Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2017 tarihli 2016/5765 Esas ve 2017/6653 Karar sayılı ilamında ve benzer nitelikteki 18/09/2017 tarihli 2016/5782 Esas ve —-Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere “Davacı vekilinin davayı, sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan Ankara Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu Ankara’da açtığı gözetilerek (H.G.K. Kararları da bu yöndedir) yetki itirazının reddi…” gerekmekte iken usule aykırı olarak yetkisizlik kararı verildiği, verilen kararın kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiği ve bu nedenle Mahkememiz için bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla yargılamaya davanın ilk açıldığı ve yetkili olan Mahkemede bakılması gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosya kapsamı ve davalı sigorta şirketinin Ankara Bölge Müdürlüğü’nün Ankara ilinde bulunduğu dikkate alınarak Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara — Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.