Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/101 E. 2021/909 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/101 Esas
KARAR NO: 2021/909
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında — tarihinde imzalanan—- plakalı aracı kapsayan —- bulunduğunu, davalı şirket ile dava dışı —- tarihinde — sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı şirketin taşıyıcı dava dışı şirketlerin ise taşıtan olarak yer aldığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinin davalı personeli için taşıma hizmeti verdiğini, hizmetin müvekkile ait aracın kullanılarak verildiğini, —- bedelli faturadan — düşülerek– alacak üzerinden, — bedelli faturadan — —- düşülerek — asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından faturaların kapalı fatura olduğu beyan edilerek icra takiplerine itiraz edildiğini, ancak faturaların kapalı fatura olmadığını, davalı tarafından fatura bedellerini karşılayacak tutarda ödeme yapılmadığını belirterek; —–Esas sayılı takip dosyalarına yapılan itirazın iptali ile takiplerin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiğini, kapalı faturanın borcun ödendiği anlamına geldiğini, bu hali ile müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ve —karşılıklı görevsizlik kararları üzerine—- ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş, dosyanın yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Dava,—– düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —- dosyası, alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—–dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine —– alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal– yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine —- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından ——– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal —- yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen— tarihli kök raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının ticari kayıtlarında — adet fatura nedeniyle —alacaklı olarak göründüğü, davalı tarafından davacı yana —– üzere toplam — ödeme yapıldığı, davacı yanın fatura bedellerini —- düşülerek icra takibine koyduğu, davacı yanın icra takibi ile talep ettiği toplam alacak miktarının— olduğu, davalı tarafından yapılan toplam — ödemenin mahsubu ile davacı alacağının — olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; kök raporda varılan kanaati değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, fatura alacaklarına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takiplerine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, ödeme savunmasında bulunularak davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
Somut olayda taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve hizmetin verildiği noktasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın fatura bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa aittir. Ancak ödeme savunmasının bulunduğu hallerde ispat yükü davalı borçlu yana geçmektedir. Fakat alacağın dayanağını oluşturan faturaların kapalı fatura olması halinde ise, fatura bedelinin ödendiği karine olarak kabul edilecek ve aksini ispat yükü yine davacı alacaklıya düşecektir.
Eldeki davada da, davalı tarafça düzenlenen faturaların kapalı fatura olduğu ve bedellerinin ödendiği savunulmaktadır. Davacı tarafından dosyaya ve icra dosyalarına sunulan fatura örneklerinde, faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiğine ilişkin herhangi bir ibare ve kaydın bulunmadığı görülmektedir. Ancak davalı tarafından—– tarihli dilekçe ekinde fatura fotokopileri sunulmuş ve sunulan fatura örnekleri üzerinde davacı yanın kaşe ve imzasının bulunduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine taraf vekillerine takip konusu fatura asıllarının sunulması için kesin süre verilmiş ise de, herhangi bir fatura aslı sunulmamıştır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda da faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiği hususunda herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Davacı tarafından da, davalı tarafından sunulan fatura üzerinde kaşe ve imzaya itirazda bulunulmuştur. Faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiği ispat yükü davalı yanda olduğu, ancak davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen fatura asıllarının sunulmadığı anlaşıldığından, davalı yanın faturaların kapalı olarak düzenlendiği iddiasına itibar edilmemiştir.
Bu durumda davalı taraf fatura bedellerini ödediği iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Davalı tarafça — tarihinde —– ödemede bulunulduğu iddia edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ve banka kayıtları incelendiğinde, davalı tarafından yapılan ödemelerin —— olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamında davalı tarafından yapılan başkaca bir ödemeye rastlanılmamıştır. Davalı tarafça, verilen kesin süreye rağmen, yemin deliline de başvurulmamıştır. Bu hali ile davalı tarafından yapılan ödemelerin toplam —-olduğunun kabulü gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafından anılan ödemelerin daha önce düzenlenen faturalara istinaden yapıldığı belirtilmiş ise de, davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı adına düzenlenmiş başkaca fatura tespit edilmemiştir. Takip konusu faturalar haricinde dosyaya sunulan başkaca fatura da bulunmamaktadır. Davacı yanın ticari defter ve kayıtları kendisi aleyhine kesin delil teşkil ettiğinden, davacının bu savunmasına itibar edilmemiştir. Bu hali ile yapılan ödemelerin takip konusu fatura bedellerinden mahsubu gerekmektedir.
Davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi faturaya istinaden yapıldığı belirli olmadığından, yapılan ödemelerin vadesi önce gelen fatura bedellerinden mahsubu gerekmektedir. Davacı tarafından düzenlenen — tarihli fatura — üzerinden—- Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulmuştur. Her ne kadar anılan icra takibi ile işlemiş faiz isteminde de bulunulmuş ise de, taraflar arasından kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığı, davalı yanın takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir kaydın dosyada mevcut olmadığı, davalı yanın icra takibi ile temerrüde düştüğü, bu hali ile talep olunan işlemiş faiz alacağının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, yapılan ödemeler asıl alacak miktarından düşülmüştür. Bu hali ile davalı tarafından yapılan — ödemenin takip konusu alacak miktarı olan — düşülmesi ile, davacının —– sayılı dosyası nedeniyle alacağı olmadığı kanaatine varılmıştır. —- tarihli fatura bedeli ise — olarak takibe konulmuştur. Bu tutardan da davalının bakiye ödemesi olan —- mahsubu ile davacının —– bakiye alacağı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf başlatılan icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğünden, tespit olunan alacak miktarına takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Kabul edilen kısım yönünden davacı alacağı likit olduğundan, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere—- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1—- esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazın iptali davasının REDDİNE,
2.— esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile,
Sabit olan —- alacağın takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda işleyecek yasal faiz ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —-esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Kabul olunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 368,30.-TL’den dava açılırken yatırılan 206,84.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 161,46‬.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafından yatırılan 206,84.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvuru harcı ve 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 242,84.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yapılan 850,00.-TL bilirkişi ücreti ve 232,5‬0.-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.082,50.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %45 oranında olmak üzere 487,13.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.16/09/2021