Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2022/909 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/984 Esas
KARAR NO: 2022/909
DAVA: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (abone sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe davacı aleyhinde ——dosyası ile icra takibi başlatıldığı, söz konusu icra takibinde davacı şirketin herhangi bir borcu olmadığı, icra takip konusu borcun —– hesabına ait kaçak bedelden doğan borç olarak geçtiği, davacı şirket ile davalı kurum arasında yapılan—– tarihli abonelik sözleşmesinden de çok açık şekilde görüleceği üzere davacı şirketin müşteri numarasının —— sözleşme hesap numarasının —-olduğu,—– tarihli —— yapıldıktan sonra davacı şirketin davalı kurumdan hiçbir şekilde fatura gelmediğini fark ettiği, davacı şirketçe ———bedeli gösteren aylık faturaların gönderilmesi için davalı kuruma başvurulduğu, davalı kurumca bu durumun kabul edildiği, ancak yine fatura gelmediği, tüm bunların üzerinde davacı şirketin bulunduğu site görevlilerinin —– tarihli bir tutanağın davalı kurumca tutulduğu ve sayaç panosuna bırakıldığı bilgisini verdiği, davalı kurumca hukuka aykırı düzenlenen tutanağın “kayıtta olmayan sayaçtan —- enerji kullanımından dolayı” düzenlendiği bilgisi bulunduğu, tutanaktaki endeks değerlerinin davalı kurumun keyfiyetine göre belirlendiği, —- tarihli abonelik sözleşmesinde —– kayıt altına alındığı, davacı şirketçe —– tarihinde söz konusu tutanağa itiraz edilerek hala fatura gelmediği, önceki abonelerin borçlarının ayrıştırılarak davacıya yükletilmeden —- enerji sarfiyatını gösteren fatura bilgilerinin davacı şirkete tebliği edilmesi gerektiği başvurusunun davalı kuruma yapıldığı, işbu başvuruya cevaben davalı kurumca hiçbir tüketim miktarı ve endeks göstermeyen elle doldurulmuş —-bedelli bir fatura gönderildiği, kaçak olarak tüketildiği iddia edilen enerjinin hangi tarih aralığında ne kadar —- kaçak olarak tüketildiği gibi tüketiciye yasalar gereği bildirilmesi gereken detayların bildirilmediği, yasalara aykırı düzenlenen faturayı tebliğ alan davacı şirketin aynı gün ——— yevmiye no.lu ihtarnamesi içeriğiyle söz konusu faturada belirtilen borca açıkça itiraz edilip kabul edilmediği beyan edilerek ——- Sayılı icra takibinin teminatsız olarak aksi halde alacağın %15’i oranında sayın mahkemece uygun görülen teminat karşılığında durdurulması ve akabinde iptaline, davacının ——–Sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkında %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarında elektrik perakende satış şirketi ile aralarındaki ilişki kapsamındaki numaralardan bahsedildiği, davalı şirketin yetki sahası içerisindeki kaçak elektrik tespiti ve buna bağlı işlemler için——— dayalı olarak işlem yapıldığı, davacı adına düzenlenmiş olan kaçak elektrik tespit tutanakları incelendiğinde tesisat numarasının ——– davacının şirket adresinde kullanılan tesisatı gösterdiği,——tarihinde davalı şirket görevlilerince gerçekleştirilen denetlemede davacı tarafından şirket kayıtlarında bulunmayan ve yasal şekilde tesis edilmemiş olan —– tüketim yapıldığı tespiti edildiği, tesisata bağlı kayıtsız sayacın söküldüğü ve yerine—- sayacın takıldığı, davacının elektriğinin kesildiği ve durumun —-elektrik tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı, belirtilen tespit ve elektrik kesme işleminin ardından —- tarihinde davacı tarafından kullanılan tesisatın bulunduğu adreste gerçekleştirilen incelemede davacının —- tarihinde kesilmiş olan enerjiyi açmak suretiyle enerji kullandığı tespit edildiği ve —— kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, yasal şekilde tesis edilmeyen sayaçtan elektrik tüketilmesi sebebiyle —- göre enerjisi kesilen davacının kesilen enerjiyi açmak suretiyle enerji kullanmaya devam etmesi şeklinde gerçekleşen eylemin yönetmeliğin 26/1-c kapsamında kaçak elektrik kullanılması olarak kabul edildiği ve borçlu bulunmadığı tespiti talep edilen tutarın kaçak elektrik kullanıma dair hesaplamalara uygun olarak hesaplandığı beyan edilerek davalı şirketin kaçak tespiti, hesaplama ve faturalandırma sürecinde mevzuata uygun hareket emesi sebebiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, davacı şirketin, davalı dağıtım şirketi ile aralarındaki abonelik sözleşmesi nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiasına dayalı olarak takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait sayacın, kendi rızaları olmaksızın değiştirildiğini ve uydurma endeks verileri üzerinden “kayıtlı olmayan sayaçtan elektrik kullanımı” nedeniyle kaçak kullanıma dayalı fatura düzenlendiğini, tek taraflı tespite dayalı olarak düzenlenen tutanak ve kabullere dayalı takip nedeniyle borçlu olmadıklarını ve başlatılan takibin iptalini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ve kavramların açıklanmasında yarar vardır.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir ——–
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ———–
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir —— yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder ————-. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıdadır (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıdadır. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya aittir ———–
Tensip zaptı doğrultusunda; —- müzekkere yazılarak —– dosyası ile davalı şirkete müzekkere yazılarak davacının abonelik sözleşmesi, abonelik başlangıcından itibaren davacı şirketin tüketim bilgileri ve fatura suretleri ile kurumlarınca —– barkod nolu tutanak sureti ile dayanak işlemlere ilişkin kayıt ve belgeler celp edilmiştir.
Ayrıca, —numaralı celse ara kararları gereği, —- yeniden müzekkere yazılarak davacı şirkete ait —– tarih ——sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesi ile abonelik başlagıcından itibsaren davacı şirketin tüketim bilgileri ve fatura suretleri, ayrıca —– sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesi ile abonelik başlagıcından itibaren tüketim bilgileri ve fatura suretlerinin mahkememize gönderilmesinin istenilmiş; yine — müzekkere yazılarak —–barkod numaralı tutanak sureti ve dayanak işlemlerine ilişkin kayıtların mahkememize gönderilmesinin istenilmiştir. —— numaralı celsede —- yeniden müzekkere yazılarak, davacıya ait — tesisat numaralı aboneliğe ilişkin herhangi bir münfesih işleminin yapılıp yapılmadığı, bu hususun —– bildirilip bildirilmediği, bu şekilde işlem yapılmış ise hangi tarihlerde yapıldığı, hususlarının sorulmasına, ayrıca —–müşteri numaralı ve —-sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesi ile —- müşteri numaralı ve —- sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesinin kime ait olduğu ve bunlara ilişkin sözleşmeler, tüketim bilgileri ve fatura suretlerinin mahkememize gönderilmesinin istenilmiştir.
Takip dosyası incelendiğinde; borcun sebebi olarak—-numaralı müşteri, —- numaralı sözleşme hesabına ait kaçak bedelidir” açıklamasının yer aldığı, takip asıl alacak tutarının —-, gecikme faizi tutarının —— olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada yer alan —– tarihli bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla dosya tekrar yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınması, önceki raporlardan ayrılınması halinde sebeplerinin de raporda belirtilmesi istenilmiştir.
—– tarihli bilirkişi raporunda;
” (…) Davacının dava konusu adreste—- nolu tesisat ve —- seri nolu Sayaç üzerine —– tarihinde —— akdedildiği tespitleri ve Dava konusu kaçak tutanağında yer alan bilgiler ışığında;
-İşbu tutanakların Davacının sözleşmesinde belirtilen adres ve tesisat numarası ile uyuştuğu,
-İşbu tutanakların Davacının aboneliğine dair olduğu,
Davalının dava konusu adres ve tesisat üzerine, kesmiş olduğu elektriği izinsiz açması suretiyle ilgili yönetmeliğin m.26/1(c)’de belirtilen”Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,” ifadesiyle tarafımca kaçak elektrik kullandığı,
Davaya asıl konu edilen ——– nolu seri nolu Kaçak Elektrik tutanağı olduğu için işbu tutanak üzerinden tahakkuk hesabı yoluna gidilmiş olup;
—- elektrik tüketime konu elektrik bedelinin—– olduğu, Kaçak Ceza Bedelinin —– olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda —– Kullanım bedeli hesap edildiği,
Önceki bilirkişi raporundan ayrılan konu olarak; yeni takılan sayacın değerinin ne olduğu bilinmediğinden gün hesabı üzerinden hesaplama yoluna gidildiği görülmüştür. Davalı kurumun tesisatlara takacağı yeni sayaçlar sıfırlanmış ——olarak kalibre edildikten sonra ilgili tesisatlara monte edildiğinden işbu sayacın da davacının aboneliği sırasında takılan yeni sayaç olduğu tespitleriyle sayacın son değerinin Davacının tükettiği toplam enerji değeri olduğu tarafımca kanaat getirildiği,
-İşbu durumun davalı kurum tarafından laboratuvar sonuçlarını sayın mahkemeye arz etmesiyle de anlaşılabilineceği,
İcra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli —- bedelleri —— dahil olmak üzere toplamda —–hesap edildiği,
Yukarıda yer alan sonuç maddeleri dosya muhteviyatı gözetilerek oluşturulmuş olup, davacının 3. şahıs——- olan iddialarına binaen abonelik başlangıcından kaçak tutanak tarihlerine kadar olan süreçte fatura tanzim edilip edilmediği, edilmediyse aboneliğin başladığı tarihten —– itibaren ilk kaçak tutanağına ——– kadar geçen 5 aylık süre boyunca neden fatura tanzim edilmediği, —– firmasının abonelik kaydı sonrasında davalı kurum —-elektriğin açılması için bildirimde bulunup bulunmadığı, işbu bildirim bulunulduysa—– firmasının kayıtsız sayacı elektriği açarken tespit edip edemediği hususlarında müzekkere yazılmasının yerinde olabileceği” tespitlerine yer verilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, her iki taraf da rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuşlar; raporda belirtilen eksikliklerin temini bakımından müteakip celse ara kararı gereği, davalı şirketin müzekkere yazılarak davacının adresine —– tarihinde takılan —– seri numaralı sayacın takılmasından önce sıfırlamasının yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş ve yapıldı ise buna ilişkin labaratuar sonuçlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş; gelen yazı cevapları ve tarafların itirazları da değerlendirilmek üzere dosya aynı bilirkişiye ek rapor tanzim etmesi için gönderilmiştir. —–tarihli ek raporda,
“(…) İtirazların Değerlendirilmesi başlığı altında belirttiğim değerlendirmeler neticesinde;
Kaçak Tutanağına konu tüketim miktarının doğru tespit ve hesap edildiği,
Kaçak Tutanağına konu bedelin haksız fiil tarihi olan —- icra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli —- dahil olmak üzere toplamda —- hesap edilmiş olup, davalı kurumun ——– hesap etmesi nedeniyle davacı tüketicinin lehine sınırlılık ilkesi gereği dava değeri kadarıyla kaçak enerji bedelini mahsup etmesinin yerinde olduğu,
Kök raporumun 6.5 maddesinde de belirttiğim üzere;
“Davacının 3. şahıs — olan iddialarına binaen abonelik başlangıcından kaçak tutanak tarihlerine kadar olan süreçte fatura tanzim edilip edilmediği, edilmediyse aboneliğin başladığı tarihten ——– itibaren ilk kaçak tutanağına—— kadar geçen —- aylık süre boyunca neden fatura tanzim edilmediği, —- firmasının abonelik kaydı sonrasında davalı kurum—- elektriğin açılması için bildirimde bulunup bulunmadığı, işbu bildirim bulunulduysa —- firmasının kayıtsız sayacı elektriği açarken tespit edip edemediği hususlarında müzekkere yazılmasının yerinde olabileceği,” ne dair talebime ilişkin herhangi bir cevap verilmemesinden dolayı işbu konuda değerlendirme yapma imkanının bulunmadığı” tespitlerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ile davalı şirket kayıtları ve rapor içerikleri birlikte değerlendirildiğinde, takip sonrası açılan menfi tespit davasında ispat yükünün davacı şirket üzerinde olduğu; —–nolu seri nolu Kaçak Elektrik tutanağında, —- nolu tesisatın abonelik sözleşmesinde belirtilen sayaç seri numarasından—— farklı bir sayaç seri numarasının—- olduğu tespitleriyle aşağıda yer alan ilgili yönetmeliğin ———- hükmüne göre kaçak elektrik kullanıldığı; ———–Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,” ifadesiyle kaçak tüketimin varlığı ve davacı şirketin gecikme faiz ve diğer ferileriyle bilirkişi ——- borcunun var olduğu tespit edilmiş olduğundan, yasal şartları oluşmayan ve ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 178,00-TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 97,3‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından yapılan 750,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 08/11/2022