Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/978 E. 2018/1247 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/978
KARAR NO : 2018/1247
DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirket çeşitli firmaların promosyon şapka, yelek, tşört vs. İmalat işlerini yüklendiğini, davalı ve daha bir çok şirkete imal ettirmek sureti ile ticaretini yaptığını, müvekkil ile davalı şirket arasında Haziran 2015 yılından beri süre gelen ticaret bulunduğunu, ticaretleri ise, müvekkil şirketin —– imzaladığı sözleşme ile yüklendiği 154.450 adet şapka tedariki için aralarında yaptıkları anlaşmanın davalı şirket tarafından teslim tarihlerinin 3 kez uzatılması sebebiyle ve yine davalı şirketin fesih talebiyle — ile müvekkil arasındaki sözleşmenin feshinden kaynaklandığını, Müvekkillinin—- yüklendiği işin ödemesi olarak davalı şirkete 16.02.2018 tarihinde 30.000,00 TL (eft), 15.03.2018 tarihinde 30.000,00 TL (eft) nakit ve 14.03.2018 tarihinde ise toplamda 127.000,00 TL tutarında 4 (dört) yaprak çek düzenleyerek teslim edildiği, gönderilen nakit 60.000,00 TL’nin bir kısmı mal olarak kendilerinden alınmış ise de alınan mallara ilişkin birim fiyatlar, aralarında mail ve whatsapp mesajlarıyla mutabık kalınanlar üzerinden değil, afaki fiyatlar üzerinden fatura edilmiş ve teslimi hiçbir zaman gerçekleştirilmeyen ürünler de fatura edilerek müvekkile fazla para ödetilmesi hesaplandığını, tüm bu nedenlerle davalıya bir borcun bulunmadığı ve alacağımız olması nedeniyle ekli listede dökümü yapılan çeklerin bedelsiz bulunduğunun ve cayıldığının tespiti, çeklerin iptal ve müvekkile iadesine, işbu ticaretten alacağımız olan 27.688,56 TL’nin davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkile verilmesine, davalının edimini ifa etmemesi nedeni ile mahrum kalınan kardan zarar belli olmadığından şimdilik 1.000,00 TL’sinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili 19/09/2018 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında 08/09/2018 tarihinde uzlaşma protokolü imzalandığını, davalı tarafın tedbir talep edilen 4 adet çeki müvekkiline iade ettiğini, müvekkillinin aradki ticaretten davalı tarafından ibra edildiğini, davanın kabul ile sonuçlandırılmasını talep etmiş, dilekçe ekine 08/09/2018 tarihli uzlaşma protokolü sunmuştur.
30/11/2018 tarihinde davalı şirket yetkilisi 08/09/2018 tarihli uzlaşma protokolü ile davacı yan ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin anlaşmaya varıldığını, davanın konusuz kaldığını, davacının feragatini kabul ettiğini, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelemesinde sulh olmaya yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekili aynı tarihli duruşmada feragati kabul ettiğini, masraf ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir, beyanını imzasıyla doğrulamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin menfi tespit, alacak ve mahrum kalınan karın tahsili davası olduğu, davacı ile davalının yargılama devam ederken sulh oldukları, sulh kapsamında tarafların uzlaşarak davanın konusuz kaldığı, dava dilekçesine ekli vekaletnamede sulh yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 489,93 TL’nin mahsubu arta kalan 454,03 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Her ne kadar davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı beyan edildiğinden, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıld 04/12/2018