Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/962 E. 2021/627 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/962 Esas
KARAR NO : 2021/627
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/06/2021Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——–yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- arasında imzalanan taşıma sözleşmesi gereği toplam—- kesildiği ve davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, bahsi geçen taşıma sözleşmesi uyarınca kesilen toplam—- faturanın ödenmesi için —— ihtarname keşide edildiği ve davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı taraf ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen belirtilen sürelerde ödeme yapmadığından alacaklarının tahsili amacıyla —- dosya ile icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borcun tamamına itiraz ettiği ve takibin durduğu, borçlu tarafından yapılan itirazın haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun bulunduğu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile—— dosyasından başlatılan icra takibinde, borçlunun borcun tamamına yaptığı itirazlarının iptali ile icra takibinin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı alacaklı şirketin müvekkili şirket ile yükün taşınması için taşıma sözleşmesi akdettiği, bu hususa ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacı, müvekkilinin müşterisine ait malı taşıyan fiili taşıyan konumunda olduğu, müvekkilinin bilgi ve talimatları doğrultusunda iş bu taşıma işini üstlendiği, taşıma işinin taraflar arasında kararlaştırılan şekilde yapılmadığı, sözleşmede belirtilen tarihte yükün teslim edilemediği, yükün davacı tarafından geç teslim edildiğinden müvekkilinin de müşteri ile yapmış olduğu anlaşma gereğince navlun alacağını tahsil edemediği, yükün geç teslimi nedeniyle gönderen, navlun bedelini müvekkiline ödemediğinden müvekkili de maruz kalacağı dava/icra takiplerine karşılık TTK gereğince davacı şirkete karşı hapis hakkını kullandığı, davacı geç teslim nedeniyle de navlun ücretinin tamamına hak kazanamadığı, geç teslim nedeniyle müvekkilinin sözleşmede belirlenen bekleme ücretinin de davacı tarafından ödenmediği, sözleşmede belirtilen gecikme bedelinin gecikilen süre için navlun ücretinden kesilerek mahsup edildiği, nitekim karşılıklı taahhütleri ihtiva eden bir sözleşmede taraflardan biri kendi edimini yerine getirmediği takdirde karşı edimini talep edemeyeceği, bu itibarla haksız ve yasal dayanaktan uzak iş bu davanın reddini, uyuşmazlık konusu alacak likit olmayıp belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminatı talebinin reddini, masraf ve ücreti vekaletinde karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–mahkememizce ve talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- olmak üzere toplam —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde süresinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememize sunulan —– onaylama işlemiyle davacı — dosya kapsamındaki alacağını —– ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının mahkememiz yargı çevresinde bulunmaması nedeniyle,—– talimat yazılarak bilirkişi raporu düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen—– tarihli raporda özetle; ticari ilişkinin her iki yanında kabulünde olduğu, davacının sunmuş olduğu ticari defterlerinde takip konusu faturalardan —- adet faturanın kayıtlı olmadığı, buna nazaran —-adet fatura karşılığı olan toplam —– alacaklı olduğu, taşıma sözleşmesinin 12.maddesinde günlük ceza tutarının belirlenmesiyle alacağın likit durumda olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bir serbest muhasebeci mali müşavir, bir CMR uzmanı ve bir nakliyat uzmanından oluşan heyete dosya tevdi edilmiş ve rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm delillerin münakaşası ile ——- olarak hesaplanan işlemiş faizle İİK md.67/II kapsamına giren talebin takdirinin, her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın mahkemeye ait olduğu, dava dosyasına intikal eden bilgi ve belgelere göre, davacı tarafın davanın dayandığı icra takibine konu ettiği uluslararası karayolu taşıma işinin navlun ücretlerinden kaynaklanan asıl alacağını, faturaya bağlayıp ayrıntılarında izlediği miktar üzerinden —– olarak davalıdan talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi halinde ise davacının bu alacağına, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, takip tarihinden itibaren ——- 3095 Sayılı Kanun’un md.4/A hükmü uyarınca, —— uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi de yürütülebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı, bilirkişi —— tarafından sunulan ek görüş ile raporda ”işlemiş faiz talebi ” bölümünde ihtarnamenin davalıya tebliğinin olmadığı, bununla beraber tanınan atıfet mehli dikkate alınarak faiz hesabı yapıldığı görülmekle birlikte, işlemiş faizin, ancak temerrüt ihtarının davalıya tebliğ edilmesi halinde atıfet mehlinin başlayacağı, tebliğ işlemi gerçekleşmeden faiz hesabının yapılamayacağı, bu nedenle hesaplanan faizin takdirinin mahkemeye ait olacağının mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki sebebiyle açılmış itirazın iptali davasıdır.Davacı uluslararası taşıma işi sebebiyle hak kazandığını iddia ettiği navlun bedellerini davalıya fatura etmiş davalı ise yapılan faturaya dayalı takibe itiraz ederek takibi durdurmuştur. Mahkememizce talimat mahkemesinden aldırılan raporda; davacı her ne kadar takipte —– fatura dolayısıyla toplamda —– bedelli takip yapmış ise de takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde —- adet faturanın kayıtlı olduğu bu— faturanın bedelinin ise —- olduğu, aradaki farkı oluşturan —-faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığının rapor edildiği , taraflar arasındaki ihtilafın uluslararası karayolu taşımacılığından kaynaklandığından ihtilafa CMR hükümlerinin uygulanacağı, davalının cevap dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi doğruladığı ancak taşınan yüklerin geç teslim edildiğini bu sebeple hapis hakkını kullandığını bildirdiği, CMR’nin 19. maddesi ile 23/5. maddesi beraber değerlendirildiğinde taşımada gecikme meydana gelmesi durumunda taşıyanın navlun ücretiyle sınırlı olarak sorumlu olacağının düzenlendiği, somut olayımız da da olduğu gibi taşıma işi gecikmeli olarak da olsa gerçekleşmiş ise navlun ücretinden kesinti yapılamayacağı , navlun ücretinden kesinti yapılabilmesi için iddia edilen gecikmenin zarara sebebiyet verdiğinin kanıtlanması gerektiği, oysa somut olayımızda davacı taşıyıcının CMR’nin 29. maddesine göre mesuliyetine sınırlama getiren haklardan istifade edemeyecek seviyede ağır kusurlu olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir bilginin bulunmadığı, böyle bir iddianın olması durumunda zarara sebebiyet verdiğine dair taşıyana —– gün içerisinde yazılı bildirimde bulunulması gerektiği, yine CMR’nin 30/3. maddesine göre eğer taşımada meydana gelen gecikme dolayısıyla zarar meydana geldiği iddiasıyla—– süre içerisinde bildirimde bulunulmazsa tazminat isteme hakkının da ortadan kalkacağı, tekmil dosya kapsamından davalının alt taşıyıcısı olan davacı temlik edene CMR 30/3’e göre süresinde ihtar yapıldığı ve gecikmenin zarara sebebiyet verdiğine dair dosya kapsamında her hangi bir bildirimin de bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış , davacı temlik edenin defterlerinde kayıtlı bulunan navlun faturaları toplamı —– için davalıdan talepte bulunabileceği kabul edilmiş,——- tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış, işlemiş faiz hususunda ise davalıya yapılan ihtarın tebliğ edildiğine dair dosya içerisine tebliğ mazbatası sunulmadığından temerrüdün takip öncesi gerçekleşmediği değerlendirilerek takip öncesi işlemiş faiz talebi reddedilmiş, alacağın likit olduğu anlaşılmakla takip tarihindeki kur üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatına da hükmedilmekle açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—–dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —– üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince değişen ve değişecek oranlarda işleyecek faizi ile birlikte aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 52.313,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen —- dava açılış tarihi olan—- tarihindeki karşılığı — bölümü üzerinden belirlenen —- nisbi karar harcının 4.269,97 TL’lık bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 15.601,37- TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihindeki yabancı para kur efektif satışı baz alınarak tespit edilen ve AAÜT’ye göre belirlenen 41.929,80- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilenkısım için karar tarihindeki yabancı para kur efektif satışı baz alınarak tespit edilen ve AAÜT’ye göre belirlenen 16.242,62-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 4.269,97 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı toplamı 4.305,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.041,21-TL posta ücreti olmak üzere toplam 4.641,21-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.920,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 721,05 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
03/06/2021