Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/957 E. 2022/282 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/957 Esas
KARAR NO : 2022/282

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı— müteveffa muris — sözleşmeyi imzalamış oldukları, işbu sözleşmeye istinaden — teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye —– ile hesabın kesilip kat edildiği, işbu ihtarname ile —-ödenmesinin talep edildiği, müteveffa —- tarihli sözleşmede — kefaleti bulunduğu, müteveffanın kefaletiyle verilen 200.000,00 TL’lık teminat mektubu 17.01.2017 tarihinde tazmin edildiği, akabinde bu kez—-dosyası ile genel haciz yoluyla İlamsız icra takibi açıldığı, davalı mirasçıların, takibe ve tüm ferilerine itirazda bulundukları, müvekkili bankanın sözleşmenin 13. m. göre defter ve kayıtlarının delil olduğu, istenilen temerrüt faizi sözleşmenin 11/b. m göre %72, %33,12 ve %28,08 oranında tespit edildiği, neticeten nakdi 200.000,00 TL nakdi alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından açılan işbu davadan müvekkilinin —- taraf sıfatına haiz olduğu, müvekkilinin söz konusu borca kefil olan — tanımadığı, müvekkili ile — mirasçıları arasında görülmekte olan —– tespiti ve paylaştırılması davası—— dosyası ile devam ettiği, banka tarafından faize faiz yürütülmekte olup—–yasağı bulunduğu, ayrıca banka ile tüketici arasında imzalanan sözleşmede faiz oranları tüketici aleyhine olduğundan sözleşmenin ilgili maddesinin geçerliliği olmadığı, davacı banka hesabın kat edilmesi ile ilgili delil niteliğindeki evrakları mahkemeye sunmadığı, ancak itirazın iptali davasında davacı taraf alacağını ispatla mükellef olduğundan davanın reddi ile davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kefaletiyle verilen –mektubu tazmin edilmiş ise de, –kullandırılan 41.465.800,00 TL’lik kredi ile kapatıldığını,— tarihinde vefat ettiği, hesap kat ihtarına konu edilen—— olduğu, — ile ilgili olarak herhangi bir belgenin sunulmadığı, müvekkilin kefalet imzası bulunmayan sözleşme kapsamında kullandırılan kredi ile teminat mektubu tazmin bedelinin kapatıldığı, teminat işleminin tesisinden önce vefat ettiğinden şahsi kefaletinin bulunmaması, talep edilmiş olan alacağın asıl borçlu tarafından ödenmiş olması, kurulan yeni sözleşmede—kefalet imzası bulunmaması nedenleri ile davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini, davanın reddini gerektiren ve alacağın doğumunu engelleyen nedenlerin davacı yanca bilinmesine rağmen açıkça kötüniyetle icra takibine girişildiğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı bankanın dava dışı ——— ile yapmış olduğu kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan müteveffa —mirasçılarına karşı açılmış ,İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller—- sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce— tarihinde — mektubu verildiği, teminat mektubunun —kefil olarak imzasının alındığı—— Sözleşmesi kapsamında kullandırıldığı, iş bu teminat mektubunun vadesinin mektup lehdarı olan—– ile yıllık olarak ——- ile teminat mektubunun tazmin edildiği, tazmin tutarı olan 200.000,00 TL için dava dışı firmaya—- borçlu cari hesap kredisi kullandırıldığı, akabinde iş bu 200.000,00 TL kredi ile birlikte dava dışı firmanın diğer nakde dönen teminat mektubu risklerinin vadelerinin uzatılması amacı ile — tutarında kredi kullandırıldığı, başka bir deyişle tazmin edilen/nakde dönüşen teminat mektubu — tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan; 200.000,00 TL talep edebileceği, davacı bankanın davalılardan 200.000,00 TL asıl alacak tutarı için, takip tarihinden tamamen tahsiline kadar yıllık %72 temerrüt faizi (talep gibi) ve faizin %5gider vergisini talep edebileceği, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından dosya bankacılık alanında ve borçlar hukuku alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek 2. Kök rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
06/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. Kök raporda özetle;—- Limit tutarı üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmakla sorumluluk üstlendiği,—- Sözleşmesine dayanılarak, davacı bankanın —– şubesi tarafından, dava dışı kredi asıl borçlusu—–Sözleşmesinin müteselsil kefilii ——– konusu sözleşmeyi imzalamasından kısa bir süre sonra 15/09/2007 tarihinde vefat ettiği, davacı bankanın—- tarafından, dava dışı kredi asıl borçlusu ——— tarihine kadar tarafların mutabakatı sonucunda, 1 yıl uzatıldığı ancak uzatma tarihinde müteselsil kefil vefat etmiş olup, TBK 13. Maddedeki koşullar gerçekleşmediğinden takdiri mahkemeye ait olduğu, kefaletin sona ermesi maddeleri TBK 598 ( EBK 492) maddede belirtilmiş olup, burada kefilin vefatı sayılmadığından, kefilin vefatı borcu sona erdirmediği, yani asıl borçlu, kredi borcunu ödemezse ve ödememe durumu kefilin ölümünden sonra oluşmuşsa, kalan borçlardan kefilin mirasçıları aksine bir mahkeme kararı olmadığı sürece sorumlu olduğu, — ilamına göre de, “mirasçılar —- sahiplenmişlerse kefalet borcu devam etmektedir.” denildiği, yalnız bu sorumluluk anılan kefalet senedine ilişkin olduğu, ancak TBK 13. Maddeye göre, anılan senetlerin değişikliği de esas sözleşmenin bağlı bulunduğu koşulların varlığına bağlı olduğu, —— tarihli yeni kredi sözleşmesi hükümlerinin mirasçıları bağlaması için ya müteveffanın imzası, veya mirasçıların kabulü gerekli olup, dosyada bu doğrultuda hazırlanmış bir belge olmadığından yapılacak değişiklikler mirasçıları bağlamayacağı, icra dosyası da incelendiğinde, talep konusu edilen miktarın — davalılardan istendiği, icra talep gerekçesi olarak —- gösterildiği, ancak ihtarnamenin davalılara yönelik olmadığı, davacı banka tarafından, —- keşide ettiği 30.06.2017 tarihli ihtarnamesinin muhatapları arasında davalı müteveffa —- Mirasçıları bulunmadığı, yeni sözleşme kapsamında kredi borçlusu ve müteselsil kefiller ve diğer borçlulardan talep bulunulduğu, davalıların sorumlu gösterildikleri 200.000,00-TL’nin —— somut gerekçesi dosyada gösterilmediği, icra takibi miras bırakanın imzaladığı belgeden 10 yılı geçtikten sonra yapılmış olup takdirinin mahkemede olduğu, açıklandığı üzere, teminat mektubunun süre uzatımı ve yeni kredi sözleşmesinin yasal koşullara aykırı olması nedeniyle davalıları bağlamayacağı sonucuna varılmışsa da, mahkemenin aksi kanıda olması durumu dikkate alınarak—- 28.07.2019 takip tarihinden itibaren, davalılardan—- asıl alacak tutarı üzerinden, borç ödeninceye kadar yıllık %72 temerrüt faizi ile sözleşmeye göre de faizin%5’i —– istenilebileceği hususu mahkeme takdirinde olduğu, davalıların —- müteselsil kefalet sözleşmesinden sorumlu oldukları, daha sonra yapılan değişiklik ve yeni sözleşmeden sorumlu olmadıkları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan — raporları arasında çelişki olduğu anlaşılmakla, dosyanın bir bankacı ve bir borçlar hukuku uzmanı bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi ile dava konusu Kredi Sözleşmesinin—- ihtarnamenin tebliğ şerhi ve yasal defterleri de incelenmek suretiyle rapor tanzim ettirilmesine karar verilmiştir.
—– raporda özetle; Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) — akdedildiği, işbu sözleşmeyi müteveffa kefilin de müşterek borçlu ve mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan ————- kefilin kefalet imzası bulunmayan sözleşme tahtında kullandırılan kredi ile tamamen kapatılmış olduğu nazara alındığında, murisin kefalet imzası bulunmayan yeni bir sözleşme kapsamında kullandırılan —- olduğu göz önüne alındığında, muris kefilin davalı mirasçılarının bu kredi borcundan dolayı sorumlu tutulamayacakları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın davacı bankanın dava dışı — şirketi ile yapmış olduğu kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan müteveffa —- mirasçılarına karşı İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olduğu, dava konusu borcun haricen ödendiğinin davacı vekilince—— bildirildiği, icra müdürlüğünün —tarihinde infazen kapatıldığının bildirildiği ve bu hali ile davanın davanın konusuz kaldığı mahkememizce anlaşılmış, dosya kapsamında davacının takibinde kötüniyetli olduğu kanıtlanamamakla kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının kötü niyeti ispat edilememekle, ispatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen 4.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 392,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 4.642,00-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …– verilmesine,
7-Davalı mirasçılar——- vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte—— göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı mirasçılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.