Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2019/1163 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/939 Esas
KARAR NO : 2019/1163
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 02/08/2018
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN -ESAS SAYILI DAVA;
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının ve mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA;
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette % 18 oranında hissesinin bulunduğunu, geri kalan % 82 oranındaki hissenin şirketin diğer ortağı — ait olduğunu şirketin —senesine ait olağan gene! kurul toplantısı için — tarihinde – nezaretinde toplanıldığını, —toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin talebi üzerine T.T.K.’nun 420. Maddesine göre finansal tabloların vc buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelendiğini, görüşülen diğer maddelerde ise yasaya ve usule aykırılıklar bulunduğunu iddia ederek, toplantıda alınan 5, 7, 8 vc 9 numaralı kararları yürütmelerinin geri bırakılmasına, iptaline / butlanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin bağımsız denetime tabi bulunmadığını, buna rağmen kendi iç bünyesinde ve dışarıdan aldığı hizmet i!e denetim yaptırdığını savunarak; haksız ve mesnetsiz davaların reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
DAVA
Davacı vekili dava tarihli dilekçesinde özetle; ertelenen genel kurulun — tarihinde yapıldığını, faaliyet raporunda ve mali tablolarda usulsüzlükler bulunduğunu, şirkette denetim yapılmadığını, kârın dağıtılmaması kararının da iptal edilmesi gerektiğini iddia ederek; ertelenen genel kurulda alınan 2, 3 ve 5 numaralı kararların yürütmelerinin geri bırakılmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak; haksız ve mesnetsiz davaların reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Asıl davada dava; davalı şirketin – tarihinde yapılan — yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan – numaralı kararların iptaline/ butlanına,
Birleşen davada dava; davalı şirketin erteleme suretiyle — tarihinde yapılan – yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan – – numaralı kararların iptali istemlerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı- — sicil numarasıyla kayıtlıdır.—tarihinde tescil edilerek kurulan şirketin merkezi— adresindedir. Şirket, dizi ve film yapımcılığı ile reklamcılık konularında faaliyet göstermektedir.
Şirketin-.- T.L. İlk sermayesinin;
% 82 oranına tekabül eden – – TL’lık kısmı …’a,
% 18 oranına tekabül eden – – TL’lik kısmı …’a aittir.
…’ın hisse adedi – …’ın hisse adedi ise – dır.
Davacı …, davalı şirketin kurucu ortağıdır. Davalı şirkette, yönetim kurulu başkanı dava dışı … ile birlikte yönetim kurulu üyeliği yapmıştır.- Noterliği’nden – tarihinde – yevmiye numarası ile davalı şirkete gönderdiği ihtarnamede; “yönelim kurulu üyeliği görevinden – tarihi itibarıyla istifa ettiğini’ bildirmiştir.
Davacı – senesinin sadece son iki ayında görevde olmamıştır.
Halihazırda; …, davalı şirketin yönetim kurulu başkanıdır. Şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkilidir.
Davacı, davalı şirketin — tarihlerinde yapılan -senesine ilişkin olağan genel kurul toplantısında vekili tarafından temsil edilmiştir. Davacı vekili iptali istenen kararlarda (ikisi hariç) olumsuz oy kullanmış, muhalefet beyanında bulunmuş ve zapta geçirmiştir. Görüşülen hususlar gündemde vardır. Davalar üç aylık yasal süresi içinde —tarihlerinde açılmıştır.
Davalı şirketin – tarihinde yapılan- yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan;
5 numaralı kararında; yönetim kuruluna ödenecek olan huzur hakkı konusu görüşülmüştür. – tarihinden başlamak üzere -aylarında aylık net – TL’sı, – tarihinden itibaren de aylık -ücret ödenmesine, davacı vekilinin – adet olumsuz oyuna karşılık kullanılan -adet olumlu oy ile oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Asıl davaya konu olan ilk genel kuruldaki 5 numaralı maddeye istinaden alınan karar, yönetim kuruluna ödenecek olan huzur hakkı ile ilgilidir. Davacı vekili finansal tabloların ve buna bağlı konuların görüşülmesi ertelendiğinden, bu maddenin görüşülmesinin de ertelenmesi gerektiğini iddia etmiştir.
Aslında huzur hakkının da mali konu olarak düşünülmesi gerekir. Netice itibariyle işletme bütçesine dahil olan bir meseledir. Davalı şirketin finansal durumu ile ilgisi vardır. Karar da her ne kadar isim belirttilmemiş olsa da alacak olan kişi bellidir. Davalı şirketin yönetim kurulu başkanı I…’dır. Görüşülmesi ertelendiği için davalı şirketin faaliyet raporu da okunmamıştır. Hesapların kabulü ve ibra oylaması da yapılmamıştır. Bu şartlar altında huzur hakkının görüşülmesinin ertelenmesi de doğru olacakken, ilk genel kurulda görüşülerek karara bağlanması hatalı olmuştur.
Yargıtay -. Hukuk Dairesi Fsas No: – Karar No :— olan — tarihli kararında da; “Finansal tabloların müzakeresi ile buna bağlı olan yönetim kurulunun seçiminin de ertelenmesinin gerektiği nazara alındığında, isim zikredilerek huzur hakkı konusunun görüşülüp karara bağlanılmasını” doğru bulmamıştır iptali gerekmektedir.
7 numaralı kararında; şirket için gerekli olan taşınmazların alınması, mevcut taşınmazların satılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine, davacı vekilinin — adet olumsuz oyuna karşılık kullanılan – adet olumlu oy ile, oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Genel kurulda – numaralı maddede şirket için gerekli olan taşınmazların alımı ve satımı için yönetim kuruluna yetki verilmiştir.
Davalı şirketin ana sözleşmesinde gayrimenkul alım ve satım konuları ile şirketin işlerinin yönetim kurulu tarafından yürütüleceği hususu yer almaktadır. Türk Ticaret Kanunu’na göre de şirketin temsil yetkisi yönetim kuruluna aittir. Buna gayrimenkul alım satımı da dahildir. Nitekim, davalı şirketin kuruluşunda Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan davacı …’ın yetkileri arasında tek başına gayrimenkul alım ve satımı da bulunmaktadır.
Sadece önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı, Türk Ticaret Kanunu’nun 408. maddesinin 2/f bendinde genel kurulun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Ancak, Türk Ticaret Kanunumda önemli miktarda şirket aktifinin ne kadar olacağından ve nasıl hesaplanacağından bahsedilmemiştir.
Öte yandan, halka açık olmayan anonim şirketlerde önemli miktarda şirket aktifinin toptan satışının genel kurulca onaylanmasına dair toplantı ve karar yeter sayısında da belirsizlik bulunmaktadır. Her ne kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanıp yürürlüğe giren Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte “Genel kurul toplantısında, önemli miktarda şirket aktiflerinin toptan satışı kararı, şirket sermayesinin en az yüzde yetmiş beşini oluşturan pay sahiplerinin olumlu oylarıyla alınır. İlk toplantıda bu nisabın bulunmaması halinde, yapaacak ikinci toplantıda da aynı nisaplar aranır.” hükmüne yer verilmişe de, T.T.K.’nın önemli miktarda şirket aktifinin toplan satışına ilişkin m.408/f.2-f hükmüne m.538/f.2 hükmündeki ağırlaştırılmış yeter sayıların uygulanacağı hususunda kanunda açık bir düzenleme yer almamaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun “Tasfiye Memurlarının Aktifleri Satma Yetkisine” ilişkin 538 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Önemli miktarda aktiflerin toptan satılabilmesi için genel kurulun kararı gereklidir. Bu karar hakkında 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır.” denmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 421 inci maddesinde anılan nisap ta; yüzde yetmiş beştir. Bu da Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelikle örtüşmektedir.
Davalı şirketin – senesine ait bilançosunun aktifinin kaydi (mukayyet) değeri toplamı — TL’sidir. Bu rakama dahil olan gaynmenkullerin kaydi (mukayyet) değeri ise — TL’ sidir. Gayrimenkuller, şirket varlığının % 45’ini oluşturmaktadır. Bir an için gayrimenkuller önemli miktarda aktif olarak kabul edilse bile, karar; Bakanlık Yönetmeliği’nde öngörülen % 75’in üzerinde, % 82 oranında kabul oyu ile alınmıştır. Kararın iptalini gerektirecek koşullar oluşmamıştır.
8 numaralı kararında; ana sözleşmenin “Sermaye ve Hisse Devri” başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesine, davacı vekilinin -adet olumsuz oyuna karşılık kullanılan – adet olumlu oy ile, oy çokluğuyla karar verilmiştir. Genel kurulda kabul edilen ana sözleşme değişikliğinde; aşağıda yazılı olan fıkra 6 inci maddenin sonuna eklenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 492, Madde (1) esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceği öngörülebilir. (2) Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir, “fıkraları esas alınarak ortaklık paylarının devri hususunda nama yazılı payların devrinin, şirket ve üçüncü kişiler nezdinde hüküm ifade etmesi, devrin ancak şirket yönetim kurulunca onaylanmasına müteakip ortaklar pay deflerine kaydedilmesi olması şartına bağlıdır. Bu düzenlemelere aykırı olarak gerçekleştirilen hisse devirleri pay defterine kaydolunmaz ve pay defterine kayıt edilse bile hükümsüzdür.”
Genel kurulda 8 numaralı maddede; nama yazılı payların devrinin sınırlandırılması için ana sözleşmenin 6 ıncı maddesine fıkra eklenmesi kabul edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 421 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (c) bendinde; ”’nama yanlı payların devrinin sınırlandırılması’ ile ilgili ana sözleşme değişikliği kararının, “sermayenin en az yüzde yetmişbeşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyları ile alınması” gerektiği hükme bağlanmıştır Olayımızda ise karar % 82 oranıyla alınmıştır. Davalı şirketin faaliyet konusu da, ortaklık yapısı açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle alınan karar afaki iyi niyet ve dürüstlük kurallarına da aykırı değildir.
9 numaralı kararında; yönetim kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanunu’nun 395. ve 396. maddelerinde sayılan izinlerin verilmesi için yapılan oylama sonucunda, davacı vekilinin – adet olumsuz oyuna karşılık kullanılan -adet olumlu oy ile, izinlerin verilmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Genel kurulda 9 numaralı maddede; yönetim kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanunu’nun 395. Ve 396. maddelerinde sayılan izinlerin verilmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Davacı vekili – adet oyunu olumsuz olarak kullanmıştır. Şirketin diğer ortağı … ise — adet oyunu olumlu yani izinlerin verilmesi için kullanmıştır.
9 numaralı maddede belirtilen husus yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işle ilgili olduğundan, toplantıya katılan yönetim kurulu üyeleri oydan yoksundurlar. Rekabet yasağının kaldırılması oylamasında bir yönetim kurulu üyesi kendisi ile kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de, bu halde diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabilir.
Davalı şirketin yönetim kurulu başkanı … oydan yoksun olması gerektiği halde, -adet oyunu olumlu olarak kullanmıştır. Geri kalan -adet oy ise olumsuz olarak kullanılmıştır. Oydan yoksunluk nedeniyle …’ın oyunu dikkate almadığımızda, – adet olumsuz oyla izin verilmediği neticesi çıkmaktadır. Bu nedenle 9 numaralı madde kapsamında alınan kararın butlanı gerekmektedir.
Birleşen davanın konusunu oluşturan – tarihinde yapılan — yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının;
2 numaralı kararında; şirketin 2017 senesine ilişkin faaliyet raporu okunmuş ve müzakereye açılmıştır. Sorulan sorular cevaplandırılmıştır. Bu madde kapsamında herhangi bir oylama yapılmamıştır. Alınan bir karar da yoktur.
Ertelenen genel kurulda 2 numaralı madde kapsamında alınan bir karar olmadığından, iptalini gerektirecek bir durumda söz konusu değildir.
3 numaralı kararında; şirketin – senesine ilişkin fînansal tabloları okunmuş ve müzakereye açılmıştır. Yapılan oylama sonucunda, davacı vekliinin- adet olumsuz oyuna karşılık kullanılan – adet olumlu oy ile, – senesine ait fınansal tablolar oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Ertelenen genel kurulda- numaralı madde kapsamında – senesine ait finansal tablolar (bilanço ve kâr – zarar hesapları) görüşülmüş ve oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Bu maddelere göre davalı şirketin genel kurul toplantısına sunulan- senesine ilişkin bilânçosunu, gelir tablosunu ve yönetim kurulu faaliyet raporu irdelendiğinde; Yasa’ya uygun olarak düzenlendiklerini ve doğruyu yansıttıklarını, anlaşılır olduklarını görmekteyiz. Öte yandan dava konusu olan genel kurul toplantısı, Türk Ticaret Kanunu’nun 420 inci maddesine göre, davacının talebi üzerine erteleme suretiyle yapılmış olup, davacının yeterli bilgi sahibi olamadığı gerekçesiyle yeniden bir erteleme talebi olmamıştır.
Yapılan toplantıda da davacı vekilinin sorularının cevaplandırıldığı ve kendisine bilgi verildiği görülmektedir.
Davacı vekili şirketin – senesi bilânçosunda gözüken – TL’lık ortaklar cari hesabını eleştiri olarak gündeme getirmişse de, bu tutar şirkette pay sahibi olan yönetim kurulu başkanı — şirkete olan borcudur ve davalı şirketin varlıklarının % 1,2’lik kısmı kadardır. Söz konusu rakam cari hesap ilişkisinin – tarihli bakiyesidir. Olayımızdaki duruma göre; Türk Ticaret Kanunu’nda pay sahibi olan yönetim kurulu üyesinin borçlanamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kararın iptali için koşullar oluşmamıştır.
5 numaralı kararında; kârın dağıtılması konusu müzakereye açılmıştır. – senesinde- TL’sı zarar edilmesinden ötürü dağıtılacak kâr olmadığı ifade edilmiştir. Davacı vekili bilânçoda – TL’sı tutarında geçmiş yıllara ait kâr gözüktüğünü söylemiştir. Kâr dağıtımı konusunda herhangi bir oylama yapılmadığı gibi, herhangi bir karar da alınmamıştır.
Maddenin devamında davacı vekili özel denetim yapılması için oylama talep etmiştir. Yapılan oylamada – adet olumlu oyla ve oy birliğiyle özel denetim yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketin önceki yıllara ilişkin kârı -TL. sidir. Ancak, dava konusu olan genel kurul – senesine ilişkindir ve davalı şirket – senesinde – TL. sı zarar etmiştir.
Ertelenen genel kurulda 5 numaralı madde kapsamında kâr konusunda; herhangi bir oylama yapılmamış ve herhangi bir karar da alınmamıştır. Maddenin devamında özel denetim yapılması konusu görüşülmüş ve oy birliğiyle kabul edilmiştir, bu maddenin iptali için koşullar oluşmamıştır.
Tüm dosya kapsamı itibariyle yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM, Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açkıandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı şirketin – senesine ilişkin – tarihinde yapılan genel kurul toplantısında – numaralı madde kapsamında alınan kararların iptaline,
9 numaralı madde kapsamında alınan kararların butlanına,
Aşan istemin reddine,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 35,90 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 8,50 TL karar harcının davalıdan alınmasına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ,
a-Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin karar harcının davalıya yükletilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 5,20 TL vekaletname harcı ile yapılan 141,85 TL tebligatlar gideri ile 1.000 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 1.147,05 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/2’si olan 573,52 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 573,52’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
6-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 35,90 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 8,50 TL karar harcının birleşen dosya davacısı …’tan alınmasına,
7-AVUKATLIK ÜCRETLERİ, ——yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
04/12/2019