Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/934 E. 2019/417 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/934 Esas
KARAR NO : 2019/417
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 15/04/2016
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin———- Müdürlüğü’nün – numaralı – esasında kayıtlı bulunan davalı şirketin %10 ortağı olduğunu, şirketin 2 ortaktan oluştuğunu, diğer ortağın yabancı uyruklu ——- olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olup ti:aretle uğraşmadığını, eşinin bazı yasal engeller nedeni ile kendisi üzerine şirket kuramadığını beyan etmesi üzerine müvekkili adına şirket kurulduğunu, müvekkilinin kağıt üzerinde ortak olduğunu, ortak olduğı/ kişiyi yalnızca 2 kez gördüğünü, işlerin idaresinin müvekkilinin eşi ve diğer ortak tarafından yürütüldüğünü, 1 yıl kadar faal olan şirketin diğer ortağın ülkeyi terk etmesi ve mali çöküşe girmesi sebebiyle fiilen faaliyetine son verdiğini, müvekkilinin hukuki işlemleri eşinin hallettiğini düşündüğünü, kendisine 14.000,00 TL vergi borcu tahakkuk ettirilmiş olduğunu, bunun üzerine diğer ortakla irtibat kurulmaya çalışıldığını, diğer ortağın konunun kendisini ilgilendirmediğini, bir daha ——— dönmeyeceğini beyan ettiğini, müvekkili ve eşinin c olandırıldıklarmı, söz konusu şirketin 2 yılı aşkın süredir gayri faal durumda olduğunu, hiçbir malvarlığı bulunmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını,——–nezdinde her geçen gün borçlandığını, şirketin devamının kimseye bir yararının olmadığını, davalı şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep ettiklerini, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceğini, müvekkilinin her geçen gün zarar etmesi ve dolandırılmış olması nedeniyle haklı sebebin doğduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirketin haklı nedenle feshine, bu talepleri yerinde görülmez ise müvekkilinin davalı şirket ortaklığından haklı nedenle ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR : Mahkememizin —- Karar sayılı —–7 tarihli kararı ile Kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının -Esas — Karar sayılı ——— tarihli kararı ile ;
Dosyada bulunan —-kaydı incelendiğinde davalı şirketin –TL sermaye ile kurulduğu ortaklarının … ile – olduğu davacının -TL diğer ortak – ise -TL sermayesinin olduğu, … ile …’un şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmaktadır. TTK 636. maddesinde her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshini talep edebileceği düzenlenmiştir. Haklı sebeplerin ne olduğu madde metninde sayılmamış olup; bu husus uygulamaya bırakılmıştır. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre şirketin gayri faal olması, ekonomik faaliyeti bulunmaması doğal olarak ekonomik faaliyet gösterip gelir elde etme amacı ile kurulan şirketin amacını gerçekleştirme ümidinin bulunmaması haklı fesih sebebi sayılmaktadır.
Somut olayda, şirket kayyımının şirketin vergi kaydının re’sen terk ettirildiği bilgisini vermekte ise de mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamış durum Vergi Dairesinden sorulmamıştır.Vergi kaydının re’sen terk ettirilmesi faaliyetsizlik anlamına gelebilecektir.
Keza davacı vekili şirketin %90 oranında hisse sahibi olan yabancı ortağın—- gelip gitmediğini şirket işleri ile ilgilenmediğini ,ilgilenmeyeceğini beyan ettiği ileri sürülmekte ise de mahkemece bu konuda da araştırma yapılmamıştır.Yabancı ortağın pasaport bilgilerinin dosyada bulunduğu görülmektedir.Müdür yetkisi ile şirketin ortaklar kurulu toplantıya çağrılabilirse de davacının iddiaları doğru ise bundan sonuç alınabileceği de kuşkuludur.Yabancı ortağın pay durumuna göre şirket işleri ile ilgilenmemesi ——-e gelip gitmemesi şirketin amacını gerçekleştirme ümidinin bulunup bulunmadığı hususunda kanaat verebileceği gözetilerek yabancı ortağın yurt içinde bulunup bulunmadığı , —– giriş çıkış yapıp yapmadığının yetkili makamlardan sorularak kolaylıkla sorulup tesbit edilebilecek bir husustur.Resmi makamlarca kayıt altına alınan hususlarda bu araştırma mahkemece yapılmalıdır.Davacının iddiaları doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmadan davacı ortak kusurlu addedilerek davanın reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün HMK:353/a-6 maddesi kapsamında kaldığı ,hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla davanın yeniden görülmek üzere hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalı şirketin haklı nedenle feshine ilişkindir.
Mahkememizce ilgili vergi dairesi Müdürlüğüne yazı yazılmış ve—– tarihli cevabi yazı ile davalı şirketin — tarihinde işe başladığı ve /—- tarihi itibariyle resen terk edildiğinin bildirildiği,
——- Müdürlüğünün —- tarihli yazısına göre de davalı şirketin diğer ortağının ——— tarihinde —- çıkış yaptğı, — tarihine kadar ———- giriş yapmadığı tespit edilmiştir.
Davacı iş bu davada TTK 636. Maddesi gereği davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesini talep etmekte olup,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket iki ortaklı şirket olup, — TL’lik sermayesinin 18.000 TL lik kısmının dava dışı ortak ——–, 2.000 TL lik kısmının davacıya ait olduğu, dava dışı yabancı uyruklu ortağın ——— uzun süre gelip gitmediği, davacı şirketin vergi kaydının re’sen terk ettirildiği dolayısıyla faaliyetsiz olduğu yabancı ortağın pay durumuna göre şirket işleri ile ilgilenmemesi ——–e gelip gitmemesi, şirketin gayri faal olması şirketin amacını gerçekleştirme ümidinin bulunmadığı dolayısıyla davacının şirketin haklı nedenlerle fesih talebinin yerinde olduğu belirlenmekle davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kabulü ile ; —–Müdürlüğünde – sicil numarası ile kayıtlı – ————fesih ve tasfiyesine,
Tasfiye Memuru olarak———– tayinine,
1.000 TL tasfiye memuru ücreti, ve 1.000 TL tasfiye masrafı olmak üzere 2.000 TL’nin davacı tarafından daha sonra şirketten tahsil edilmek suretiyle karşılanmasına,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 15,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 62,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.896,05 TL kayyım ücreti, 1.100 TL bilirkişi ücreti ve 258,95 TL’nin toplamda 3.255 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/04/2019