Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/910 E. 2019/164 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/217 Esas
KARAR NO : 2019/163

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2019 (Tefhim Tarihi) – 12/03/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşma gereği davalının müvekkilini—- yapılacak fuar organizasyonu çerçevesinde—- götüreceğini ve bu organizasyon mukabilinde müvekkilinin davalıya 4.300 Euro ödeyeceğini, bu ödemelerin yapılabilmesi için tarafların imzalarını havi —– formu düzenlendiğini, bunun üzerine müvekkilinin 15/12/2017 vade tarihli ve 1.100 Euro, 15/01/2018 vade tarihli 1.100 Euro bedelli, 15/02/2018 vade tarihli 1.100 Euro ve 15/03/2018 vade tarihli 1000 Euro bedelli senetler verildiğini, ancak bu senetlerin kaybedildiğinin müvekkiline bildirildikten sonra bu defa dava konusu yapılan 15/12/2018 vade tarihli 1.100 Euro bedelli ve 15/03/2018 vade tarihli 3.200 Euro bedelli senetlerin müvekkili tarafından davalı yana verildiğini, ancak müvekkili şirketin yetkilisinin rahatsızlığı ve müvekkili şirketin mali açıdan bazı sıkıntıları nedeniyle davalı yana müvekkili tarafından fuara katılmaktan vazgeçildiğinin ifade edildiğini, senetlerin önce iade edileceğinin ifade edildiği, ancak daha sonra iade edilmeyeceğinin bildirildiğinden bahisle senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağının taraflar arasında imzalanmış olan ————Sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 24.maddesine göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, yetki itirazının kabul görmemesi halinde ise sözleşmenin teslimi ile sadece davaya konu sadece iki adet senedin müvekkili şirkete teslim edildiğini, hiçbir şekilde taraflarına teslim edilip kaybedilen senet bulunmadığını, davacının davalı ile imzaladığı sözleşmeyi feshetmek adına iki adet sebep öne sürdüğünü, bunların şirket yetkilisinin rahatsızlığı ve şirketin mali açıdan bazı sıkıntıları olduğunu, ancak bu iki gerekçeye dayanarak sözleşmenin feshedilmesinin kanunlarımıza ve davacı ile davalı arasında akdedilen 08/11/2017 tarihli ———Sözleşmesine göre mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebi olduğu, davacı tarafça taraflar arasında imzalanan sözleşme nedeniyle davalıya verilen senetlerin bedelsiz kaldığından bahisle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, davalı tarafça öncelikle yetki itirazında bulunulduğu, kabul görmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Öncelikle davalının yetki itirazı bakımından; eldeki dava her ne kadar kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit davası ise de davaya konu senetlerin taraflar arasındaki fuar sözleşmesi kapsamında verildiği, dolayısıyla da iddia ve savunma bakımından davanın sebebinin sözleşme olduğu, davalı tarafça sunulan sözleşmenin 24.maddesinde “İşbu sözleşmeden doğan her türlü hukuki ihtilafta İstanbul Adliyesi e İcra Daireleri yetkilidir.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür. Mahkemenin kesin yetkili olmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK’nın 17.maddesinde “tacirler veye kamu tüzel kişilikleri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılır.” hükmüne yer verilmiş ve sözleşme ile belirlenen Mahkeme münhasır yetkili hale getirilmiştir. Eldeki dava bakımından da davalı tarafça cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazının usulü uygun olarak ileri sürüldüğü, taraflar arasındaki sözleşme ile İstanbul Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiği, bu hali ile Mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.