Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2018/855 K. 06.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2018/855

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili davalı ile davacı müvekkili arasında 23/04/2010 tarihli ………sözleşmesi yapıldığını bu sözleşmenin 18.maddesindeki tahkim şartına dayanılarak hakem seçimi yapıldığını hakem kurulunca verilen kararın İstanbul ……… ATM 2014/28 D.İş numarasına kayden saklanmak üzere mahkemeye tebliğ edildiğini hakem kurulunca üçüncü hakemin tayinin itibaren 90 gün içinde ihtilafın çözümüne ilişkin kararın verileceğini ihtilaf hakemlerce Hukuk usulü ve Türk Hukuka uygun olarak karara bağlanacağını bu hükme göre hakemlerin uygulanacak hukuku taraf iradelerine uygun şekilde yürütmesi gerektiğinin,tahkim başladığı tarihte HMK yürürlüğe girmiş olmasının engellemeyeceğini hakem kurulunca tahkim süresi içerisinde karar verilmediğini hakem kurulunu hukuka aykırı olarak yetkisi dışına çıkarak karar verdiğini tahkim sözleşmesinde belirtildiği gibi tarafların HUMK kanunun uygulanacağını kararlaştırılmaları halinde bu kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini hakem kurulunu uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak maddi hukuku hatalı olarak uygulayarak karar verildiğini belirtip taraf iradelerine aykırı olarak yürütülen ve hakemlerin yetkilerini aşarak dava şartı gerçekleşmeksizin görülen ve hukuk kurullarını hatalı bir biçimde uygulayarak vermiş olduğu hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili yetki itirazı ile birlikte hakem kararlarının iptali talepli davaların hangi sebeplerle açılabileceğinin HMK 439 sınırlı sayıda olmak üzere belirtildiğini davacı tarafından ileri sürülü sebeplerin hiçbirisinin iptal sebebi olamayacağını açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtip reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık , 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen hakem kararının iptâli davasına ilişkindir.
Mahkememizce 24.11.2016 tarihinde verilen karar, Yargıtay …….. Hukuk Dairesinin 11.06.2018 tarih ve 2017/1409 esas 2018/2462 karar sayılı ilamı ile kesin olarak bozulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanun’a eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’ndaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3’üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi’nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir.
Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir.
Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır.
Aynı şekilde sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptâl davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 tarih, ve 2016/2 Esas, 2018/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK geçici 1/1. maddede bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddede ise, bu Kanun’da Bölge Adliye Mahkemeleri’ne görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un bu Kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup 6100 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439. maddesine göre açılmış olan iptâl davasının Bölge Adliye Mahkemesi’nde görülmesi zorunlu hale gelmiş olmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği soncuna varılmıştır.
H Ü K Ü M : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere ;
1.Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2.Karar kesinleşip talep halinde dava dosyasının görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3.Avukatlık ücreti de dahil olmak üzere yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilip bir karar verilmesine,
4.Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tebliğden itibaren iki hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.