Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/894 E. 2020/286 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/894 Esas
KARAR NO: 2020/286
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2013
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı taraf —– tarihin de ————— üretimi ile iştigal etmek üzere kurularak faaliyetine başladığını, ———— tarihinde tesislerinde ———– imalatı yapabileceği belirlenerek üretim tesisi bakanlıkça ruhsatlandırıldığını, kurucusu kimya mühendisi ——- kökenli dünyanın en önemli ilaç üreticisi————–yıllık yöneticilik bilgi birikimi ve deneyiminin ardından bu firmayı kurduğunu, ——- tarafından verilen işletme iznini de ———– mesul müdürü olarak atanması uygun görüldüğünü, başta yabancı firmalar olmak üzere sektörün öncü firmalarına üretim yaptığını, geçen —–yıl içinde üretimle ilgili hiçbir olumsuzluk yaşamayan bir firma olduğunu, —- yılında tescil edilen ———- ile hizmet verdiğini,——– iddia ettiği zehir değil kamu otoritesinin düzenlerine uygun üretim yaptığını, ————- sertifikaları ile tüm üretim depolama ve sevkiyat işlemlerini gerçekleştirdiğini, kuruluşundan bugüne üretim kalitesi ve dürüst ticaret anlayışı ile sektörün lider kuruluşları arasına girmeyi başardığını, piyasanın ve sektörün saygın bir firması olduğunu, — bilgilerine göre diğer davalı ——-firmasının iki ortağından biri ve —- olduğunu, ——– tarihinde davacı firmanın önemli müşterilerinden ve yem katkı ürünleri alanında piyasanın lideri konumunda olan ———— tarafından, davalı ——- adıyla veteriner—– katkısı üreticileri piyasası müşterilerine gönderilen mektup davacı ——- —ortamından ulaştırıldığını, —–isimli firmanın kurulduğu — yılından beri —beşeri ilaç üreten —yapan firmalarda — izniyle ilaçlarını ürettiğini, ——– yılında imzaladığı —— anlaşmaları mevcut olduğunu, ————-sertifikası olmadığını, davalı tarafından da bilindiğini, — standardında üretilmeyen ürünün ilaç değil kimyasal karışım olduğunu, fayda değil zarar verdiğini iddia edildiğini, söz konusu mektupta ——— üretici firma ismi — standardında olmayan,————- olarak ifşa edildiğini, sadece —- —– standardı ile———-olarak tanıtıldığını, davacı tarafından davalı firmaya ihtarname tebliğinden sonra firmanın ———-başvurarak ——– ilişkin beyannameleri iptal ettirdiğini, —————- yazısı ile öğrenildiğini, bunlar neticesinde mektubun davalı ———- tarafından yazıldığını tereddütsüz ortaya koyduğunu, ———— üreticisine bu konudaki kamu otoritesine yönelik olumsuz algı oluşturabilme sonucunda mahsul üreticileri ve besi yetiştiricilerinin satın alma İradesi ve kararlarını etkilemeye yönelik ticari avantaj elde etme amacını güttüğünü, davalı firma kendisini olağanüstü överken, ———- birlikte piyasanın tamamına yakınını oluşturan firmaları zehir tacirleri olarak karalayarak yanlış tanıttığını, ———- üretimini adeta belli belirsiz bilgilerle karalayarak,———– isimli ürün bazında hamile kadın duyarlılığı üzerinden korku yaratma olduğunu, ——–tarafından üretilen ——– sahada %25-30 ölümlere yol açtığını, insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiğini ileri sürerek iftira ettiğini, davalı firma özellikle davacı tarafından tümüyle gerçek dışı ve iftiraları kaynaklık eden dokümanları, resmi kayıtlara dayandırdığını, ——–yılında imzaladığı ——–üretim anlaşmalarının da kanıtladığı üzere firmanın kendisi hakkında verdiği bilginin de doğru olmadığını, 6102 Sayılı TTK madde 55/1-a çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların haksız rekabete konu eylemleri sonucunda davacı firma ticari faaliyetinin ve ekonomik menfaatlerinin zarar göreceğini iddia ederek maddi zararın tazminini ve haksız rekabetin yasaklanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve talepleri gerçeklikten uzak ve hukuki dayanağı bulunmayan iddia ve talepleri olduğunu, davacı şirket yem katkıları ve gıda takviyeleri ürettiğini, davacının dava dilekçesinde ekinde sunmuş olduğu belgeler bunu açıkça ortaya koyduğunu, davacının internet sitesinde de davacı şirketin ürettiği ürünler gıda ve yem katkı ürünleri olarak gösterildiğini, üretilen ürünler arasında ——— bulunmadığını, davacı şirketin kurucusu kimya mühendisi olduğunu ve ———— — katkısı bölümünde yöneticilik yaptığını, bu husus ———-ürünleri ayrımı yapılmayarak aynı potada değerlendirildiğini, davalı —- yemini etmiş bir ——- olduğunu, dava dilekçesinde belirtilenin aksine ———– ortağı değil yetkili müdürü olduğunu, ——- yılında kurulduğunu, ————– alanında faaliyet gösteren hızla gelişip büyüyen ihracat yapan ——- bir dünya markası olan bir şirket olduğunu,————— dünyada uygulanıp henüz —-üretilen —- uygulanmadığım, —-yılında— standartlannda üretim tesisi kurma çalışmalarına başladığını, ve —-yılında tesisi bitirdiğini,—- —yapılan uzun denetimlerden sonra———— aldığını, sağlık, kalite ve müşteri memnuniyetine her zaman öncelik ve önem verdiğini, davalı şirket sürekli olarak bilimsel gelişmeleri yakından takip ettiğini, ilgile mevzuatta belirtilen yükümlülüklere bilimsel kural ve şartlara uyarak faaliyetine devam ettiğini, davalı————bu mektupları düzenleyip imzalayarak firmalara gönderdiği ve faks, —-vb. iletişim yollan ile firmalara ulaştığı iddiaları asılsız olduğunu, davalı ———– tesisini ziyaret eden bir müşterisine hitaben bir —-attığım, ve davalı atmış olduğu bu maili kesinlikle inkar etmediğini, ancak davacının mektuplar, fakslar, mailler iddiası asılsız olduğunu, davacının sunmuş olduğu mektup fotokopisine bakıldığında davalının müşterisine atmış olduğu mailde bir kısım değişiklikler yapılarak davalının imzası, form no vs ilave edilmek suretiyle mailin mektup haline dönüştürüldüğünü,————————tesis mevcut değilken, davacıyla —- anlaşması yaptığını, ancak————-davacıyla yapmış olduğu toz ——– ilişkin —– üretim anlaşmasını uygulamaya koymadığını, davacıya —– olarak——— ürettirmediğini, yine ————- adlı ——- davacıya ürettirmediğini, ancak davacı dava dilekçesinde gerçekleri ifade etmediğini,—————–olmadığını bile bile davacıya ————- ürettirdiği gibi yanlış bir izlenim yaratmaya çalıştığını, ———— katkısına ilişkin ———-üretim anlaşması uyarınca davacıya sınırlı sayıda yen katkısı üretimi yaptığını, davalı mailinde zehir üreten firma olarak hiçbir firmayı ifşa etmediğini, davacının konuyu çarpıtmaya çalıştığını, —- şu anda —- ——— alanında ———- standardında üretim yapan ilk ve tek firma olduğunu, davacı dava dilekçesinde——- konusunu adeta geçiştirmeye çalıştığını, ——– üriinün hammadde ve ambalaj malzemelerinden başlayarak tüketiciye ulaşana kadar etkin ve güvenli olması için uyulması gereken kurallar bütünü olduğunu, davalı müşterisine hitaben bir —-gönderildiğini, davalı tarafından bu mailin internet ortamında dolaştırılması ya da mektuplar, fakslar gönderilmesi söz konusu olmadığını, davacı davalı şirkete adeta ültimatom niteliğinde ve rencide edici nitelikte bir ihtarname gönderdiğini, davalı şirket bu üslupta kaleme alınan ihtarnameye cevap vermeye bile gerek görmediğini, ihtarnameden sonra ————-başvurup beyannameyi iptal ettirmesini veya ihtara cevap verilmemesini, davacının iddialarını kabul olarak yorumlamanın mantıkla bağdaşır yanı olmadığını, davalı şirket kendi tesisin de üretim yapmak ve bir kısım ürünlerin miyadlarını uzatmak için ———– tarihinde ve sonraki tarihlerde ——- başvuru yaptığını, davalı —-de kendi tesisinde üretim yapmasından daha doğal ne olabileceğini, söz konusu olan ——- olduğunu, davalı mailinde sadece bilimsel gerçekleri İfade ettiğini, davalı yalnız —– açısından değil bu sektörde ——- tüm ———– insan ve hayvan sağlığı açısından uluslar arası standartlara uyması İçin çaba harcadığını, bu nedenle davacının iddiasının aksine davalı üçüncü bir firmayı kötüleyerek haksız rekabet oluşturma gibi bir amacı asla olmadığını, —–aldatıcı ibareler içermediğini, tamamen İnsan sağlığı ön planda tutulduğunu, atılan —–tamamen kişiye özel atıldığını, davalının kendi ürünlerinin özelliklerinin vurgulandığını, bilgilendirme amaçlı bir ——olduğunu, insan ve hayvan sağlığı açısından hayatı önem taşıyan bu konuda müşterisini bilgilendirerek üzerine düşen görevi yaptığını, mailde belirtilen ——— standartları davalının kendi uydurması olmadığını, tüm dünyada yayımı yapılmış bilimsel bir gerçek olduğunu, mailde belirtilen ——- isimli ilaçla ilgili yazılanlarda ülkemizde bilinen bir gerçek olduğunu,————ismi yazıldığında ilacın kolsuz bacaksız çocukların doğumuna yol açtığı görüldüğünü, insan sağlığı açısından önemli ve gerçek olan hususların herkes tarafından bilinmesi paylaşılması hatta toplantılara bile konu olmasına rağmen davacı tarafından sanki ilk defa davalı tarafından söylenmişçesine bir tepki verilmesi ve davayı konusu yapılmasının hiçbir haklı geçerliliği bulunmadığım, tarafların birbiriyle haksız rekabet oluşturabilecek ürün ya da hizmet çakışması bulunmadığı gibi, davalı firmanın menfaati veya davacının bir zararı da söz konusu olmadığını, ziri iki firmanın da faaliyetleri birbirinden farklı olduğunu, iki firmanın da menfaat çatışması yaratacak hiçbir konusu da olmadığını, davalı firma, davacı firma gibi ——– yapmadığını, bu nedenli davalı şirketin haksız rekabet ortamı yaratması ve davacının müşterilerini ve satışlarını etkilemesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine söz konusu mailde davalı şirket hiçbir ilacın ya da şeyin reklamını yapmadığını, zira hem sağlık bakanlığı hem de tarım bakanlığı bunu yasakladığını, bu yüzden ——- hiçbir şekilde ilaç reklamı vermediğini, bütün bu iddiaların davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini İddia ederek davanın reddini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizin —— Karar sayılı dosya üzerinden davanın davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen karar; —-Adliye Mahkemesi —Hukuk Dairesi’nin ————-sayılı kararı ile “İlk derece mahkemesince, davanın ve talebin davalı —– yetkilisi olduğu şirkete yönetilmesi gerektiğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, davacı tarafça haksız rekabetin önlenmesi ve haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle davalı ————— şirketin çalışanı ve aynı zamanda ————– karşı davanın ikame edilmiş olduğu dava dilekçesi, dosyaya sunulan tarafların beyan ve dilekçeleri ile tüm dosya kapsamından sabit olduğu gibi mahkemenin gerekçeli karar başlığında şirketin davalı olarak gösterildiği görülmüştür. HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir.” gerekçesi ile kaldırılarak mahkememize gönderilmiş ve iş bu dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş; bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ———- tarihli raporda özetle; tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu e-postanın ve ondan birebir alınarak basılan dökümanın/mektubun içeriğinin gereksiz yere incitici açıklamalarla davacıyı kötülediği, ancak kötüleyici her açıklamanın haksız rekabet teşkil etmeyeceği, bunun için her şeyden önce açıklamanın rekabeti etkilemeye elverişli olması gerektiği, maili oluşturan kişinin davalı ———- mailin yalnızca iki taraf arasında geçen tek yönlü bir yazışma olduğu, bu nedenle rekabeti etkilemeye elverişli olmadığı, bu mektubu basan, çoğaltan ve dağıtan kişinin davalı ———olduğunun kesin olarak tespit edilemediği, davacı tanın zarar talebini destekleyen somur bir bilgi ve belge bulunmadığından davacının zararının tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı şirketin ve yetkilisi ve genel müdürü konumunda olan —— haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin men’i ile maddi ve manevi zararlarının tazmininin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı —–bakımından; davalının davalı ————— imza yetkisine sahip müdürlerinden biri olduğu, TTK’nun 632. Maddesinde “Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin,şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur” düzenlemesine yer verildiği, davacının davasının dayanağı olan haksız rekabet iddiasının da haksız fiilin özel görünümlerinden biri olduğu, bu nedenle anılan düzenleme kapsamında isnat edilen eylemler sorumluluğun davalı ————– ait olduğu, davalı —– husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varılarak, davalı ——-yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı ———- Bakımından ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı şirket müdürü —— tarafından gönderilen————ile basılan yazının davacı şirket aleyhine kötüleme teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 54. Ve devamı maddeleri ile haksız rekabet kurumu düzenlenmiş, 55. Madde ile de uygulamada sıkça rastlanılan haksız rekabet halleri sınırlayıcı olmayacak şekilde sayılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık açısından ise değinilmesi gereken md. 55/1-a-1 hükmüdür. Anılan hüküm ile; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” eylemi haksız rekabet teşkil eden hallerden sayılmıştır. TTK’da kötüleme eylemi tanımlanmış olmamak ile birlikte doktrinde kötüleme; “muhatabın üzerinde olumsuz etki yapan, her türde ve içerikteki karalayıcı veya küçültücü açıklama” olarak tanımlanmıştır.—————–
Kötüleme olarak nitelendirilebilecek bir açıklama sebebiyle rekabetin mutlaka etkilenmiş olması veya güdülen amacın gerçekleşmiş olması gerekmez. Ancak bir açıklamanın kötüleme olarak nitelendirilebilmesi için her şeyden önce o açıklamanın rekabeti etkilemeye elverişli olması gerekir. Bir açıklama, o açıklamayı yapan ile açıklamanın doğrudan muhatabı dışında üçüncü kişilere ulaşıyorsa veya ulaşabilecek durumda ise o açıklamanın rekabet ortamının etkilemeye elverişli olduğunun kabulü gerekir.
Kötüleme nedeniyle haksız rekabet halinden söz edebilmek için bir kimsenin rakibini veya onun ticari faaliyetlerini hedef alan, belirli bir kişi veya işletmeye yöneltilmiş olan bir açıklamada bulunulmuş olması gerekir. Bu açıklamanın aynı zamanda kötüleyici olması gereklidir.
Yine kötüleyici açıklamanın yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere kötüleyici olması gereklidir. Açıklamanın yanlışlığı ile gerçeğe aykırı bir açıklamanın yapılmasından bahsedilmektedir. Yanıltıcı açıklama ile ise, aslında doğruları içeren bir açıklamanın muhataplarına gerçekte olduğundan farklı bir şekilde algılanacak şekilde dile getirilmesi anlamına gelmektedir. Yanlış ya da yanıltıcı olmayan bir açıklama ile içerik veya dile getiriliş şekli ile ulaştığı kitlede hedef aldığı kişinin ya da işletmenin ticari itibarını zedeleyecek biçimde algı oluşturan açıklamalar ise gereksiz yere incitici açıklama olarak ifade edilebilir.
Somut olay bakımından ise; davalılar tarafından sunulan cevap dilekçesi ile dava konusu e-postanın davalı———tarafından dava dışı müşterisine gönderildiğinin beyan edildiği, bu hali ile söz konusu ———— davalı şirket müdürü tarafından gönderildiği, anılan e-postanın yukarıda yapılan açıklamalar ışığında kötüleyici nitelikte olduğu, ancak yazışmanın sadece davalı şirket müdürü ile dava dışı müşterisi arasında gerçekleştiği, davacı ile e-postanın muhatabı dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gibi bu yönde bir beyanın da olmadığı, sadece iki kişi arasında gerçekleşen ve niteliği gereği gizli olan bir yazışmanın rekabeti etkilemeye elverişli olmadığı, bu nedenle haksız rekabet teşkil etmediği, dava konusu edilen mektup açısından ise; her ne kadar bilirkişi raporu ile mektubun anılan ——içeriği değiştirilmeksizin oluşturulduğu ifade edilmiş ise de; dosyada mevcut ——–ve mektup örneklerinin karşılaştırılmasında içeriklerinde bir takım farklılıklar bulunduğu, mektubun davacının dava dışı müşterisi aracılığı ile öğrenildiğinin beyan edildiği, mektubu basan, çoğaltan ya da yayan kişinin davalılar olup olmadığı hususunun kesin olarak tespit edilemediği, davacı yanın anılan mektubu basan, çoğaltan ya da yayan kişinin davalılar olduğunu kesin olarak ispat edemediği kanaatine varılmakla; davalı ————————- Yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı ——- yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2.Davalı ———— Yönünden Kantılanamayan davanın REDDİNE,
3.Alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.195,45 TL harçtan tahsil edilerek bakiye 1.141,05 TL harcın davacıya iadesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5.Davalılar tarafından yapılan 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6.Davalı——– bakımınından; davalı taraf kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———–verilmesine,
7.Davalı ——– yöneltilen maddi tazminat istemi bakımından; davalı taraf kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak———– verilmesine,
8.Davalı ———- yöneltilen manevi tazminat istemi bakımından; davalı taraf kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/3-4 maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak————- verilmesine,
9.Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.16/06/2020