Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/887 E. 2020/730 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/887 Esas
KARAR NO : 2020/730
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif tarafından—— tarihli —– tarihli —– tarihli ——— alınan karar gereğince davalıya ait ödenmeyen üye aidat alacağının şifahi taleplere rağmen ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde ————-dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olmadığından bahisle itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, itirazında haksız olan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya borcu bulunmadığını, —– tarihli feragatname ve taahhütnamede görüleceği üzere müvekkiline satılan bedellerin peşin ödendiğini, satış bedellerinin tahsil edildiğini, müvekkilinin hiçbir borcu kalmadığını, müvekkiline hiçbir icra takibi yapılmayacağını, yapılanlardan feragat edileceğini, geçmişte ve gelecekte adına herhangi bir borç tahakkuk ettirilmeyeceğinin kayıt altına alındığını, müvekkilinin kendi adına tescil olunan taşınmazı birkaç yıl gibi kısa sürede sattığını, müvekkilinin üyelik aidatlarından hiçbir şekilde sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davacının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kısmen iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında kooperatif aidat alacağına dayalı olarak —–asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, davacı vekilinin ——- işlemiş faiz ve asıl alacağı takip tarihinden itibaren aylık % 1,5 faiz oranı uygulanmak suretiyle itirazın iptalini talep ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı kooperatifin —— yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı,–yılı ticari defter kayıtlarına göre davalının kooperatife —- borçlu olduğu, davacı kooperatifin genel kurul kararlarına göre bir üyenin icra takip tarihi olan —tarihine göre —– üyelik aidatı ödemesi gerektiği, davalının —– üyeliği olduğu dikkate alındığında—–üyelik aidatı borcu olduğu, kooperatif genel kurulunca alınan karar gereğince —- gecikme faizleri talep ettiği, genel kurulca daha fazla karar verilmiş olsa bile kooperatifin isteyebileceği faiz oranı en fazla aylık % 1,5 olacağı, icra takip tarihine kadar —-işlemiş faiz hesaplandığı, davalının 6 üyeliği olduğu dikkate alındığında ——— işlemiş faiz hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen davalı kooperatifin —- yıllarına ilişkin ticari defterlerin incelendiğini, —–yıllarına ilişkin ticari defterleri ibrazdan imtina edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğuna dair kayıt olmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliği için başvurusunun olmadığını, dava konusu edilen alacağın dayanağı olan 6 adet dairenin davacı kooperatif tarafından arsa sahibi—– aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı kooperatifin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini süresinde yerine getirilmemiş olması nedeniyle gecikme tazminatı olarak verildiğini,—– dosyası ile bu hususun ikrar edildiğini, dairelerinde bu kapsamda —— kız kardeşi olan müvekkili adına tescil edildiğini, dosya arasına sunulan ibraname ve taahhütname başlıklı belgenin bu hususla ilgili olduğunun anlaşıldığını, söz konusu belgeye göre müvekkiline devredilen daireler nedeniyle hiçbir talepte bulunulmayacağı, geçmiş ve gelecekte de hiçbir borç tahakkuk ettirilemeyeceğini, var olan icra takiplerinden de feragat edileceğinin belirtildiğini beyanla rapora itiraz etmiştir.
Davacı taraf rapora itiraz etmemiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan —- tarihli “Feragatname ve Taahhütname” başlıklı belgede davacı adına kayıtlı 6 adet dairenin davalı adına devir ve tescilinin yapıldığı, taşınmazların peşin olarak satıldığı ve bedelinin tahsil edildiğinin, kooperatife borcu kalmadığının, bundan böyle adına icra takibi yapılmayacağı, adına yapılmış olan icra takiplerinden feragat edileceğinin, isteği halinden kooperatif üyeliğinden çıkarılarak geçmişte ve gelecekte adına herhangi bir borç tahakkuk ettirilemeyeceğinin yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili kooperatifin karar organının —— olduğunu, genel kurulunun onaylamadığı ve bilgisinin olmadığı işlemin kooperatifi bağlamayacağını, yönetim kurulunun genel kurulun yerine geçerek karar almasının hukuken yok hükmünde olduğunu, genel kurul tarafından verildiği iddia edilen bu belgenin genel kurul kararı olmaksızın hukuki geçerliliğinin olmadığını, yönetim kurulunun ortaklar arasında eşitliği bozacak muamelede bulunamayacağını, söz konusu belgenin genel kurulun onayına sunulmadığını, Feragatname ve Taahhütname başlıklı belgenin kooperatif kayıtlarında ve üye dosyasında olmadığını beyan ederek söz konusu belgeye itiraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını,——tarihli “Feragatname ve Taahhütname” başlıklı belge gereği borcu olmadığını savunduğu görülmüştür. İtirazın iptali davalarında borca itiraz dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekip icra takip dosyasında borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğe çıkarılmadığı görülmekle davalının hak düşürücü süre itirazına itibar edilmemiştir. Diğer yandan davalı vekili zamanaşımı definde bulunmuş ise de Kooperatif ile kooperatif üyesi arasında üyelik ilişkisi devam ettiği sürece üyelik aidat alacağına ilişkin taleplerde zamanaşımı işlemeyeceği dikkate alınarak davalının zamanaşımı savunmasına da itibar edilmemiştir ——- Yanlar arasındaki uyuşmazlık konusu yukarıda bahsi geçen davacı kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen”Feragatname ve Taahhütname” başlıklı belgenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz —– Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının davalıdan ——– yıllarına ilişkin olarak — daire için——- üyelik aidatı borcu, ——işlemiş faiz borcu bulunduğu, talep edilen borçların kooperatif kayıtlarında yer aldığı, kooperatif yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından onaylanmadığı gibi bu konuda yönetim kuruluna açık yetki verildiğine dair genel kurul kararı olmadığı, bu itibarla davalı —- kooperatif ticaret defterlerinin incelenmesi neticesinde genel kurul kararları gereğince ödemesi gereken ana para ve faiz borcunun mevcut olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin —asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1,5 oranında gecikme zammı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen 187.510,50 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 37.502,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 12.808,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.970,52 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 10.838,33 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 21.575,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için taktir olunan 1.762,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi masrafı ile 105,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.605,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.590,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 14.95 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/11/2020