Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/859 E. 2021/991 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/859 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davalı —- caddesi üzerinde iken, seyir halinde olduğu yönde araçlara kırmızı ışık yanmasına rağmen, aracının hızını arttırarak, yaya yolundan karşıya geçmekte olan müteveffa yaya —çarptığını, –, çarpmanın etkisi ile yaklaşık 10-15 metre sürüklendiğini, aynı gün genel beden travmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlitte beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğini, olay kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda — esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını ve sanık—– TCK/md.85-1 maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verildiğini, müvekkilinin, uzun yıllardır aynı evde yaşadığı annesinin kaybı ile desteğini de yitirdiğini, davalı sigorta şirketinin meydana gelen kazada sigortalısı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı şirket tarafından teminat altına alınan — kazada kusurlu olması nedeniyle, müvekkilinin maddi zararının poliçe limiti dahilinde karşılanması için 30.10.2017 tarihli dilekçe ile davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, tazminat talebimiz karşılanmadığını, davalı —aracın maliki olduğundan kusursuz sorumluluğu mevcut olduğunu beyan ederek,, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini (davalı —–yalnızca maddi tazminat talebinden sorumlu olmak üzere), yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini, alacağın teminat altına alınması bakımından— plaka sayılı aracın kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen — numaralı— —-olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, —- —-destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanabildiği yaş sınırları dışında olduğundan bahisle, müvekkili şirketin tazminat sorumluluğu bulunmadığını, faizin — edildiğini, müvekkili —- temerrüde düşmediğini davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek, müteveffanın —–destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanabildiği yaş sınırları dışında olduğundan bahisle, davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise kusur tespiti yapılmasını, kusurun oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce —–hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmistir.
Davalılar—dilekçesinde özetle; olayda müteveffanın asli kusurlu olduğunu, davacının Katılan sıfatıyla dahil olduğu —sayılı dosyasının —– kararında açık bir şekilde müteveffanın yaya olarak kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmesi neticesinde anılan kazanın gerçekleştiğinin sabit görüldüğünü, müvekkilinin yeşil ışık yanarken geçtiğini, müteveffanın kırmızı ışıkta karşıya geçmeye çalıştığını, yaya yolundan değil araçların arasından geçmek istediğini, desteğin ölüm sebebinin genel—- kafatası kırıkları ile beyin kanaması olduğunun belirtildiğini, davacının müvekkillerinden maddi menfaat elde etmeye çalıştığını beyan edekek işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekili 05/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; mahkememizde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili (davalı —– şirketi yalnızca maddi tazminat talebinden sorumlu olmak üzere) ile davacı müvekkiline ödenmesi için 16.07.2018 tarihinde dava açtıklarını, bu dava ile ilgili olarak düzenlenen 25.02.2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile alacaklarının belirli hale geldiğini, bilirkişi raporu ile toplam 3.640,01 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının varlığının sabit hale geldiğini, HMK/md.178 vd. maddeleri gereği mahkeme tarafından belirlenecek miktarı yatırmaya hazır olduklarını ifade ederek bilirkişi ek raporu ile sabit hale gelen ve dava dilekçesi ile talep edilen miktarı aşan (saklı tutulan kısım) 3.140,01 TL için dava dilekçelerini ıslah ettiklerini, ıslah yolu ile arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu 3.640,01 TL maddi tazminat alacağının, kaza tarihinden (16.07.2016) itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, — ceza dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- düzenlenen poliçenin incelenmesinde;— Poliçesi ile sigortalandığı, sigortalının davalı — olduğu, poliçe limitinin ölüm ve sakatlanma kişi başına 310.000,00 TL olduğu, aracın kullanım tarzının—– olarak belirtildiği görülmüştür.
Davacı tanığı —— taşındığından beri tanıyorum, yaklaşık —- yerleştikten sonra birbirlerine çok yakındılar, birbirlerine bağlıydılar, Evde müteveffa ve davacı birlikte yaşıyorlardı arada bir davacının oğlu yanlarına gelirdi, —müteveffa yapardı, tanıklık ücreti istemiyorum,— —- ismi —- olarak geçmekteydi ancak biz kendisine —- şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı——birlikte yaşıyorlardı, birbirlerine destek oluyolardı, beraber yiyip içiyorlardı, müteveffa ve davacı birlikte kalıyorlardı, bunun dışında kimse yoktu, ev işlerini temizlik, yemek, bulaşık giibi işleri —yapardı, — davacı evde tek başına yaşamaya devam ediyor, tanıklık ücreti istemiyorum, günlük hayatta —-olarak tanınan müteveffa —– ismi — olarak geçmekteydi ancak biz kendisine — şeklinde beyanda bulunmuştur.
—- Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda davacı desteği yayanın —- geçiş yapan araç trafiğini beklemeden kırmızı ışık ihlali yaparak geçiş yaptığı ve asli kusurlu olduğu, davalı sürücü — tali kusurlu olduğu beliritiliştir.
Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi için düzenlenen kök ve ek raporda; 16/07/2016 tarihinde, davalı sürücü —– iken olay mahalli ———– girerek seyrini sürdürdüğü sırada, solundaseyir halinde olan ——- önünden yola giren müteveffa yaya —–çarpması sonucu, davacı taraf yakını yaya — ölümü ile neticelenen dava konusu olay meydana geldiği, davalı sürücü — ceza dosyası kapsamındaki beyanlarında aracı kendisinin kullandığını, kırmızı ışıkta durduklarını, yeşil yanınca kalkış yaptığını, o sırada yanınd—- olduğunu, —–, onun kendisinden önce kalkış yaptığını,——o —— önünden yola çıktığını, araçlara yeşil yandığı sırada maktulün yola atladığını, beyan ettiğini,— tarihli yazısında; —— araçlara yeşil yandığı anda kaç saniye önce sanık sürücünün seyir halinde olduğu — üzerinde—– başladığı ve kaç saniye önce kırmızı ışık yanmaya başladığı bilgisi talep edilmiş olup, Söz konusu — üzerindeki ışık yeşile geçmesinden önce — kırmızı yandıktan sonra —- hitap eden ışığın yeşile geçtiğinin belirtildiği, dosya kapsamında bulunan—— bulunan olay anı kamera görüntüteriile— yazısı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yayanın —- ihlalinde bulunarak geçiş yaptığı sırada, davalı sürücü —– çarpması sonucu kazanın meydana geldiği kanaatine varıldığı, davalı sürücü—- sağ şeritte seyir halinde —- kontrollü kavşak mahalline geldiğinde, mahal şartlarını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürmediği ve2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nunS52/1-arKavşaklara yaklaşırken,—— yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak) maddesini ihlal ettiği anlaşılmış olup, olay anı kamera görüntüleri de dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda 15 (Yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya —– şekilde yola girdiği, kendisine hitaben yanan —– dikkate almadan geçiş yapmaya çalıştığı, gelen araçtan korunma tedbiri almadığı, olayın meydana gelmesine ağırlıklı katkı sağladığı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/b-1 (Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. —–, bu yerlerden geçerken—- bulunduğu yerlerde, ———— işaret varsa bu işaretlere uymak zorundadırlar) maddesini ihlal ettiği, olay —–kontrollü kavşak olduğu hususuda dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz daranışlarından dolayı 85 (Yüzde seksen beş)oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Aktüer hesaplama uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporunda; kural olarak müteveffanın ölümü nedeniyle çocuğunun desteğini yitirmiş sayıldığı, anne ve babalarının desteğinden yoksun kalan çocuklar yönünden —–söz konusu olmadığı çünkü çocukların destekten yoksunluk süreleri sınırlı olduğu, genel olarak erkek—- kadar destek gördükleri, dosya kapsamında bilgiler dikkate alınarak, gerçeğin varsayımlara—-göre destekten yararlanma süresi saptandığı —-, davacı kaza tarihi itibariyle Yargıtay’ın genel teammülerine göre destekten yoksun kalma talebinde bulanamayacağı ancak davacının dava dilekçesinde davacı ile müteveffanın aynı evde ikamet ettiğini ve müteveffanın davacıya fiili desteğinin bulunduğunu beyan ettiği, yine davacı tanıklarınında davacı ile müteveffanın birlikte yaşadıklarını beyan ettiği, ——– kayıt örneği incelendiğinde müteveffanın eşi— tarihi itibariyle hayatta—– kadar yaşamış olduğu, destekten yoksun kalma hesabında müteveffanın eşi—– dönem içinde payı ayrıldığı ve destek süresinin 1 yıl 5 ay 5 gün olduğu, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığı, müteveffanın eşi — hayatta olduğu dönem için davacı payının 1/5 üzerinden, müteveffanın eşi — vefatından sonraki dönem için davacı payının 1/3 üzerinden hesaplandığı, kaza tarihi itibari ile– yaşında olan müteveffanın –yaşını ikmal ettiği görüldüğünde pasif dönem verilerine göre hesaplama yapıldığı, buna göre davacının hesaplanan destekten yoksun kalma zararının 3.640,01 TL hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi kök ve ek raporuna itirazında müteveffa eşinin kaza tarihinde— kaldığını, bilirkişi raporunda müteveffanın eşi için pay ayrılmasının hatalı olduğunu beyan etmiş ise de müteveffa eşinin —- destek olmayacağı anlamına gelmeyeceği,—— destek olunabileceği değerlendirilerek davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Mahkememiz tarafından toplanan delillere göre; 16/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– %15 oranında kusurlu olduğu, davacı desteğinin % 85 oranında kusurlu olduğu, kusur raporunun olayın meydana geliş şekli ile ve ceza dosyasından alınan kusur raporu ile uyumlu olduğu, mahkememizcede benimsendiği, aktüer bilirkişi tarafından —- destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, yapılan hesaplamanın mahkememizce de benimsendiği, —- yerleşik uygulamalarına göre—– iseler —- yaşına kadar, ——- yaşına kadar destek gördüklerinin varsayıldığı, davacının kaza tarihi itibari ile — yaşında olduğu ancak dinlenen davacı tanıklarının davacı ile müteveffanın aynı evde ikamet ettiğini ve müteveffanın davacıya fiili desteğinin bulunduğunu beyan ettiği, bilinen gerçeklik varken varsayıma gidilemez ilkesi gereği davacının destekten yoksun kalma isteminin kabulü gerektiği, meydana gelen zarardan davalı araç sürücüsü —- başvurulduğu, Karayolları Trafik kanunu 99. maddesi gereği 8 iş günü sonra —— 05/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve poliçe limiti ile ve ıslah dilekçesindeki talep dikkate alınarak bilirkişi raporundaki hesaba göre sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacıların manevi tazminat istemleri bakımından; davacının müteveffanın oğlu olduğu dikkate alınarak; kusura ilişkin bilirkişi raporunun ceza dosyasındaki rapor ile uyumlu olması, kusur oranlarının kazanın oluş şekline, dosya kapsamına uygun bulunması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının müteveffa ile birlikte yaşadığı göz önüne alıp hep birlikte değerlendirilerek; davacının makul oranda tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmakla manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile, 3.640,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- şirketi yönünden 05/01/2018 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden, 16/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile, 5.000,00 TL’nin 16/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 248,65 TL harcın, davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin harç olarak yatırılan 93,93 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 53,80 TL olmak üzere toplam 147,73 harçtan mahsubu ile eksik bakiye 100,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 341,55 TL nispi karar harcının —–dışındaki davalılar— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Davanın kabul edilen 3.640,01 TL maddi tazminat yönünden, davacı yararına belirlenen 3.640,01 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul edilen 5.000,00 TL manevi tazminat yönünden, davacı yararına belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 93,93 TL peşin harcı, 5,20 vekalet harcı, 53,80 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 188,83 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti 2.100,00 TL, posta gideri 276,50 TL olmak üzere toplam 2.376,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı — tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar — sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar—— yüzüne karşı, davalı — şirketinin yokluğunda dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi.