Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/849 E. 2021/136 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/849 Esas
KARAR NO: 2021/136
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sayılı takip dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başladığını, Takip müsnedi —–vade tarihli bono ile ilgili müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını takip alacaklısı—– kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalılardan —– ait bir taşınmaz satın aldığını, satış ile ilgili müvekkili ile görüşmeleri ve anlaşmayı kardeşi adına —-yaptığını, davalı — müvekkiline — yarısı olan —- ödemesi ve ayrıca takibe konu bonoyu iade etmesi gerekli olduğunu, takip dayağı bono üzerinde borçlu parafı olmadan tahrifat değişiklik ve ilave yapıldığını, davalılar aleyhine cezai ve hukuki yönlerden yasal yollara başvurma hakkını saklı tutarak iş bu menfi tespit davasının açılması gerektiğini ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılara usulune uygun olarak tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır. Davacı,—- lehine düzenlenen, —- düzenleme tarihli,- vade tarihli, — bedelli bonoyu davalı —–kardeşine ait satın alınan taşınmazın geçmiş döneme ait vergi borçlarının 1/2’si için teminat amacıyla verildiğini, taşınmazın emlak vergisi ve faiz borçları için —– ödendiğini, davalı—- yarısını ve takibe konu senedi iade etmesi gerektiğini ancak iade etmediğini, diğer davalı ——— senedi kötü niyetli olarak devir aldığını, davalılar arasında ticari ilişki olmadığını, dava konusu bononun vade kısmının ——yatay ve paralel çizgilerle iptal edilmesine rağmen vade tarihinin rakam ve yazı ile sonradan yazıldığını, senede kambiyo vasfı kazandırılmaya çalışıldığını, bononun bedelsiz olduğunu iddia ederek, bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava menfi tespit davası olup, takibe konu bononun teminat olduğunu iddia eden davacının, bononun teminat senedi olduğunu ve senedin bedelsiz kaldığını ve hamil diğer davalı——— kötü niyetli olarak bedelsiz bonoyu iktisap ettiğini ispat etmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca; senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekir. Bu noktada davalı —— bonoyu bir ticari ilişkiye dayanarak aldığını ispat yükü altında olmadığı da sabittir. Somut olayda davacı, dava konusu bononun —- kardeşine ait satın alınan taşınmazın geçmiş döneme ait vergi borçlarının —- için teminat amacıyla verildiğini, iddia etmiş olmasına rağmen buna ilişkin yazılı bir delil dosyaya sunmamıştır. Davacı tarafın davalılara yemin teklif etmesi üzerine mahkememizce resen hazırlanan yemin metninin davalılar usulüne uygun bir şekilde eda etmişlerdir. Diğer yandan davacı taraf davaya konu bononun vade kısmının —- ve paralel çizgilerle iptal edilmesine rağmen vade tarihinin rakam ve yazı ile sonradan yazıldığını iddia etmiş ise de takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur ———–Açıklanan nedenlerle ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispatlayamadığı, davaya konu bono nedeniyle tedbir kararı verildiğinden ve tedbir kararı uygulandığından dava değerinin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alıp davalı hamil ——verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca KABULÜNE, Dava değeri üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.481,28 TL tazminatın davacıdan alınarak davalı—— verilmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 553,43 TL harçtan mahsubu ile kalan 494,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —– için takdir olunan 4.860,96 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2021