Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/829 E. 2019/335 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/909 Esas
KARAR NO : 2019/333

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın babası —– vefat etmeden önce, —- yılında davalı …’ in dükanından mobilya satın aldığını ve bu borca karşılık senet imzaladığını, borcun müvekkilinin annesi ve babası tarafından düzenli olarak ödendiğini, müvekkilin babası—— 17/08/2012 tarihinde vefat ettiğini, bu süreçte borcun tamamının ödendiğini ancak senedin iade edilmediğini, davalının senedin tanzim tarihini, vadesini ve tutarını —- —— ölümünden sonraki bir tarihe denk gelen 30/08/2013 olarak düzenlediğini, müvekkili hakkında İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyası ile takip yapıldığını, senedin tahrif edildiğinden bahisle savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Anadolu —– Asliye Ceza Mahkemesinin —–Esas ve—– karar numaralı kararı ile davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Davaya konu kambiyo senetleri babasının adına düzenlendiğini, borcun kendisine ait olmadığını, davanın kabulü ile haksız başlatılan takibin durdurulmasını, akabinde müvekilin ödeme muhatabı olmadığının tespit edilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun başlatılan kötü niyetli takip sebebiyle takibin %20’sinden aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, hacizlerin, araç üzerinde bulunan yakalamanın ve bankalar üzerindeki hacizlerin fekkine sahte evrak ile başlatılan takibin dava sonuna kadar durdurulmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün 2016/21766 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, icra takibine konu senedin 10.600,00 TL olduğunu, takip başlatılmadan önce 700,00 TL’sinin ödendiğini, ödenen kısım düşülerek 9.900,00 TL üzerinden takip başlatıldığını, senedin vefat eden —- tarafından düzenlendiğini, senet borçlularının müvekkilden mobilya satın aldıklarını, senedin icra takibine konulduğunda tam ve eksiksiz olduğunu, tanzim tarihinde keşidecinin ölü olmasının bononun niteliğini etkilemediğini, ceza mahkemesinde müvekkili aleyhine hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini bu kararın hukuk mahkemelerini bağlamayacağını, davacının açtığı iş bu menfi tespit davasının haksız olduğunu, davacı borcun var olduğunu bildiği halde sürekli ödemeden kaçındığını, ödediklerini söylediği ancak bir belge sunmadıklarını, davacının tüm iddiaların yersiz ve haksız olduğunu ve açılan davanın tümden reddinin gerektiğini,fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı kalmak kaydı ile açılan davanın tüm kalemler yönünden reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davayı konu İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/21766 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısı tarafından davacısı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacının murisi ile davalı arasında düzenlenen mobilya satım sözleşmesi gereğince verilen bir adet 10.600,00 TL’ lik bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tesbiti isteğine ilişkindir.
Davacının murisinin davalıdan mobilya aldığı, satın alınan mobilyalar için bono düzenlediğini, mobilya bedelinin ödenmesine rağmen senedin takibe konulduğunu, bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK.nun 114/c madde hükmü gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı bulunmaktadır. 115/1 maddesi uyarınca mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiğinden görev hususu mahkememizce resen inceleme konusu yapılmıştır.
4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “ Bu kanun , birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar “ hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal, alış verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.
Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder.
Satıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, yasanın amacı içinde mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacının murisi ( alıcı ) ile, davalı ( satıcı ) arasında mobilya satımı hususunda sözleşme yapıldığı ve taraflar arasında 4077 Sayılı Yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmıştır.
4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamında kaldığından dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine, karar kesinleşip talep halinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.