Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/786 E. 2019/568 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/786 Esas
KARAR NO : 2019/568

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine 25/01/2011 tarihinde ayıplı mal satışına ilişkin olarak İstanbul Anadolu—–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı tazminat davası açtıklarını, davanın kısmen kabul edildiğini, açılan davada faiz talep edilmediğini ve faize hükmedilmediğini, toplam 1.515,72.-TL talep edilmeyen alacağının müddeabihe dönüşmüş olması nedeni ile bileşik faiz niteliği olmayan ve faize faiz şeklinde sayılamayacak alacaklarına dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesini kabul etmediklerini, davacının alacağını tahsil ettiğini, dosyada tahsil tarihinin belli olduğunu, dava koşulu olan dava ehliyeti yönünden davacı şirketin var olup olmadığının yani tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, olay tarihinin 13/10/2010 olduğunu, sekiz yılı aşkın süre sonra faiz talebinde bulunulmasının BK 146. md. Aykırı olduğunu, davacı taraf ile aralarında faiz isteme hakkının sözleşme ile saklı tutulmuş olduğuna dair bir anlaşmanın olmadığını, davacı tarafın asıl alacağa ilişkin olarak açtığı dava sonucunda eksiksiz olarak alacaklarını tahsil ettiğini ve hukuki ilişkiyi çekişmeyi sonlandırdığını, haksız olarak açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün — tarihli yazı cevabında; —————– 23.01.2018 tarihli —– sayılı ortaklar kurulu kararı ile birleşme kararı alındığı, —————, —————-.’yi TTK 146-151 maddeleri uyarınca tüm aktif ve pasifi ile tasfiyesiz infisah yolu ile devir aldığı ve ———-nin borç ve alacaklarının bu şirket bünyesinde devam edeceğinin —— tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine daha önce açılan davada talep edilmeyen faiz alacağının talep edildiği, davalı tarafça davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden bahisle husumet itirazında bulunulduğu, asıl alacağın ferileri ile birlikte ödendiğinden bahisle davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır. Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Şirket tüzel kişiliği, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Dosyada davacı olarak gösterilen ———— dava açılmadan önce infisah olduğu, dolayısıyla tüzel kişiliği ortadan kalktığından dava ehliyetinin olmadığı, 6100 sayılı yasanın 124. Maddesi ve yukarıda anılan hususlar çerçevesinde değerlendirildiğinde, husumetin değiştirilmesi talebinin maddi bir hatadan ya da kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanmadığı, bu nedenle dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği olmayan davacı tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2.Alınması gerekli 44,40 TL peşin harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde ilgi tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.